Şems Suresi Fehmettiğimiz Gönül Okumalarımız

Sohbeti Kur’an olanın yolu aydınlık olur:

İnsanoğlunun dünyada olgunlaşmasına ve ahirette kurtuluşuna; Gözün gördüğü, aklın kavradığı, zihnin idrak ettiği şehadet aleminin yeterli olacağı, gaybî alemin ve bir takım gizemli hususların peşine düşmenin gerekmediği, ısrarcı olanların ise kolayca helak olabileceği;

İnsanı dünyevi ve uhrevi kurtuluşa erdirecek olan Vahyin ilk emri okumak için aydınlığa olan ihtiyacı vurgulamak bakımından güneş, ay ve gündüz gibi varlıkların önemine dikkat çekildiği;

Kişinin mutluluğuna veya berbatına vesile olabilecek gündüz ve gecenin insanoğlunun emrine verilmiş birer varlık olduğu;

Mevcut şehadet aleminin insanın olgunlaşmasına ve kurtulmasına yeterli olduğu, bir takım gizemli ve gaybi alemin peşine düşmenin gerek olmadığı;

İnsan gündüzleri okuyarak bilgilenip medenileşmediği takdirde, gündüzün karanlık tarafından büründüğü gibi cehaletinde insanı bedevileştirerek bürüyeceği;

Yeryüzüne ve gökyüzüne bakışımızın sıradanlaştırılmaması gerektiği;

İnsan kendi vücut sisteminin işleyişi ile ilgili olarak zaman zaman Yüce Yaratıcının nasıl da mükemmel yarattığını düşünerek secdeye kapanıp sadece O’na taptığını bedenen göstermesi gerektiği;

İnsanoğlunun; Yeryüzü, gökyüzü ve canlıların yaratılış düzenindeki mükemmelliği kavrayıp kendi yaşam tercihlerinde de sorumlu davranarak güzel ve yarayışlı olanı tercih etmesi gerektiği;

Kişinin zihinsel olarak ilham kaynağının rahmani mi, şeytani mi?

Olmasının tercihi tamamen kendisine ait olduğu;

Kişinin zihinsel olarak tercih ettiği ilham kaynağı şeytani duygu olursa kesinlikle kaybedeceği; aksine faydalı güzel duygular olursa kazanacağı;

Kamu kaynakları, ita amirleri tarafından harcaması yapılırken insanların tamamının istifade edeceği hizmetler olmasına dikkat etmesi gerektiği;

Güneşin yeryüzü için ne kadar önemli olduğu üzerinde düşünmemiz gerektiği; Geçmiş zamanda güneşe tanrı olarak tapanların ise güneşin tanrı olmadığından imanlarının boşa gittiği;

Gök bilimleri ile ilgili bilimsel eserlerin okunması ve okuma esnasında Allahın mükemmel yaratıcılığının ve kudretinin anılması gerektiği;

Kainatın yaratılışında sırasıyla güneş, ay, gündüz, gece, sema ve yeryüzünün yaratıldığı ve daha sonra nefsin yaratılarak beşere yüklendiği ve o andan itibaren “insan” olarak muhatap alındığı;

Nefsin, akıl sahibi insanın emrine verilen ve onun yaptıklarından sorumlu olunan soyut bir varlık olduğu;

İnsanın sorumluluğuna verilen nefsin, güneş,ay, gece, gündüz, atmosfer ve yeryüzü gibi görevlendirilmiş varlıklara benzediği ancak insan aklı ve bedeni ile entegre edildiği;

Güneşe, aya, gündüze, geceye, semaya, arza verilen görevlerin tek yönlü olduğu ve tercih etme imkanlarının bulunmadığı; İnsana entegre edilen nefse ise fena-iyi hareketler olmak üzere iki yönlü görev verildiği ve tercihin kendisine bırakıldığı;

Gerçekleri örtbas eden, yalancı şahitlik yapan insanların ruhlarının zifiri karanlığa benzediği;

Aleyhine de olsa gözleriyle gördüğü gerçekleri gizlemeyen insanların aydınlık ruha sahip olduğu;

İnsan nefsini eğitip terbiye etmediği takdirde arzularına boyun eğeceği dolayısıyla bir ömrü ziyan edeceği;

