islami haberdini haberortadoğu haberleriislam coğrafyası
DOLAR
32,3683
EURO
34,6988
ALTIN
2.391,85
BIST
10.170,35
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Az Bulutlu
19°C
İstanbul
19°C
Az Bulutlu
Cuma Yağmurlu
15°C
Cumartesi Az Bulutlu
19°C
Pazar Açık
20°C
Pazartesi Açık
22°C

İSRAFİL BALCI DENİLEN YÜREKSİZ “TERBİYESİZ’

İSRAFİL BALCI DENİLEN YÜREKSİZ “TERBİYESİZ’
16 Kasım 2023 10:30
A+
A-

 

13 Kasım tarihli “Laik Diyanet Yetmiyor mu? başlıklı yazıma şöylece bir giriş yaptım:

“Ülkemizde Haydar Baş, Ali Bardakoğlu, İsrafil Balcı ve Cevat Akşit gibi bilinen akademisyen  ilahiyatçılar Atatürk’çüdür. Bunlar gibi kendilerini açığa vuran ve vur(a)mayan daha  pek çokları da vardır. Çünkü onlar, dar çerçeveli anlayışları sebebiyle  İslam’ı bir hayat düzeni olarak algıla(ya)maz ve onu ,çerçevesini laik Atatürkçülüğün belirlediği edilgen, kişisel bir inanç ve ritüeller dizisi olarak görürler.”

İsrafil Balcı dahil İsimlerini zikrettiğim kişiler Atatürkçülüklerini açığa vuran ve bununla da iftihar eden kişilerdir. Üstelik Atatürkçülük ülkemizde geçer akçedir. Kimseye iftira etmedik.

İslam’ı Kur’ân ve Sünnet çizgisinde kavrayabilen insanların Atatürkçü olamayacakları  samimi kanaatimdir.

Tespitlerimiz kabul edilmeyebilir, bunun da bir adabı vardır.

İsrafil Balcı’nın 78 yaşına girmiş bilinen bir ilahiyatçı olan Ali Rıza Demircan’a adı geçen yazımızdan ötürü  Whatsapp’da düştüğü cevabi nota bakar mısınız:

İSRAFİL BALCI: TERBİYESİZ, SEN GİT UZMANLIK ALANIN OLAN SEKS İŞLERİYLE UĞRAŞ

Bir akademisyen bundan daha seviyesiz olabilir mi?

Düşülen notu okuyunca anında cevap verdim:

Ali Rıza Demircan: Ahlaksız herif Şeriatimize karşı çıkıp Atatürkçülüğe övgü yağdıran sen değil misin? Sana iftirada mı bulundum. Kolayı var, yaz bir yazı kendini olduğun gibi duyur. Ben cinselliği de bilirim, İslam‘ın bir hayat düzeni olduğunu da. Nifakınıza dokunulması mı dokundu. Sana hakaret mi ettim?

Bana yakışan, cevaba “Ahlaksız herif” ifadesiyle başlamamaktı. Ama kısas da hakkımdır. Mazur görüle.

İslam’a Göre Cinsel Hayat  isimli eserim İngilizce ,Urduca ve Rusça’ya tercüme edilen 700 sayfalık bir eserdir. Ülkemizde 300 000 adet basılmıştır. Baş eserimdir, ve onunla iftihar ederim.

Okuyucularımız bilirler, her hafta en az iki makale ve yaklaşık on habere de yorum yazıyorum. Yoğunum. İsrail Balcı ile ilgili  iki yıl önce kaleme aldığım yazımı sunuyorum:

KEŞKE İLAHİYATÇILARIMIZ İSLÂM’IN BÜTÜNÜNE İMAN ETMİŞ OLSAYDI

Ondokuz Mayıs Üniversitesi İlahiyat Fakültesi, İslam Tarihi Anabilim Dalı Öğretim Görevlisi İsrafil Balcı benzeri akademisyen ilahiyatçılar çoktur. Onlar Hak ile Batıl arasında gidip gelirler, ama kalben bocalasalar da amaçsızlıkları dışında bir açık vermemeye çalışırlar.

