“ABD’de hortum felaketi: 18 kişi hayatını kaybetti”
ABD’nin orta batı ve güney eyaletlerini etkileyen hortumlarda şu ana kadar 18 kişi yaşamını yitirdi, çok sayıda kişi yaralandı.
Meteoroloji yetkilileri, Little Rock’da yaşanan hortumun en şiddetli düzeydeki EF3 sınıfında olduğunu, yaklaşık 40 kilometrelik uzunlukta bir yol üzerinde fırtınanın saatte hızının 265 kilometreye kadar ulaştığı bilgisini paylaştı.
Hortumların ve şiddetli fırtınaların etkili olduğu bölgelerde ev ve işyerlerinin kullanılamayacak derecede hasar gördüğü, ağaçların ve elektrik direklerinin yıkıldığı kaydedildi.”
YORUMUMUZ
Yukarıda sunulan haberi ve benzerlerini sık sık okumaktayız.
İslamî inancımız göre evrende ve yer yüzünde, bütün varlıkların yaratıcısı olan Allah’ın bilgisi, kudreti ve onayı dışında hiçbir şey oluşamaz. Rastlantı diye bir şey de yoktur.
Hortumların ve kasırgaların kaynağı rüzgarlardır. Rüzgarlarda asıl olan biz insanlar için rahmet kaynağı oluşlarıdır.
Söz ve mana olarak kitabı olan Kur’ân’da, şanı yüce olan Allah bize yarattığı rüzgarları şöylece açıklamaktadır.
“ Size rahmetinden tattırsın, emriyle gemiler yüzsün, fazlından (nasibinizi) arayasınız ve şükredesiniz diye (hayat ve bereket) müjdecileri olarak rüzgârları göndermesi de Allah’ın (varlık ve kudretinin) delillerindendir.” (Rum 30/46)
“Rüzgârları rahmetinin önünde müjde olarak gönderen O’dur. Sonunda o rüzgârlar), ağır bulutları yüklenince onu ölü bir memlekete sevkederiz. Orada suyu indirir ve onunla türlü türlü meyveler çıkarırız. İşte ölüleri de böyle çıkaracağız. Her halde bundan ibret alırsınız.” (Araf 7/57)
Burada sorulması gereken husus şudur: temelde rahmet araçları olan rüzgarlar, yer yer ve zaman zaman niçin kasırgalar ve hortumlara dönüşerek insanlar için felaket olur. Bu dönüşümler tesadüfi midir?
Kur’ân bize Allah’ın rüzgarları azab kamçısına dönüştürerek günahkârların üzerine saldırttığını açıklamaktadır. Örneğin Hakka suresinde kâfirleşip zalimleşen AD toplumu ile ilgili olarak şöyle buyrulur:
“Ad kavmi ise, uğultulu, kasıp kavuran bir fırtına ile mahvedildiler. Allah onu, ardarda yedi gece, sekiz gün onların üzerine musallat etti. Öyle ki (eğer orada olsaydın), o kavmi, içi boş hurma kütükleri gibi oracıkta yere serilmiş halde görürdün.
Şimdi onlardan arda kalan bir şey görüyor musun? ” (Hakka 69/6-8)
Allah yeryüzündeki her bir varlığı biz insanlar için yaratmıştır. Her varlık bize hizmet eder. Hizmetkârımız olan varlıkları azaba dönüştüren bizim günahlarımızdır. Yeryüzünde, Allah ve yasaları ve ahiret hayatı yokmuş gibi ilahlaşarak yaşamaktır.
İnsanlar olarak Allah’a karşı kafirleşip insanlara karşı zalimleştiğimizde uyarı ve ceza afetlerine uğrayabileceğimizi unutuyoruz. Örneğin depremlerin yıkıcılığından yalnızca sağlam zemin ve az katlı kavi binalarla korunabileceğimizi sanıyoruz.
Peki hortumlar ve yıkımını nasıl önleyebileceğiz?
Felaketlerin sebebi doğal rastlantılar değil biz insanlarız. Görelim:
“ Başınıza gelen herhangi bir musibet, kendi ellerinizle işledikleriniz yüzündendir. (Bununla beraber) Allah çoğunu affeder.
Yeryüzünde (O’nu) âciz bırakamazsınız. Allah’tan başka bir dostunuz ve bir yardımcınız da yoktur.” ( Şûra 42/30-31 )
Ali Rıza Demircan
Amerika, İslam, hortum, rahmet, azap