TOPLUM CİNNET Mİ GEÇİRİYOR?

Bazı TV kanallarının, Ana Haber Bültenlerinden önce yayınladığı, üçüncü sayfa haber niteliğinde ki haberleri seyredenleriniz vardır muhakkak…

Taksici müşteri kavgası, intiharlar, karısını öldüren kocasını kesenler, ev sahibi kiracı kavgaları gibi haberlerin verildiği bu bültenler, insanın kanını donduran sahneler içeriyor.

Hele ki bu tür haberlerin üst üste verilmesi, “Toplum cinnet mi geçiriyor?” sorusunu akla getiriyor.

HABER YORUM

Evet, toplum cinnet geçiriyor… Toplumun ruh sağlığı bozuldu… Şu anda ki istatistikler, antidepresan kullanımının had safhada olduğunu ve hatta kalp hastalıkları ilaçlarından daha fazla tüketilir hale geldiğini ortaya koyuyor.

Aslında bu durumun tek bir sebebi var… “İslam’dan uzak bir şekilde, bilerek ve isteyerek içine düştüğümüz seküler hayat bizi bu hale getirdi” yargısını ortaya koyarsak, yanlış yapmış olmayız.

Diğer bir deyişle, iman noktasında ki zafiyetimiz bizleri bu hale getirdi…

Sevgi ve merhametten uzak eğitim sistemimiz eror üzerine eror veriyor… Bilgiyi(!) her şeyin üzerinde tutan ve  ahlakın önüne geçmesine izin veren eğitim sistemimizin yetiştirdiği insanlar, sokaklarda rahatça kavga edebiliyor, cinayet işleyebiliyor, özgürlük adı altında müstehcen kıyafetler ile kendini teşhir edebiliyor, gecenin saat 3’ünde arabasında müziği son ses açıp sokaklarda gezebiliyor.

Asker uğurlamalarımız bile değişti. Aldıkları alkolün de etkisiyle Caddelerde  drift atanlar, trafiği kesip havaya ateş açanlar, bu yaptıklarını özgürlük olarak görebiliyorlar.

Durak harici inmek isteyip inemeyince otobüs şoförünü darp edenler, metroda ya da otobüste herkesin gözü önünde sevişmeyi marifet sayanlar da bunu kendin de hak ve özgürlük olarak görebiliyorlar.

Yaya kaldırımında Motosikletiyle yol alıp, yolu kapatıyorsunuz diye yayalara fırça atanlar da eminim bunu özgürlük anlayışıyla yapıyorlar. Adam haklı… Çünkü yayalar, yaya kaldırımında motosikletlinin yolunu tıkıyorlar.

“Önce ahlak ve maneviyat” prensibini literatürüne hiç almayan, deizm ve ateizmi önceleyen jakoben laik eğitim siteminin insanımızı getirdiği son durumdur bu. Çünkü bu insanların gördükleri eğitim ya da yaşadıkları çevre, bunu özgürlük olarak beyinlerine kazıdı…

Kalbinde Allah sevgisi olmayan yüreklerin, etrafında olanlara karşı  “Bana ne” duygusuna kapılmalarından daha doğal bir şey olamaz. Çünkü sistem onu bencil, sadece kendini düşünen, etrafına ilgisiz ve lakayt biri olarak yetiştirdi.

Artık “Komşusu açken tok yatan bizden değildir” anlayışı, “Bana ne komşudan!” gibi saçma bir anlayışına dönüştü.

Dara düşmüş bir arkadaşa ya da dosta yardım eli uzatmak varken, “Bana ne ondan?” anlayışına evirildi.

-Bana ne?

-Bana ne?

-Bana ne?

Sonra….

-Ben özgürüm kardeşim, çok üzerime gelirsen seni döverim… Hatta üzerime gelmeye devam edersen seni öldürürüm…

Çok Modern bir toplum olduk değil mi?

Cinnet geçirmek bile normalleşti ve  özgürlük oldu…

Zannediyorum bunu da Jakoben laik eğitim sistemine ve seküler hayatın güzelliklerine(!) borçluyuz…

“Ahirete inanmayanlar kötülük misalidirler. En üstün misali ise Allah verir. O Güçlü’dür, Hakim’dir.” “Nahl Suresi 60)

MİRATHABER.COM

BEN’DEN BİZ’E EVRİLEMEYEN ZİHNİYETİMİZ