islami haberdini haberortadoğu haberleriislam coğrafyası
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Hafif Yağmurlu
21°C
İstanbul
21°C
Hafif Yağmurlu
Çarşamba Az Bulutlu
17°C
Perşembe Hafif Yağmurlu
17°C
Cuma Az Bulutlu
18°C
Cumartesi Az Bulutlu
19°C

Zilhıcce İle Yüzleşmek

Zilhıcce İle Yüzleşmek

Zaman, Yüce Allah’ın biz insana sunduğu en büyük nimet ve en kıymetli emanettir. Zamanı mübarek kılan, onda yapılan güzelliklerdir. Zira nice mübarek zaman dilimleri vardır, çoğu insan onu fark etmez yahut onu hayırlı işlerde değerlendirmez, hatta onda günahlar işler, o mübarek zaman öyleleri için vebal olur. Asıl olarak zaman bütün dilimleriyle önemlidir ve zamanın her dilimi mübarek kılınabilir.

Yüce Rabbimizin bize sunduğu zaman nimetinin bazı özel dilimleri vardır. Onlar diğerlerinden farklıdır. Onları diğerlerinden farklı kılan, onlarda meydana gelen önemli olaylardır. Onlar bize, bir yenilenme, kendimizi sorgulama, büyük sevaplar kazandırma fırsatlarıdır. Tabi ki bu, o zamanları fark eden, onları fırsata dönüştürenler içindir. Sözgelimi Ramazan ayı mübarek bir aydır, onda gizlenmiş olan Kadir gecesi mübarek bir gecedir. Dünyadaki bütün insanlar bu ayı ve bu geceyi yaşarlar, ancak Ramazan ayı ve Kadir gecesi, onu bilen ve değerlendirenler için mübarek olur. Kıymetini bilmeyenler için ise, sıradan ay ve gece olarak geçer gider.

Zilhicce ayı da bu mübarek aylardan biridir. Her şeyden önce Zilhicce, dört haram ayından biridir. Zilkade, Zilhicce, Muharrem ve Receb. Bu konuda Rabbimiz şöyle buyurur: Allah’ın gökleri ve yeri yarattığı günkü yazısında, Allah’a göre ayların sayısı on ikidir. Bunlardan dördü hürmetli aydır. Bu dosdoğru bir nizamdır.[1] Kullarının fesat çıkarma ve kan dökmeye meyyal olduğunu çok iyi bilen Yüce Rabbimiz, onları barışa hazırlamak için dört ayı haram ay kılmıştır. Onlar hiç olmazsa bu dört ayda fesadı ve kan dökmeyi bıraksınlar, bu dört aydaki barış havasını diğer aylara da taşısınlar diye onları haram ay olarak ilan etmiştir.

Zilhicce, muhteşem ve mübarek bir ibadet olan haccın ifa edildiği ayıdır. Bilinen hac aylarından biridir. Hac için son derece önemli olan bilinen günler ve sayılı günler bu mübarek aydadır. Haccın en temel ruknü olan Arafat vakfesinin bulunduğu büyük hac günü ondadır: Hac bilinen aylardadır.[2]Allah’ı o sayılı günlerde anın.[3]Allah’ın onlara rızık olarak verdiği hayvanları o belli günlerde kurban ederken O’nun adını ansınlar.[4]Allah’ın ve peygamberinin, puta tapanlardan uzak olduğunu, büyük hac günü, Allah ve peygamberi insanlara ilan eder.[5]

Zilhicce, Hz. Âdem’den Hz. Hatem’e kadar tüm peygamberlerin hayatında var olan kurban ibadetinin yapıldığı aydır.

Zilhicce, ilk on gününe Yüce Allah’ın yemin ederek dikkatlerimizi çektiği aydır: Zilhicce ayının ilk on gecesine and olsun![6]Biz biliyoruz ki Yüce Rabbimiz, çok önem verdiği şeylere kullarının dikkatini çekmek için onlar üzerine yemin eder.

Şimdi kendimizi bu özel ve güzel ayın özellikleriyle bir sorgulayalım, bize tanınan bu ilahî fırsatlarla bir yüzleşelim:

Haram aylar, müminlerin savaşa ara vermesi gereken aylardı. Peki, ümmet olarak biz, haram ayın hürmetine ne kadar riayet edebildik? İhtiyar dünyamız haram ayda da tekbir getirerek birbirini öldürmeye devam edenlere tanıklık mı etti?

Bu ay hac ayı idi. Ümmetin temsilcileri olarak milyonlarca kişiyi hac için Hicaz ellerine gönderdik. Peki, bu kardeşlerimiz, ümmetin birlik, beraberlik, izzet ve satvetine vesile olması gereken hac ibadetini layık-i vechile ne kadar yerine getirebilecekler, haccın ruhunu ne kadar ümmete taşıyabilecekler? Hac dönüşü Gönül Coğrafyamıza Saadet Çağı insanının güzelliklerini hediye olarak getirebilecek mi?

Bu ay, ümmetin iki büyük bayramından biri olan Kurban bayramını bağrında barındıran mübarek aydı. Kurban bayramı, İslam’ın tamamlandığı ve Saadet Çağı insanının izzetle hac ibadetini yerine getirmek üzere Arafat’ta toplandığı günün bayramı idi. Müminler, bu ilahî lütufa ermenin şükrü olarak kurbanlarını keseceklerdi. Kurban, Rabbin için namaz kıl ve kurban kes[7]emrini yerine getirmekle bizi Rabbimize, paylaşımlarımızla bizi kardeşlerimizle yakınlaştıracak fırsattı. Peki, biz, bizi Rabbimize ve kardeşlerimize yakınlaştıracak kurbanlar kesebildik mi? Kestiğimiz kurbanlar bizim takvamızı artırıp Rabbimize, paylaşım ve ikram ruhumuzu diriltip kardeşlerimize yaklaştırabildi mi?

Bu kurbanların ne etleri ve ne de kanları Allah’a ulaşacaktır. Allah’a ulaşacak olan ancak sizin O’nun için yaptığınız gösterişten uzak amel ve ibadettir.[8]Allah ancak sakınanların sunumunu/kurbanını kabul eder.[9]

Bu ayda teşrik tekbirleri vardı, hem de yirmi üç namaz vakti devam eden tekbirler. Tekbir, tevhidin sloganı idi. Tekbir kurbanın sloganı, namazın sloganı idi. Peki, tekbirler ne kadar bizim kibrimizi kırabildi, ne kadar hayatımıza egemen olmuş müstekbirlerin istikbarına son verip Ekber olanı anmamıza vesile oldu?

Bu ay Yüce Rabbimizin ilk on gecesine yemin ederek dikkatlerimizi çektiği aydı. Peki, biz bu ayın gün ve gecelerini ne kadar ibadet ve tatla geçirerek bize tanınan fırsatları değerlendirebildik? Sahi hac ayı, kurban ayı, tekbir ayı,haram ay Zilhicce geldi geçiyor, fark edebildik mi?

——————

[1] 9 Tevbe 36.
[2] 2 Bakara 197.
[3] 2 Bakara 203.
[4] 22 Hac 28.
[5] 9 Tevbe 3.
[6] 89 Fecr 2.
[7] 108 Kevser 2.
[8] 22 Hac 37.
[9] 5 Mâide 27.

Gelişen Olaylara İslami Bakışın Adresi

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.