Yürekli oldukları için değil, yaşadığımız jakoben laik yapı içinde, kendilerini daha güvende hissettikleri ve ancak aykırı görüşleri ve inançlarıyla toplumun gündemine gelebildikleri için onların çok az bir kısmı iç dünyalarını açığa vurur.

İsrafil Balcı gündemde olan Afganistan ve Taliban vesilesiyle içindekileri akıtmıştır. Balcı tek bir örnek olsaydı önemsemez geçerdik ama yandaşları çoktur. Yazdıklarına bakalım:

Şeriattan kaçan Afganlılar Türkiye’ye kapağı atıyor.

Bizdeki şeriatçılar ise ülkeyi Afganistan’a çevirme hayalperestliğinde.

Anlayan için sadece bu örnek bile Cumhuriyetin kazanımlarını ve Atatürk’ün büyüklüğünü anlamak için kâfidir.”

Söylediklerine üç madde halinde değinelim:

1.) Şeriatten Kaçan Afganlılar…

Sözlük anlamıyla yol ve yasa olan şeriat, Allah’ın, insanlığa nihaî mesajlarını içeren Kurân ve Elçisi Hz. Muhammet aracılığıyla koyduğu yasalar; emirler ve yasaklar bütünüdür. Bu şekliyle insanlık için haza rahmettir.

İslam karşıtları, kinlerini cahili oldukları şeriat sözcüğünü kullanarak kusarlar. Onların şeriat kavramından anladıkları ve çağrışım yaptıkları düzen modelini şöylece çizebiliriz:

“ İlim ve tekniğe karşı tutucu ve karanlık fikirler, babadan oğula geçen fert ve zümre istibdadı, kadına hak ve hürriyet tanımayan katı doğmalar, sömürücü kişi ve dü­zenlere karşı sabrı ve kanaati öneren öğütler, yakan-yıkan-fikri prangaya vuran ve hürriyeti kısıtlayan cihad ülküsü, ilkel ceza yasaları, sıkıcı ve bunaltıcı dînî merasimler, yaşama arzularını körelten felçli emirler ve yasaklar…»
Evet, ürkülen, kaçınılan, suçlanan, yasaklanan, mahkûm edilmek için karşısında saf tutulan ve adına da şeriat dedirtilen düzenin muhtevası budur. Şeriat adına üretilmiş kabul edilemez bazı içtihatlar varsa da şeriat bu değildir…Bilakis bunların mütekâmil zıddıdır.

 “Şeriat”i değinilen olumsuz çerçevede anlayan ve kaçınılacak bir olgu olarak görenler cahildirler ve Mümin de değildirler.

2.) “ Bizdeki şeriatçılar ise ülkeyi Afganistan’a çevirme hayalperestliğinde…”

“Bizdeki şeriatçiler” denirken kast edilenler bilgili ve bilinçli Kur’ân ve Sünnet bağlıları ise şahsen ben onlardanım ve imanım gereği Türkiye’mizin de Afganistan’nın da, dünyamızın diğer bütün ülkeleri ve bölgelerinin de Şeriat yönetimi altına girmelerini isterim. Çünkü onların İslam Şeriati’nin gölgesi altında batıl inançlardan, materyalist eğitimlerden, ekonomik sömürülerden ve zalim yönetimlerden kurtulmalarını; adil ve merhametli bir düzene ermelerini arzularım. Ama bizim gibiler de çok azdır.

İsrafil Balcı ve benzerlerinin bizdeki şeriatçilerden kast ettikleri İlahiyatçılar ve Diyanet mensupları ise onların kahir çoğunluğunun Hak veya Batıl hiçbir amacı yoktur. Kast edilen, şeriati yalnızca tarihi dönem içtihadları olarak algılayan, baskıcı egemen laik düzenden hiç bir şikayetleri olmayan ve İslam’a yönelik bir talepleri de bulunmayan cemaatler ve tarikat ricali ise – müsterih olunsun – onlar derin bir uykudadırlar. Keşke Kehf Ashabı gibi uyuyanlardan olsalardı.

