islami haberdini haberortadoğu haberleriislam coğrafyası
DOLAR
32,5430
EURO
34,8814
ALTIN
2.430,98
BIST
9.645,02
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Az Bulutlu
24°C
İstanbul
24°C
Az Bulutlu
Çarşamba Az Bulutlu
22°C
Perşembe Az Bulutlu
20°C
Cuma Az Bulutlu
19°C
Cumartesi Az Bulutlu
18°C

Sizin Olmayan Türk Lirasını Altına mı Endeksleyeceksiniz?

Sizin Olmayan Türk Lirasını Altına mı Endeksleyeceksiniz?
8 Aralık 2017 08:35
A+
A-

Cumhurbaşkanı Erdoğan 2016 yılında yaptığı bir konuşmada, altına endeksli bir para birimi anlayışına geçilmesini önermişti.

Erdoğan, “Katılımcı finans anlayışının altına endeksli bir adımın atılmasını doğru buluyorum. Gelin paraları altına dönüştürelim. Altınla ifade edelim. Finans sektöründe katılımcı finans anlayışının para biriminde altına endeksli bir adımın atılmasının çok daha isabetli olacağı inancındayım” demişti.

Şimdi de Hopkins Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Steve Hanke, “Türkiye lira’yı kurtarmak için altına endeksli para birimine geçmeli” önerisinde bulundu.

Johns Hopkins Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Steve Hanke, Türk lirasının doğası itibariyle zayıf bir para birimi olduğunu ve bunun düzeltilmesi için Türkiye’nin altına endeksli para birimi uygulamasına geçmesi gerektiğini açıkladı.

Hanke, Erdoğan’ın Türkiye’nin en zayıf noktasını ortadan kaldırmak ve küresel alanda gerçek anlamda siyasi bir güce sahip olmak için, bir şeyler yapması gerektiğini belirterek “Bunun bir çözümü var, üstelik oldukça da zarif bir çözüm. Türkiye’nin bir başka devlet tarafından basılmayan ya da kontrol edilmeyen(!)bir’para birimi’ olan altına geçmesi gerekiyor. Türkiye, bunu altına endeksli lira sistemine geçerek yapabilir” dedi.

Hanke bu öneriyi yaptıktan sonra, basında büyük bir ilgi gördü. Bir çok insan, dolar bağımlılığından kurutulmak için bunu bir kurtuluş olarak köşelerine taşıdı. Biz bu konuyu mevcut ekonomik kurgu ve süreci, ekonomik politik bir ilişki içinde değerlendireceğiz.

Erdoğanı, adeta kendisine birincil yok edilmesi gereken hedeflerden seçmiş küresel finans sistemi saldırılarını sürdürürken, Erdoğan’a yol gösterici Hopkins Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Steve Hanke kimdir?

Altın penceresini 1971 de kapatan Amerikan başkanlarından Richard Nixon’a danışmanlık yapan yahudi kökenli Milton Feridman düşüncelerini benimseyen biri. Tabiri caizse öğrencisi.

Latin Amerika ülkelerinden Şili’ye giderek diktatör General Pinochet’ye ekonomi politikalarında deneysel tavsiyelerde bulunan, Para politikası, serbest dalgalı döviz kuru, vergiler, özelleştirme ve deregulasyon (küresel finans sisteminin sızabilmesi için; devletlerin kaynaklarına rahat ulaşmak adına, belirli bir alandaki devletin kısıtlamalarını kısmen yada bütünü ile kaldırmak) politikaları hakkındaki düşünceleri ile; 1980’ler boyunca sömürücü ABD hükumet politikalarında oldukça etkili olan Milton Feridman’ın düşünce takipçisi…

Bu kimliği taşıyan Hanke, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a neden böyle bir öneride bulundu? Prof.Dr. Steve Hanke, Forbes dergisinin İnternet sitesinde; Türk Lirası’nda yaşanan değer kaybından dolayı çok mu üzüntü duydu da böyle bir öneriyi kaleme aldı?

Yoksa Erdoğan’ın uluslararası küresel sisteme karşı başarısını çok isteyen biri mi? Kasım sonrası başlayan Dolar ve Bitcoin operasyonlarının yanında bu öneri, Türkiye’nin lehine olacak bir öneri mi?

Sayın Cumhurbaşkanının 2016 yılında altına dayalı bir para sistemine vurgu yapması, dünya ticareti ölçeğinde gerçekleşebilir mi?Dünyadaki toplam altın miktarı büyük oranda başta ABD nin elinde olduğu halde altına endeksli bir ticaret kimin lehine, kimin aleyhine gerçekleşecek?

Bugünkü gelinen küresel finans sürecinin en başında, altına dayalı bir dolar anlayışı vardı. 1971 de bu yaklaşım patladı ve yeni bir kur anlayışı ile yeni Dünya ticaret anlayışına gidildi. Altının kısıtlı olması, dünya ticaretinin sürekli gelişmesi, bu ters orantı ilişkisi içerisinde ulusal paranın altına endekslenmesi hangi ekonomik sorunu çözecek?

Elinizde ne kadar altın varsa, paranızı bu altına göre basacaksanız, altın kadar paranızda kısıtlı olacak. Piyasanın kısıt bu ihtiyacını gidermek için kullanılacak enstrüman, yine mevcut borca dayalı para kredi sistemi içindeki faiz enstrümanları olacak. Aynı tas aynı hamam.

Bununla beraber, uluslararası altını elinde tutan küresel güçler, altının fiyatını da belirleyici finansal operasyonlarıyla etkilerken, henüz kontrol edemediğiniz ulusal paranızla da sürekli altını kontrol edecek. Bugün Bitcoinle dolar boşaltmasını yaptığı gibi.

