islami haberdini haberortadoğu haberleriislam coğrafyası
DOLAR
32,5004
EURO
34,6901
ALTIN
2.496,45
BIST
9.693,46
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Parçalı Bulutlu
19°C
İstanbul
19°C
Parçalı Bulutlu
Pazar Az Bulutlu
20°C
Pazartesi Az Bulutlu
23°C
Salı Az Bulutlu
24°C
Çarşamba Parçalı Bulutlu
22°C

Tüketiciyi aptal yerine koymak

Tüketiciyi aptal yerine koymak
Şaban DOĞAN

Son günlerde, bazı gıda üreticisi firmaların ürettiği gıdaların bir taraftan gramajlarını düşürürken diğer taraftan da zam yapmaları, ülkemizde neler oluyor dedirten türden olaylardı. Her ne kadar bu ahlaksızlığa dur demek amacıyla denetimlerin sıklaştırılması ve cezalar kesilmesi söz konusu olsa da, bu olaya farklı bakmak İslami perspektiften incelemek durumundayız.

Bir kere bu olay ne ticari ahlaka sığar ne de insanda olması gereken ahlaki meziyetlere… Bu düpedüz, çok para kazanmak uğruna tüketicileri aptal yerine koyma girişimidir. Zaten herhangi bir malı üreten firmalar, üretim maliyeti olarak gördükleri faiz ve vergi giderlerini fiyatlara dâhil ederek bir zulüm gerçekleştiriyorlardı. Şimdi de sattıkları ürünlerin gramajını düşürerek ve de zam koyarak, insanlarımızı aptal yerine koymasalar da çok iyi bir konumda görmedikleri kesin…

Bunu yapan firmaların, açık ve net bir şekilde, hiç kıvırmadan ve lafı eğip bükmeden, halktan özür dilemeleri gerekir diye düşünüyorum. Yazıktır, günahtır, fevkalade de ayıptır…  

Biz bu filmi 1980 öncesi farklı bir versiyonda görmüştük. Ülkede çay, şeker, hatta margarin ve sıvı yağ bulunmazdı. Karaborsaya düşmüştü. Birileri malları stokluyor, zam gelmesini bekliyor ve akabinde de istediği fiyattan malını pek güzel de pazarlıyordu. Olan ise yine dar gelirli vatandaşa oluyor, bir paket margarin,  iki litre sıvı yağ almak için insanlar saatlerce kuyruklarda bekliyordu. Düşünün ki tam da sıra size geldiğinde alacağınız ürün bitiveriyordu. Tam bir saflık içinde kalıveriyordunuz öylece…

Şimdi aynı film tekrar farklı bir senaryo ile kurgulanmak isteniyor. Burada ki amaç hep aynı diye düşünüyorum. “Tüketiciyi bir şekilde kandırıp, haksız kazanç elde etme gayreti” Oysa bunu yapanlar kendilerini kandırdıklarının, halkı değil ama kendilerini aptal konumuna düşürdüklerinin farkında bile değiller herhâlde. Bu dünyada kazandıkları haram paralar ile ahiretlerini mahveden insanlara başka bir tanımlama ve sıfat bulamadım maalesef…

Oysa mensubu olmakla iftihar ettiğimiz İslam dininin ortaya koyduğu “Ticaret ahlakı” kavramını hayata geçirmemiz gerekirken, kapitalist düzenin acımasız dişleri arasında ezilmek ve insanımızı ezmek, hadi biraz daha tabirimizi hafifletelim, akıllı insanların işi olamaz.

Peygamberimiz (sav) Medine’ye hicret edince, orada Yahudilerin elinde bulunan ekonomik hayatı, Müslümanların lehine çevirmek adına bir dizi tedbirler aldı. Bu tedbirlerin başında da bir pazar oluşturmak vardı. Zira Medine ekonomisini elinde tutan Yahudiler, istedikleri gibi davranıyorlar ve insanları ekonomik yönden eziyorlardı.

Peygamberimiz (sav) pazarı oluşturduktan sonra, ticaret yapan insanlar ile de ilgilenmeyi ihmal etmedi ve “İslami ticaretin” nasıl olması gerektiği hakkında tavsiyelerde bulundu. Ticaret yaparken dürüst davranılması gerektiğini, satılan malın kusuru ve eksiği varsa bunun alıcıdan gizlenmemesi gerektiğini söylüyor, Müslüman, Müslüman’ın kardeşidir. Kusurlu bir malı, kusurunu açıklamadan din kardeşine satması helal olmaz” buyuruyordu.

Bir defasında Peygamberimiz pazarı geziyor esnafı kontrol ediyordu. Tahıl satan birinin önünde durdu ve tezgâhı şöylece kontrol ettikten sonra bir buğday çuvalına elini soktu. Çuvalın üzerindeki buğdaylar kuru olmasına rağmen alt kısmı ıslak idi. Bunun sebebini satıcıya soran Peygamberimiz (sav), yağmur sebebiyle ıslandığını işitince, ıslak tarafının neden çuvalın üst kısmında sergilenmediğini sormuş ve:

“Bizi aldatan bizden değildir” buyurmuşlardır.

Mekke’nin fethinden sonra da iki cihan güneşi Peygamberimiz (sav), Mekke pazarını kontrol etmesi ve ticaretine usulsüzlük katanların tespiti için Sad b. Sad’ı görevlendirmiştir.

Ticaret ile uğraşan Müslümanların bir malın kusurunu açıklamadan satması helâl değildir.” buyuran Hz. Muhammed (sav),  “Dürüst ve güvenilir tüccar, peygamberler, Sıddıklar ve şehitlerle beraberdir.” buyurarak tacirlere, ticaret yaparken para kazanma hırsı ile ahiret hayatlarını da unutmamalarını tavsiye etmiştir.

Hal böyle iken, günümüzde ürünlerin gramajlarını düşürerek gizli zam yapmak ve bu şekliyle satmak, Kur’an-ı Kerim’in şu ayetlerini aklımıza getirivermektedir:

“Eksik ölçüp tartanların vay haline… Onlar insanlardan bir şey aldıklarında tam ölçerler. Kendileri başkalarına vermek için ölçüp tarttıklarında ise haksızlık ederler. Onlar, o büyük günde ki, işte o gün insanlar rablerinin huzuruna çıkacaklar, diriltileceklerini akıllarına getirmiyorlar mı?” (Müteaffinin suresi 83/1-6)

Ey kavmim! Ölçüyü ve tartıyı büyük bir titizlik ve tam bir doğrulukla yerine getirin; kendilerine ait mallarda haklarını eksiltmek suretiyle insanlara zulmetmeyin ve bozguncular kesilerek yeryüzünde karışıklık çıkarmayın.” (Hûd Suresi 11/85)

“Ölçtüğünüz vakit tam ölçün, tarttığınız zaman da doğru teraziyle tartın. Bu, ticaretiniz için daha hayırlı ve sonuç itibariyle daha güzeldir.” (isra Suresi 17/35)

Değerli okuyucum!

Bendeniz bu konuda ayeti kerimede geçen “diriltileceklerini akıllarına getirmiyorlar mı?” sorusunun üzerinde çok düşünülmesi veakıllı olunması gerektiğine inanıyorum.

Selam, saygı ve muhabbetlerimle…

Yorumlar
  1. Hakan Oğuz dedi ki:

    Bu market zincirlerinin mutlaka takip edilmesi gerekiyor. Fakat bu yeterli olmaz, üreticinin malını da ezdirmemek hatta teşvikler yapılarak destek olmak gerekir