islami haberdini haberortadoğu haberleriislam coğrafyası
DOLAR
32,3256
EURO
35,0914
ALTIN
2.298,82
BIST
8.983,90
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Açık
20°C
İstanbul
20°C
Açık
Cuma Az Bulutlu
23°C
Cumartesi Az Bulutlu
21°C
Pazar Parçalı Bulutlu
21°C
Pazartesi Az Bulutlu
23°C

Profesyonel Müslümanlık 2

Profesyonel Müslümanlık 2

Profesyonel Müslümanlık kavramı ve bunun temelini oluşturan yanlış okumalardan bahseden dünkü notlara (www.mirathaber.com/profesyonel-muslumanlik/) devam ederken, bu sorunun toplumsal düzeyde nasıl çözümlenebileceğini ele alalım.

Prof. Dr. Kutluk Özgüven

Öncelikle günümüzde yerleşik bir toplumsal model, buna göre ekmeğini kazanan milyonlarca vatandaşımız vardır. Bunların arasında çok sayıda samimi ve bütün yaşam amacı Allah rızasını kazanmak olanlar vardır. Örneğin bu yazıyı okuduğunuz Web sitesi böyle birinin vakfına dayalı yürümektedir. Hala daha canıyla malıyla mücadele eden çok sayıda din görevlisi, ilahiyatçı, din anlatımından para kazanmış, dini eserlerle yaşamını sürdüren kişi bulunmaktadır. Dolayısıyla bireysel olarak olumlu örnekler çoktur.

Seslendiren: Şaban Doğan

Ancak bu toplumdaki sistemsel sorunu çözmez. Pek çok iyi örneğe rağmen dini kadrolara girerek, din memuru olarak, ilahiyat akademisyeni olarak geçim sağlamak, dünkü notlarda yer alan rakamlara baktığımızda sosyal alanda önemli yer tutmaktadır. Mütevazi gelirli aileler, çocuklarının hem düzenli gelir sahibi olması hem de bu sayede mazbut bir hayat sürdürecekleri düşüncesiyle profesyonel Müslüman olmalarını istemektedir.

Ancak devlet materyalizmin yükseldiği dönemlerde dini yaşamı baltalamak için çok sayıda çalışma yapmış, devletin yaptığı tahribatı bir nebze olsun yine devletin maaşları ve eğitimiyle çözmek, dinin çok geri planda olduğu, yönetici kesimde neredeyse ayıp olduğu dönemde geçtiğimiz dönemlerde bir mecburiyetti. Açılan kadrolara başvurmasından dolayı ve devletin din öğretilmesi için verdiği maaşın alınmasından dolayı geçtiğimiz dönemlerde kimseyi suçlayamayız. Hatta tersine, samimi ve gerçekten inanaların bu kaynakların da kaptırılmaması çin verdikleri geçmiş dönemlerdeki mücadele ve mücahedeye müteşekkir olmalıyız. O zorlu dönemlerde, müfredatı devletin belirlediği müfredat olan İmam Hatip okulları rahmetli Erbakan’ın tabiriyle “tabelası için” yani hala dindar kalabilmiş ailelerin çocuklarının ve öğretmenlerinin birbirini bulup küçük topluluklar oluşturabilmesi için kullanıldı.

Bunun yanında an itibariyle ilahiyat akademisyenliğinden, din görevliliğinden, diyanet bürokratlığından, paralı dini yayınlardan, dini medya yayınlarından para kazanan, geçim sağlayan kişiler ve onların bakmakla yükümlü olduğu aileler milyonlarca vatandaşımızı oluşturmaktadır. Kısaca din endüstrisini bir anda kaldıramayız.

O zaman bu sorunun bir anda çözülmesi yerine kısa, orta ve uzun vadede nasıl bir yol izleneceğini ele alabiliriz. Bu yolların da üç kanaldaki çalışmalarla çözümü bulunmaktadır. Bunlar yüksek öğrenimde, okul eğitiminde ve diyanet sisteminde düzenlemelerdir.

