Yazının Türkçe tercümesi, alıntıyı yapan odatv’de okunabilir.
Yazıda:
1.) Türkiye hasta adam olarak niteleniyor.
2.) Türkiye, üyesi olduğu Nato için artık bir tehlike oluşturduğu iddia ediliyor.
3.) Sonuç olarak da Türkiye’ye “Hesap sorulmalı” deniyor ve bununla da yetinilmeyerek “durdurulmalıdır.” yorumu yapılıyor.
Türkiye’ye nasıl hesap sorulabilir ve durdurulabilir onların sorunu olsa da, bizim hesap sorulabilecek ve durdurulabilecek bir ülke olmadığımızı anlatmak da bize düşer.
Anlatmanın ana yolu da daha sağlam iman, daha çok ilim ve teknoloji ve daha çok çalışmak ve iktisad/tutumluluktur.
Burada asıl üzerinde durulması gereken konu ülke olarak bizim gerecekten hasta adama benzer olup olmadığımızdır.
Türkiye Osmanlı olarak İslam’la büyüdü, gelişti. İnsanlığın lehine adil fetihler yapıp merhametli yönetimler kurdu.
Hasta olunca da Devlet-i Aliyye’si parçalandı. Parçalanınca da hastalığı arttı.
Oysaki başta İslam ve Türk dünyası olmak üzere insanlık ona, o da İslam’a muhtaçtır. İslam ise:
Allah’ın yüceliğine ve insanın ihtişamına imandır,
Doğal varlıkların insan için yaratıldığına inanmaktır,
İnsanı kuşatan hayat düzenidir,
Adalet ve merhamettir,
Dünya istikrarı, ölüm aydınlığı ve Cennet sevdasıdır,
Allah’ın yardımına Hak kazanmaktır,
Her zorluğa ve düşmana galip gelmektir:
“Siz Allah’ın yasalarını uyguladığınız için Allah size yardım ederse, hiçbir güç sizi yenemez. Ama eğer sizi yüzüstü bırakacak olursa, size O’ndan başka kim yardım edebilir? Öyleyse, inananlar yalnızca Allah’a dayanıp güvensinler.” /85*9