Böylece altın rezervlerinizin açık saldırıya maruz kalması, ona endekslediğiniz paranızdan da gelecek. Bu aynı zamanda ulusal paranızın da bu saldırıya maruz kalması demektir.

Şimdi tekrar soralım; Mevcut Türk lirası zaten sizin kontrolünüzde değil. Ne kadar basılacağını, piyasaya nasıl verileceğini, hükümet, devlet karışamıyor. Faiz oranlarını da küresel sisteme eklemlenmiş Türkiye’deki finansal yapı ve başındaki TCMB belirliyor. Şimdi siz bu parayı altına endekslemekle neyi çözeceksiniz?

Bu iktisadi yapının değişmesi sağlanmadan, paranın altına endekslenmesi hiç bir şey ifade etmez. Aksine altın rezervleriniz daha saldırıya açık hale gelir.

Mal ve hizmetlerin ölçüsünü, bağımlı hale getirilmiş borca dayalı para kredi siste yapısı ile, çıkış yolu bulamazsınız.

Önce gerçek manada ölçüde/parada bağımsız olmak zorundasınız. Önce ulusal para birimini bağımsız hale getirip TCMB özel şirketin tekelinden kurtarıp, paranın üretimini kendi üretim kabiliyetlerinize bağlayacaksınız.Tabiri caizse ne kadar ekmek o kadar köfte. Aksi taktirde benimsediğiniz ölçüyü kontrol eden, devletinizi de kontrol eder.

Madenlerinize sahip olmak istiyorsanız, paranın üretimine sahip olacaksınız. Paranın üretimini başkasına verip, birde altını buna endeksleyip, madenlerimizi başkalarının kontrol etmesinden kurtulamazsınız.

Bu formda geliştirilen bütün öneriler bağımlı öneriler olup, iktisadi bağımsızlığımızın kazanılmasında hiç bir katkısı yoktur aksine engellerdir.

Ayrıca mevcut yapı içerisindeki çözüm arayışları olduğunu biliyoruz. Ancak kripto bürokrasinin, olayı sürekli anlaşılmaz bir kavram kargaşasına taşıması ile, hızlandırılmış finansal saldırının gerçekleşmesi için, öncü kuvvetler gibi çalışarak çözüm arayışlarını engellediklerini de biliyoruz.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Zarrap davası ile de altın üzerinden uluslararası finans sisteminde sıkıştırılarak; altına mı yönlendirilmek isteniyor?

Zarrap davası ile açık biçimde altın üzerinden Erdoğan’a yapılmak istenilen finansal operasyon; sözde bir önlem mahiyetinde, Türk Lirasının altına endekslenmesi mi isteniyor? Altın sertifikaları ile bu zaten yapılmıyor mu? Bu altın yerine geçen sertifikalar paraya endeksli değil mi?

Mehmet Şimşeğin yastık altından çıkarmak istediği altınların Hake nin öneri si ile bir ilgisi var mı?

Hanke’nin ifade ettiği gibi bir başka devlet tarafından gerçekte kontrol edilmeyen altın var da, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a bunu mu teklif ediyor? Dünyadaki altın miktarını kontrol eden küresel güç, dolarla deviremediği Erdoğanı, kendi söylemleri üzerinden bir kurgu ile altınla mı sıkıştıracak?

Hanke, altının yüz yıllar boyunca küresel para sistemi içinde önemli rol oynadığını, ancak eski ABD Başkanı Richard Nixon’ın, 1971 yılında’altın gişesini kapatmasıyla’ önemini yitirdiğini söyleyerek, bunun tam tersine “Cumhurbaşkanı Erdoğan da “Türk lirasının itibarını kurtarmak için altına endeksle” önerisinde mi bulunuyor?

Dünyada altın rezervi nedir diye baktığımızda Ağustos 2017 itibari ile;

1 ABD Altın Rezervi: 8133.5 TON, 2 Almanya Altın Rezervi: 3384.2 TON, 3 İtalya Altın Rezervi: 2451.8 TON, 4 Fransa Altın Rezervi: 2435.4 TON5, 5 Rusya Altın Rezervi: 1207.7 TON, 6 Çin Altın Rezervi: 1054 TON7 İsviçre Altın Rezervi: 1040 TON, 8 Japonya Altın Rezervi: 756.2 TON, 9 Hollanda Altın Rezervi: 612 TON, 10 Hindistan Altın Rezervi: 557.7 TON, 11 Türkiye Altın Rezervi: 514.9 TON

Şimdi şu soruyu soralım;Türkiye’nin altınlarının büyük bir kısmı İngiltere’de olduğu halde; Türk lirasını altına endekslemek, küresel finanscılar tarafından nasıl bir ekonomik abluka olabilir?

Gelişen olayları ekonomik politik olarak bir bütünlük içerisinde okuduğumuzda hiç bir şeyin tesadüf olmadığını görüyoruz. Hükümetin ekonomide almak istediği tedbirler, bir paradigma/değersayım değişimine gitmeden olamayacağını artık görmesi gerekiyor. İktisat modelinin yeniden bağımsız bir biçimde kurulması şarttır.

Size ait olmayan, sürekli borç almak zorunda kaldığınız, kontrol edemediğiniz bir parayı, altına endekslemenizin tekbir anlamı var, oda altınlarınızı tehlikeye atmaktır.

Selam ve dua ile…

YUNUS EKŞİ

Gelişen Olaylara İslami Bakışın Adresi

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.