‘ Yellenme’ de Bir Sağlık ve Ahlâk Konusudur

‘ Yellenme’ de Bir Sağlık ve Ahlâk Konusudur…

Bu konuda nereden çıktı demeyiniz. İyi ki de gündemimize geldi. Çünkü bize İslâmî bir görgü kuralını öğrenip öğretme fırsatını verdi. Bizim Mir’ât Haber olarak amacımız , toplumun gündemine düşen olaylardan hareketle Allah’ın dinini açıklamak değil mi?

Bir Örnekten Hareketle Söyleyeceklerimiz

Sahâbi Hz. Selman (r.a) anlatıyor:

Allah’ın Resûlü Hz. Muhammed, ilk müminlere tuvalete nasıl girilip çıkılacağını, tuvalette nasıl oturulacağını, su ve taşlarla nasıl temizlik yapı­lacağını öğrettiğinde, putperestlerden bir grup karşılaştıkları Hz. Selman’ı alaya aldılar da içlerinden biri alaycı bir üslûpla şöyle deyiverdi:

– Bakıyorum da tuvalet adâbı dâhil her şeyi size Peygamberiniz öğre­tiyor.

Hz. Selman şu cevabı verdi:

– Evet, tuvalet adâbı, (girip çıkmak, oturmak ve temizlenmek) dâhil bize her şeyi O öğretiyor.. ( Mâce Tahâre 16, Hn. 316 )

Bu olay, insanın yönetimini Allah’da ve O’nun Peygamberi’nde gör­meyen modern putperestlerin târihî putperestlerin mantığı ve üslûbu ile bize de şöyle söyleyebileceklerini hatırlattı:

Ne o, ‘Yellenme’ ye ilişkin görgü da kuralını da size Peygamberiniz mi öğretti?

Bizim cevabımız da şu olacaktır:

Evet onu da bize O öğretti. –Allah şanını ve bağlılarını artırsın- O, bize siyasetten iktisada, fertler arası ilişkilerden devletler arası münâsebetlere kadar hayatî olan her şeyi öğrettiği gibi, Allah’ın nasıl zikredileceğini, cinsel hayatın nasıl düzenleneceğini ve “Yellenme” ile alakalı medeni tavrı da o öğretti.

Evet, tuvalet adâbı dâhil bize her şeyi bize peygamberimiz öğrettiği gibi bir toplulukta kasıtlı veya kasıtsız yellenildiğinde nasıl davranılması gerektiğini de bize o öğretmiştir.

Yellenildiğinde Ne Yapılacağını da Bize Peygamberimiz Öğretti

Edinilen önderlerin de izinden gitmesi gereken peygamberimiz sahâbileriyle sohbet buyururken, içlerinden bir sesli olarak yellenince diğerleri gülerler. daha sonrasında (Allah şanını artırsın insanlık öğretmeni olan) Peygamberimiz şöyle buyurur:

• Herhangi birinizde oluşabilecek bir hal için niçin gülüyorsunuz? Böyle yapmayız. (Buharî Tefsir 91; Tirmizi, Tefsir 79)

Yellenme de Konu mudur Denilemez

Vücuttan toksinleri atmanın doğal bir yolu olan Yellenme, bir sağlık konusu olmakla birlikte topluluk içinde kasıtla yapılması, şüphesiz bir ahlâk sorunudur. Ankebût sûresinin  29. âyetinde yerilen Lût kavmi, birbirleri yanında ilişkiye  girmeleri ve   kasıtla yellenip gülüşmeleri sebebiyle de aşağılanmışlardır.  (İbn-i Kesir Ankebût 29)

 Yellenme, Müslümanların gündemine bir ahlâk ve bir sağlık meselesi olarak girdiği gibi abdesti ya da namazı bozan haller ve buna dair konular bağlamında, ciddî bir ihtiyaç sebebiyle de girmiştir.

Peygamberimizin de  üzerinde durduğu böylesi ciddi bir konu iken, siz “Şu koronavirüs günlerinde Yellenme de üzerinde durulacak konu mudur?”. Derseniz, koronavirüsten daha tehlikeli bir söz söylemiş, böylelikle derin bir sapıklığa kapı açmış olursunuz?