Kamusal yetkileri millet adına kullanan kimselerin yaptıkları İnsanlığa, tabiata ve fıtrata aykırı uygulamalarından dolayı, toplumu oluşturan fertlerin de bizatihi sorumlu olacağı;

İnsanın, güzel veya kötü duygu arasında tercih etme özelliği “Kader”; yaptığı tercih doğrultusunda davranışını harekete geçirmesinin “Kaza” olduğu;

İnsanoğlu hariç yaratılmış tüm mevcudatın programlandığı şekliyle ortaya çıkan fiiliyatı “Kaza” olup imtihan vesilesi olmadığı (Güneş, ay, gündüz, gece, yeryüzü, gökyüzü yaptığı görevinde tercih etme özelliği bulunmadığından sorumlu olmadığı gibi); İnsanoğlunun ise “kazası” (hal ve hareketleri) tercihine bırakıldığından seçme özgürlüğünden dolayı sorumlu olduğu ancak yaratıcısının Allah olduğu; Bu doğrultuda Kaza ve Kaderin Allah’tan olduğuna inanmanın şart olduğu;

İnsan bu dünyada ki yaşamında ahlaksız, kötü, çirkin olan hal ve hareketleri veya güzel, ahlaklı, düzgün olan hal ve hareketleri tercihte serbest olduğu; tercihi neticesinde ki karşılaşacağı sonucun sorumlusunun bizatihi kendisi olacağı; Bu yüzden “Kaderimmiş” kolaycılığının dinde yerinin olmadığı;

İnsan yaptığı hal ve hareketin ahlaksız, çirkin olup olmadığını mutlaka bileceği, vazgeçip korunduğu takdirde O kimsenin takva sahibi bir kimse olacağı;

Güneş, ay, yeryüzü, gökyüzü insan gibi benzeri Allah’ın doğal ayetlerinin işleyiş ve yaratılış sürecini netice itibariyle Allah’a dayandırmayıp bir takım bilimsel teorilere dayandırmanın ve bu tip görüşlerin insanların geneli tarafından kabul görmesi halinde bu durumun o topluluğun helakine sebep olabileceği;

Kendisini kötülüklerden alıkoymayan İnsan bu ahlakından muzdarip olup kurtulmak için Allah’tan cc samimiyetle yardım dilediği takdirde kurtulacağı;

Hak olan, doğru olan, güzel olan hal ve hareketleri yapmak kişinin yaşamında zor olan tavırlardır. Zor olanı başarmak için Allah’ın cc yardımını istemenin en akıllıca bir tercih olduğu;

Akıllıca yapılan davranışların kişiyi mutlu edeceği; dedikodu, kıskançlık, şüphe, çekememezlik gibi benzeri hissiyata dayalı davranışların ise kişiyi üzeceği;

Akıllıca yapılan veya hissiyata dayalı hareketler Kişinin tercihinde olduğundan, doğacak sonuçlardan da hem dünyevi hem de uhrevi bizatihi kendisinin sorumlu olacağı;

Çoğunluğu, nefislerini kötülüklerden alıkoymayan insanlardan oluşan kavimlerin semavat ve arz kaynaklı doğal afetlerle helak edildiği;

Bu dünyada insan topluluklarının karşılaştığı ilahi cezaların arz veya semavat kaynaklı afetler olduğu;

Şems Suresi Kur’an okumalarımdan zihnime yansıdı.

Estağfirullah… Estağfirullah… Estağfirullah…

Kuran Okuyunuz. O’nu okudukça kişiye özel zihinsel yansımalarını keşfedeceksiniz. Doğrusunu Allah (cc) bilir.

Söz konusu bu ve benzeri çalışmalarım kesinlikle meal veya tefsir çalışması olmayıp, İlgili Sure okumalarım esnasında zihinsel olarak fehmettiğim tespitlerdir. Kişisel olarak ibadet ve zikir amaçlı yaptığımız derslerin paylaşımından kastımızın ümmeti Kur’an okumaya yönlendirmede faydası olacağı düşüncesiyle, ayetlerin ruhuna ve surenin bütünlüğüne uygun akıl ve gönül okumaları yapmak olup Kur’anın itikad, ibadet, muamelat ve fıkhına aykırı tespitlerin varlığı halinde ehlince uyarılmaya her zaman açık ve tashihimin beyanı olduğunu belirtmek isterim.

Gelişen Olaylara İslami Bakışın Adresi