‘’Bir süredir mali sıkıntı içinde olduğu belirtilen Ali Ağaoğlu, 300 bin lira ile 3,7 milyon lira arasında değişen fiyatlardaki otomobillerini satışa çıkardığı ortaya çıkmıştı. Geçtiğimiz aylarda işadamı Ali Ağaoğlu, garajındaki beş lüks otomobilin satışı için İstanbul Avrupa yakasındaki bir galeriyi yetkilendirdiği ortaya çıkmıştı.
Özellikle son altı ayı aşkın bir süredir Ağaoğlu İnşaat yaşadığı mali sıkıntılarla gündemdeydi. Ağaoğlu’nun yüklenicisi olduğu dev proje İstanbul Finans Merkezi için Varlık Fonu’nun devreye girdiği ortaya çıktı.’’
Tanınmış bir inşaat firmasına büyük bir proje veriliyor. Firma bu projeyi bankalardan kredi alarak yapacak. Ancak banka para kredi sistemi, inşaat firmalarımızın neredeyse hiç birinin nasıl işlediğini bilmediği bir yapı ile verilen kredi ödenemez duruma getiriliyor. Çünkü mevcut sistem borç sistemidir ve müteahhitlerin sürekli borçlanmasını hedefliyor ve gerçekleştiriyor.( Bu söylediğimizin gerçek olduğunu çevrenize bakarak da görebilirsiniz, konuyla ilgili bir çok makalemizi okuyarak da görebilirsiniz.)
İstanbul Finans Merkezinin proje değerini açıklayan Varlık Fonu Başkanı Zafer Sönmez, 1,67 milyar TL olduğunu söyledi. Varlık fonu olarak İFM satın alınıp tekrar ihaleye çıkarılması, bankaların yüklenici inşaat firmalarını kredi ile batık hale getiren duruma müdahale olarak okunabilir.
Varlık Fonu oluşturulmasında daha önce çok eleştiriler yapıldığını biliyoruz. Varlık Fonu şimdi bankaların batırdığı inşaat firmalarını mı kurtaracak?
İFM stratejik bir önemi var gerekçesi ile yapılan bu hamle elbette tartışılmaya devam edecek. Bizim altını bir kez daha çizmek istediğimiz şey, büyük inşaat firmalarını bu şekilde bankaların elinden kurtaramazsınız.
Öncelikle bankacılık sisteminin yatırımcıyı felç eden uygulamalarının kaynağını değiştirmek zorundayız. Bankalara hukuksal olarak faizcilikle yüksek uygulama alanı açmışsınız. Ticaret kanunlarımızda faizsiz işlem yapmak yasak hale getirmişsiniz. Her şeyi kontrol eden finans sistemine bütün mal ve hizmet üreteni adeta bağlamış durumdayız.
Oluşan tüm sorunların kaynağı banka yasaları ve uygulayıcı bankalarken, olumsuz sonuçlarla uğraşıp sorun çözüyoruz izlenimi vermek, tıpkı enflasyonun sebebi faizle mücadele etmeyip sonuç olan enflasyonla mücadeleye etmeye benzer.
İFM, Türkiye’de faizin merkezi olacak. Faiz sistemi daha da güçlü bir yapıya kavuşacak.
Biri bunun gerekçelerle aksini söylese de bizde bu kanaatimizde yanıldığımızı söylesek.
Yunus EKŞİ