3.) Cumhuriyetin kazanımlarını ve Atatürk’ün büyüklüğünü anlamak…

Mustafa Kemalin sevk-i kaderle başında bulunduğu İstiklal savaşı mücadelesi bir değer idiyse -ki bir değerdir,- Amerika gibi evrensel bir zalimi yurtlarından kovup çıkaran Taliban’ın mücadelesi daha büyük bir değerdir. Bunu insaflı Atatürkçü kadınlar bile kabul ediyor.

Cumhuriyet,-bizdeki oluşumundan bağımsız olarak ele alındığında- padişahlık sistemi karşısında bir kazanımdır. Bize göre kazanım olarak nitelenebilecek başkaca bir şey de yoktur.

Atatürk’ün büyüklüğü ise müsellem bir hakikat değildir. Onun ölümüne kadar yapılanların hiç biri, Müslüman asil halkımızın onayı ile yapılmamıştır. Üstelik Anadolu üzerinde kurulmuş bin yıllık medeniyetimizle çelişkili ve çatışmalıdır. Yani bilge ve tarafsız kişilerce dile getirildiği gibi Atatürk olmasaydı pek çok olumsuzluklar da olmazdı:

Şahıs Olarak Mustafa Kemal

Atatürk’ün, merhum Haydar Baş’ın anlattığı gibi kabrine abdestli gidilecek Kutbul Aktab yani dünyamızı yöneten velilerin başı olmadığı; mezarı ziyaretine cenabet olan gusülsüzlerce de gidilebilecek bir kişi olduğu açıktır. Doğu Perincek gibilerin belgeli anlatımlarına göre O deist bile değil ateisttir. Kanunla korunması ilkelliği sürdürüldüğü için bağımsız çalışmalar yapılmadığından biz de büyüklüğünü kabul edenlerden değiliz. Tercih haklarını kullandıkları için büyüklüğünü kabul edip sevenlerine de itirazımız yoktur.

Aziz Nesin

İnanın, münafıklardan gına geldiği için, Aziz Nesin gibi gerçek kâfirleri görememenin özlemi içinde değilsem de eksikliği içindeyim. Toprağı bol olsun O, ne de olsa Osmanlı çocuğu olduğu için adam gibi laflar da etmiştir. Ettiği laflardan biri de şöyledir:

Hiçbir Müslüman Atatürk’ü sevmez. Niye sevsin ki, yaptığı hiçbir şey İslam’ın lehine değildir. Eğer bir Müslüman hem Atatürk’ü seviyor hem de Müslümansa ya ahmaktır, ya sahtekâr ya da cahil.

Adam ateisttir diye her dediği red olunacak diye bir kuralımız yoktur.

Şimdi bütün bu anlatımlardan sonra İsrafil Balcı ve benzerlerinin ne olduğuna ilişkin biz değil okuyucular karar versin.

ALİ RIZA DEMİRCAN

Yazarın diğer yazılarını okumak için bu linki ziyaret ediniz

 

Yorumlar
  1. Sacettin dedi ki:

    Bu yazınızın altına okkalı bir imza atarım.

  2. Mustafa Gündeş dedi ki:

    Selamünaleyküm muhterem hocam. Millet olarak o kadar bilinçsizce yetiştirimişizki ; eş dost ve arkadaşlarım içinde dindar çevreden olduklarını ve hatta namaz kıldıklarını bildiğim kişilere şeriat istermisiniz diye sorduğumda, hemen ters tepki gösteriyorlar. Olurmu bu zamanda gibisinden. Müslüman isen istemen lazım. Yada Allah ın kanununu istemiyorsan Müslümanım diyemezsin sözlerimede itiraz ediyorlar. Nasıl bir çelişki ise.
    Saygı ve hürmetlerimle.
    Mustafa Gündeş