Selamlaşmadan Başlayarak Ortak Değerleri Yeniden Kurmalıyız-I

Açık düşmanınız olan Batıyla bile köprüleri atma hakkınız yoksa varın siz düşünün kendi Milletinizle selamlaşma siyaseti üretmek yerine kamplaştırma siyasetinizin ne anlama geleceğini. O halde ülkenizde gerilim hattı değil de selamlaşma hattı kurmaktan başlayarak, toplumda yeniden ve modern zamanlarda yenilenen asgari müşterekleri ortaya çıkarmak zorundasınız.

Evet, yeniden başlamalıyız. Sanki Millet, Tarih ve Ümmet hafızamız silinmiş gibi (ki büyük oranda zayıflamıştır) en azından coğrafyamızdaki Türk toplumunu yeniden kurmalıyız. Evet, zihin dünyamız batılılaştı ve kendi kimliğimiz silinmeye yüz tuttu. Evet, Amerikalılar gibi köksüz, mazisiz, tarihsiz bir yeniden kurulumun arefesinde olduğumuzu bilmeliyiz, farkına varmalıyız. Uzun yıllardır özendiğimiz, peşine takıldığımız ABD’nin üç asır öncesine dönüverdik. Selçuklu, Osmanlı, Endülüs ve onlarca kültür ve medeniyet birikimimizi ve zenginliğimizi yok sayarak köksüz, ruhsuz, içeriksiz ABD’ye dönüştük.

Selamlaşmak Muhabbet Kurmaktır!. 

Ve kendimize gelebilmek için Selamlaşmadan başlamak zorundayız. Selamlaşabilmek başkasını anlayabilmektir. Ailemizi, akrabalığımızı, mahallemizi, komşuluğumuzu, Dinimizi, kültürümüzü ve zihin dünyamızı yeniden kurmak yeniden başlamak zorundayız. Selamlaşabilmek karşındakiyle oturup sohbet edip muhabbetleşebilmektir.

Selamlaşamamak ise Kamplaşmaktır!.

Selamlaşmanın tam tersi ise sohbet ve muhabbet edememek, fikir teatisinde bulunmamak, komşuluk yapmamak, misafirliğe gitmemek, birbirine kin ile garaz ile bakmaktır. Solcusu, Sağcısı, Komünisti, Kapitalisti, Müslüman’ı, Alevisi, Bektaşi’si, Caferi’si, Laiki, Dinlisi, Dinsiziyle; Mekânları, zamanları, zihinleri, ruhları, kalpleri ayırmaktır, ayrıştırmaktır. İnatlaşmak, düşmanlaşmak, cepheleşmek ve kamplaşmaktır.

İslam Selamdır; Selamda İslam!.

Bu kısırdöngüyü tersine çevirmenin tek başlangıç davranışı vardır; “Aranızda Selamlaşmak ve Selamlaşmayı Yaymak”. İslam Selamdır; Selamda İslam demektir. Güvenilir olmak, karşındakine güven vermek, ona da güven duymaktır. Barıştır, huzurdur, fazilettir, saadettir. Bizim kendi içimizdeki çok çeşitli fikir, düşünce, grup, topluluk, inançlar ile bir araya gelip selamlaşmamız; İşte o özendiğiniz batılı Hıristiyan ve Yahudilerin en istemedikleri ve çok korktukları en önemli “Bütünleşmek İksirdir”!

Açık Düşmanınız Olan Batıyla da Kamplaşamazsınız!.

Bırakın kendi içinizde yapmayı; Batıyla bile inatlaşamazsınız. Batıyla gerilemez, gerginleşemez, düşmanlaşamazsınız. Onlarla böyle inatlaşarak olumlu ilişkilerinizi kopartıp, köprüleri atmanız; Onlarla Emri Bil Ma’ruf Nehyi Anil Münker yapmanızı, onlara Tebliğ etmenizi, özgürlük ve hürriyet ortamını kaybetmeniz ve kendi aleyhinize, İslama, Vatana muhalefet etmeniz demektir. Bilerek ve kendi ayağınıza kurşun sıkmaktır. İnsanlıkta ve İslam’da samimiyseniz böyle bir Millet ve Devlet siyaseti güdemezsiniz.

Açık düşmanınız olan Batıyla bile köprüleri atma hakkınız yoksa varın siz düşünün kendi Milletinizle selamlaşma siyaseti üretmek yerine kamplaştırma siyasetinizin ne anlama geleceğini. O halde ülkenizde gerilim hattı değil de selamlaşma hattı kurmaktan başlayarak, toplumda yeniden ve modern zamanlarda yenilenen asgari müşterekleri ortaya çıkarmak zorundasınız.

Son yıllarda çeşitli vakıf ve derneklerin, ortak değerlerle ve değerle eğitimiyle ilgili çalışma ve organizasyonları bulunmaktadır. Ancak bu tür çabaların, şimdiyle mukayese edilmeyecek oranda hem sayıca hem yoğunluk hem de zamanın diline uygunluğunu yakalamak bakımından, çok fazla artmasına ihtiyaç vardır. Yapılan sınırlı sayıdaki olumlu işleri de TV, sinema, moda ve kısacası kapitalist tüketim toplumu alışkanlıkları kolayca siler süpürür haldedir. O kadar vahim bir durum vardır ki; bu toplum büyük emaneti iade etmek istemiyor ve kendini hayata bağlı tutacak olan can damarlarını kesmeden ve ölmeden yaşamak istiyorsa, bu gayreti başlatarak hummalı şekilde çalışmalıdır. Bugünden başlanırsa eldekileri de kaybetmemek için, 15- 20 yıl kadar zaman kalmıştır.

Gelişen Olaylara İslami Bakışın Adresi