Yüksek öğrenim alanında yıllardır savunduğum, İlahiyat Fakülteleri’nin kapatılıp bütün üniversitenin ilahiyat fakültesi olmasıdır. Dilbiliminin, tarihin, felsefenin, psikolojinin, sosyolojinin, hukuğun, filolojinin, doğa biliminin, ekonominin, yönetimin, ahlakın dini olanı din-dışı olanı yoktur. Hepsi tamamen dinidir. Din dışı olarak nitelenenler, Batıyataparlık dininin, Batı tarzı yaşam biçiminin bunların dinleşmiş haline uygun dini öğelerdir. Biyoloji her yerde Darwinizme dayalı okutulmaktadır. Ekonomi her yerde Fazici Kapitalizme dayalı okutulmaktadır. Psikoloji Freud ve Jung tabanlı varsayımlarla okutulmaktadır. Mühendislik ve imalat Planlı Eskitmeye dayaldır. Felsefe yerleşik Avrupa düşünce akımlarına dayalı okutulmaktadır. Sosyoloji ve pek çok diğer bilim Pozitivizme dayalı okutulmaktadır. Oysa bunların hepsinin çok açık Kurani temelleri vardır. İslam üniversiteleri bütün kampüse yayılmış İlahiyat fakülteleridir. Kendi içine kapalı, profesyonel Müslüman ilahiyat fakültesi kalkar, herkesin Müslüman olduğu, geçimini din anlatmaktan değil çalıştıkları alanlardan kazandıklarıyla yaşadığı gerçek akademik ortam oluşturulur. Dolayısıyla yanlış olan “din alimi” kavramı kalkar, Kurani olan alim kavramı gelir. İlmin dinisi din-dışısı olmaz. İlim daima dinidir, yani bir düşünce altyapısı vardır.

Okul eğitimi alanında, yukarıda bahsedilen “tabelası için” az sayıda İmam Hatip okulu yine açık olur ama esas fark İslami bilgilerin her okulda öğretilmesidir. Gayrimüslimlere ve Yılbaşı Çamı süsleyenlere saygı duymakla beraber Türkiye kültürü ve toplumu İslam üzerine kuruludur. Bu nedenle okullarda önce kolay ve şiirsel Farsça, ardından ilim dili Arapça ve Kuran kavramları ve temel din bilgileri öğretilmelidir. Dolayısıyla her insanın temel anlamda dini yeterliliği olmalıdır. İbadetler, öze toplantılar, törenler ve cenazelerde görev almak isteyenler bunu gönüllü olarak özel kurslarda ve derneklerde öğrenebilirler. Kimi İspanyolca kursu alıyor, kimi romancılık, kimi tango, kimi aşırı sporlar, kimi diğer sosyal beceriler. Dini altyapısı olan, Kuran derslerinden iyi not almış biri online bir kursla cenaze defnini de öğrenebilir.

Diyanet ve genel din endüstrisi de kademeli olarak kalkarak kısmen gönüllü, kısmen de vakıflar tarafından yapılacak hale gelir. Camilerin imamları, müezzinleri cemaat tarafından bir gönüllüden, gerçekten o cami cemaatinin, o köyün, mahallenin, çarşının, şehrin saygın, önde gelen, ağırlık sahibi kişilerinden seçilir. Geçimini başka yoldan sağlayan insanlar, bu saygın sosyal konum için yarışır. Bu insanlar sonra yerel yönetimde de ağırlık kazanır. İmam liderdir, saygındır. Bölgeye yabancı bir memur değildir.

Kısaca istenirse profesyonel Müslümanlık ve onunla bağlantılı gelişen kurumsallaşmış ikili yaşamlar, inanmadan dindarlık, hızla deizm ve ateizme kayan toplum eğilimleri dereceli olarak ortadan kaldırılabilir. Toplum içten içe çürüyen Profesyonel Müslüman rejimden Samimi Müslüman rejime geçer.

Geçmelidir de. Hem de bir an önce.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.