Gerçi medyada ki cahiller sürüsü üzerinde durmasaydı böyle bir konuya gireceğim benim de aklıma gelmezdi ya.

Veyis Ateş’in Programı

Haberi aşağıdaki linkten izleyebilirsiniz ana biz çok kısa bir özet verelim:

http://gold.ajanspress.com.tr/linki/ra3B9jb8XyD7wxXWp6X4HQ2/?v=2&s=0&b=0&isH=0&1

https://www.internethaber.com/haberturk-canli-yayininda-kim-osurdu-tt-olan-video-guldurdu-video-galerisi-2095440.htm

Habertürk’te  Veyis Ateş’in yönetti bir programda sesli bir yellenme olur ve bu haber geçiştirilecek yerde, günlerce konu edilir ve ciddi ciddi kimin yellendiği araştırılır.

İslâm’ın Görgü Kuralları Bilinseydi

Oysa İslâm’ın görgü kuralları bilinip uygulansaydı her insanın başına gelebilecek bu DOĞAL olay, değil küçük düşürülmek üzere yellenenin araştırılması, konusu bile edilmezdi. Hatta üzeri örtülürdü. Çünkü iradeli ayıpları bile örtmek bizim ahlâkımızdır. Konu ile ilgili iki örnek olayı anlatalım:

1. Bilge İslâm alimlerinden birinin huzurunda, cevabını almak üzere heyecanla soru yönelten bir kadın, irade dışı yellenince utancından kızarır, bundan dolayı konuşamaz hale gelir. Alimimiz hemen elini kulağına getirerek “kızım sorunuzu duyamıyorum, yüksek sesle konuşunuz”. Diyerek bu şekilde kadını rahatlatır. Sonrasında bu olay sebebiyle o bilge alimimize, ‘sağır oğlu sağır’ anlamına Esam lakabı takılır.

Bir diğer örneğimiz de Hz.Ömer’den…

• Bir gün adamın biri, Hz. Ömer’in bulunduğu bir mecliste yellenmiş, o esnada ezan da okunmaya başlamış. Bu nahoş eylemin fâilini bulmaya kararlı olan Hz. Ömer, cemaate “Kim yellendi ise çabuk kalkıp abdest alsın!” diye hiddetle parlamış. Ancak orada bulunanlardan Cerîr b. Abdullah, “Şayet hepimize abdest aldıracak olursan, bu hem hikmetli bir davranış olur. Hem de o eylemin sahibini mahcup etmemiş olursun!” tavsiyesinde bulununca, Hz. Ömer, “Allah sana iyilikler bağışlasın. Sen Cahiliye döneminde de büyüğümüzdün. İslam geldikten sonra da efendimiz olmaya devam ediyorsun”. Demiş ve eklemiş “Haydi şimdi hepiniz abdest alıp gelin bakalım!”.

Biz böyle şahsiyetler yetiştiren bir medeniyetin çocuklarıyız. Sahabe Selman’ın ifadesiyle “evet, tuvalet adabı, (girip çıkmak, oturmak ve temizlenmek) dâhil bize her şeyi bize peygamberimiz öğrettiği gibi bir toplulukta kasıtlı veya kasıtsız yellenildiğinde nasıl davranılması gerektiğini de bize o öğretmiştir.

Onun öğrettiklerinin uygulanması ise bizim için ibadet konusudur ve önemlidir.

Ali Rıza DEMİRCAN

Not: Yellenme konunda ciddi ve hacimli bir çalışma için bak:

Şener Şahin ; Bir Mizah Unsuru Olarak Arap Kaynaklarında Yellenme Teması. (Uludağ Üniv.İlahiyat Fakültesi Degisicilt 20 saı 1 sh. 59-116)

YAZARIN DİĞER YAZILARINI OKUMAK İÇİN BURAYA TIKLAYINIZ

MİRATHABER.COM – YOUTUBE