islami haberdini haberortadoğu haberleriislam coğrafyası
DOLAR
32,5885
EURO
34,8412
ALTIN
2.508,17
BIST
9.693,46
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Yağmurlu
14°C
İstanbul
14°C
Yağmurlu
Cumartesi Parçalı Bulutlu
20°C
Pazar Az Bulutlu
21°C
Pazartesi Az Bulutlu
23°C
Salı Az Bulutlu
22°C

Türkiye Eksene Şimdi Kavuştu

Türkiye Eksene Şimdi Kavuştu
12 Ekim 2022 13:15
A+
A-

Yazar Fuat Bol’un kaleme aldığı “Türkiye eksene şimdi kavuştu” yazısını siz değerli okuyucularımıza sunuyoruz..

AK Parti iktidara geldiği günden beri ve özellikle, Sayın Erdoğan’ın ‘One minute’ çıkışından sonra, malum çevreler hop oturup hop kalkmışlar ve Türkiye’nin eksen kayması yaşadığını, dolayısıyla artık iflah olmayacağını ileri sürmüşlerdi.

Halen daha bu düşüncede olan yığınla insan var.

Mahut zihniyetin zavallı mensupları, eski Türkiye’nin bağımsız olarak bir eksende durduğunu zannediyorlardı. Daha açık ifadesiyle, onlar, uydu olmayı eksende durmak sanıyordu.

Başta güvenlik olmak üzere hemen her şeyiyle dışarıya bağımlı, uydu bir ülkenin ekseni mi olurmuş?

Sözde NATO üyesiydik lakin en lazım olduğu anda NATO karşımıza dikilmedi mi? Benim silahlarımı kullanamazsınız demedi mi? Elimizde NATO’nun silahından başka (piyade tüfeği dahil) silah bulunmadığına göre, Türkiye kazma kürekle mi savaş yapacaktı?

On yıllar boyu gençlerimiz ‘Bağımsız Türkiye’ diye yeri göğü inletti.

Savunmasını havale ettiği NATO’nun, yeri geldiğinde ‘Silahlarımı kullanamazsın’ dediği bir ülkenin bağımsız olabilmesi mümkün mü?

İşte iç ve dış vesayet odakları, sittin senedir bizi Bağımsız Türkiye diye avuttular.

Bundan da vahimi ise, bağımsızlık adına adım atmak isteyen hükümetlerimize yapılan darbeleri yerli ve milli zannettik. Her darbeyle onlarca yıl geri gidiyorduk; oynanan oyunu fark edip darbelerle mücadele edeceğimize, bizi, başörtüsünü takıp takmama konusunda mücadele ettirdiler.

Dışarısı bize resmen deli muamelesi yapıp ‘meşguliyetle tedaviye’ tabi tutuyor lakin biz bir türlü uyanamıyoruz.

Devlet olarak komşularımızla görüşmek, onlarla ticaret yapmak hayal bile edilemezdi. Hür teşebbüsün dış ticaret yapabilmesini merhum Özal sayesinde öğrendik.

Türkiye, ne komşularına ne Batı’ya ve ne de Doğu’ya sırtını dönebilir.

Bugünkü iktidar, olması gerekeni yapıyor; NATO ülkesiyiz ama NATO’nun (ABD) uşağı değiliz. Milli çıkarlarımız neyi gerektiriyorsa onu yapıyoruz.

Bunu vesayet döneminde yapamazdık, yaptırmazlardı. Bu da öyle durduk yerde olmadı, mevcut iktidarın başta savunma sanayisi olmak üzere ülkeyi kalkındırması sayesinde oldu.

IMF’nin borç batağında kıvranan bir ülke bağımsız olabilir mi?

Bundan böyle, güçlü Türkiye’nin ekseni; pergelin sivri ucunu Anadolu yaylasına sabitleyip diğer ucuyla tüm dünyayı çevrelemektir.

Malum Türkiye, dün oynanan oyunlara yalnızca alet edilir, kurulan masalara gözlemci olarak bile davet edilmezdi. Bugünse, hangi oyun oynanacaksa onu kendisi belirliyor ve oyuncuları bizzat davet ediyor. Yani ya bizzat masa kuruyor ya da kurulan masalarda, olmazsa olmaz aktörler arasında yer alıyor.

Türkiye dün ülkesinde petrol aratmak için yabancı şirket bulamıyordu; bin bir zorlukla buldukları ise, açtıkları kuyuları ‘yok’ diyerek betonla kapatıyordu.

Bugün ise, kendi sondaj gemileriyle doğalgazını çıkarabiliyor ve karada ve denizde kazan kazan anlayışıyla, Türk ve yabancı ülke firmaları ile birlikte sondaj ve araştırma işbirliği anlaşmaları imzalayabiliyor.

 

 

ETİKETLER: Manşet
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.