islami haberdini haberortadoğu haberleriislam coğrafyası
DOLAR
32,3190
EURO
35,0421
ALTIN
2.282,74
BIST
8.981,63
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Açık
20°C
İstanbul
20°C
Açık
Cuma Az Bulutlu
23°C
Cumartesi Az Bulutlu
21°C
Pazar Az Bulutlu
21°C
Pazartesi Az Bulutlu
23°C

Yeni Sosyal Medyamızın özellikleri ne olmalıdır?

Yeni Sosyal Medyamızın özellikleri ne olmalıdır?
Prof. Dr. Kutluk Özgüven

Son günlerde Sosyal Medya devlerinin ardı ardına attıkları  adımların sonucu Türkiye toplumu bunların mahremiyet yönünde olumsuzluklarını yeni fark etmeye başladı. O zamanlar sanal camia adı verdiğimiz sosyal medyayla ilgili çeyrek asırdır vurguluyorum, yabancıların bu konuda mutlak hakimiyetini benimsememiz bize sosyal, siyasi, ekonomik yıkım oluşturmakta.
Verilerimiz izlenmekte. Evlerimizde yaptıklarımız kaydedilmekte. Bunlar gerektiği zaman kullanılmakta. Kolayca deep-fake yani sahte benzerleri üretilebilir hale gelmekte.

Firmaların iletişimleri, kontrarları, ihalelere katılımları izlenmekte. Rakipler istendiğinde kayırılabilmekte.
Seçmenlerin hangi tarafa yöneltileceği bu sosyal medya kuruluşları tarafından kolaylıkla yapılabilmekte. Seçimler, kararlar, toplumsal hareketler, gösteriler, sosyal medyanın bir yana yönelmesiyle etkilenmektedir.

Bunların tam denetiminin Amerika’daki teknoloji firmalarının sahiplerine, bunları finanse eden küresel derin devlet yapılanmalarına, sunucularına erişimi olan istihbarat servislerine bırakılması kabul edilemez. 

Kendi sosyal medyamızı oluşturmalıyız. Bunlar çok ileri teknoloji gerektiren sistemler değildir, her şey elimizin altındadır.
Ortaya çıkacak sosyal medyamız nasıl olmalıdır?

Sosyal medyamızın uluslararası nitelikte olması zorunludur. Yalnızca Türkiye çapında olması hem üye sayısını hem de imkanları azaltır. Bunun için sadece ülkemiz kullanıcıları değil, sayısı 2 milyara ulaşmış dünyadaki ezilen ama ümit dolu Müslüman toplumlar hedeflenmelidir. Bunun için yazılımın Türkçe’nin yanısıra yüzmilyonların konuştuğu Arapça, Urdu, Bahasa, Farsça, Begali gibi dilleri, eski müstemleke ülkelerinde hala devam eden İngilizce, Fransızca, Rusça, Çince gibi sömürgeci dillerini, Hausa, Svahili, Mandinga, Tamil, Özbek Türkçesi, Kirmanci, Pencabi gibi Müslüman alemde on milyonların konuştuğu dilleri, belki Ştokavski, Geg, Adıge gibi az konuşulan ama stratejik dilleri desteklemesi gerekir.

Yazılımın ülkelerin siyasi kısıtlarına da kısmen saygı göstermesi, baskı rejimleriyle dolu ümmetimiz ile sorumsuz hakaret ve siyasi operasyon platformu arasında hassas, çok zor, ama zorunlu bir denge gözetmesi gerekir.

Diğerlerinin yaptığının aksine, siyasi amaçla, diğer devletlere karşı silah olarak kullanılmamalıdır. Batı ülkeleri olmadığında herkes hassas. Amerika verilerini çalsa sorun değil ama Türkiye dediniz mi hemen aslan kesilir sömürge elitleri. Bu nedenle uyanıklıkta ileri gidip onlar çalıyor, biz de dememeliyiz. Mahremiyeti suç olmadığı sürece sonuna kadar korumalıyız. Mahremiyetin korunması, Kuran ayetleriyle belirlenmiş bir kavramdır.

Sistemin dağıtık yapıda olması, iş devamlılığına riayet etmesi önemlidir. Ülkelerimiz ardı ardına işgal edilmekte, hassas tesisler bombalanmaktadır. NATO ülkesi olmamıza rağmen yarın ne olur belirsiz. Bu nedenle sistemin, verilerin, milyarların işbirliğinin biz bir felaketle mücadele ederken bile devam edebilmesi gerekir. Bunun için dağıtık bir mimaride tasarlanması gerekir.

Bu sosyal medyanın sadece kedi resmi paylaşımı değil, Türk dünyasının, İslam dünyasının ihtiyacı olan ekonomik gelişmeyi desteklemesi, e-ticaret, ortaklıklar, işbirliği, blokzincir altyapıları, öğrenme içeriği, eğitim izlenceleri sunması gerekir. 
Bunlar yapıldığında 85milyon Türkiye değil en az 2000milyonluk ve ötesinde küresel pazar elde edilebilir.

Büyük amaçları olan 21. yüzyıl Türk Devleti, benim olsun küçük olsun yaklaşımını çoktan bırakıp, yeryüzünde en önemli grubu kalkındırıp birlikte güçlenmesi gerekmektedir. Çağımızda bunu gerçekleştirmenin temel yolu da yukarıda bahsedilen yöntemdir. 

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.