islami haberdini haberortadoğu haberleriislam coğrafyası
DOLAR
32,6013
EURO
34,8092
ALTIN
2.492,47
BIST
9.508,99
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Hafif Yağmurlu
14°C
İstanbul
14°C
Hafif Yağmurlu
Cumartesi Açık
20°C
Pazar Az Bulutlu
21°C
Pazartesi Az Bulutlu
21°C
Salı Az Bulutlu
22°C

68 yılda inşa edilen Yeni Camii

68 yılda inşa edilen Yeni Camii

Valide Sultan Camii adıyla da bilinen Yeni Cami; İstanbul’da 1597 yılında Sultan III. Murad’ın eşi Safiye Sultan’ın emriyle temeli atılan ve 1665’te zamanın padişahı IV. Mehmed’in annesi Turhan Hatice Sultan’ın büyük çabaları ve bağışlarıyla tamamlanıp ibadete açılan önemli Osmanlı camilerinden biridir.

Fatih, Eminönü’nde bulunan camii; Osmanlı ailesi tarafından yaptırılan büyük camilerin son örneğidir. Osmanlı dönemi Türk mimarisinde yapımı en uzun sürede tamamlanabilen cami olarak bilinmektedir. Mimar Davut Ağa tarafından yapılmaya başlanmış, Mimar Dalgıç Ahmed Ağa devam ettirmiş ancak Safiye Sultan’ın ölümü ile yarım kalan inşaat, başlangıcından 68 yıl sonra dönemin mimarbaşısı Mustafa Ağa tarafından IV. Mehmed zamanında bitirilebilmiştir.

Caminin mimarisi Mimar Sinan’ın Şehzade Camii’nde kullandığı kubbe planını tekrarlar. Ancak kubbenin piramidi andırır şekilde yükselmesi kendine has bir özelliktir.

Yeni Cami, Klasik Osmanlı Mimarisinin “revaklı avlulu” şemasını devam ettirir. Merkezi plana sahiptir. 16,20 metre çapındaki ana kubbe dört yönde yarım kubbelerle yanlara doğru genişletilmiştir. Ana kubbeyi dört fil ayağı taşır.

Caminin Hünkâr mahfilinin altında maksurelerin (parmaklıklarla çevrili bölüm) dayandığı sütunlardan ayrı iki tane somaki mermer sütun vardır. Renkleri kırmızıya çalan bu sütunlar Girit Savaşı ganimetlerinden alınarak buraya konulmuştur.

Yapıda aydınlanmayı sağlayan pencereler altı sıra halinde düzenlenmiştir. Yerden ikinci sıra pencerelerin üstüne kadar duvar yüzeyleri çinilerle kaplıdır. Çinilerde mavi, fîrûze, yeşil renkler hakimdir.

Caminin üçer şerefeli iki minaresi vardır. Minareler; kare kaide üzerinde onaltıgen olarak yükselirler ve kurşun kaplı külahlarla örtülürler.

Caminin kuzeyinde kare planlı revaklı avlu bulunur. Avluda mukarnaslı başlıklara sahip yirmi sütunun taşıdığı sivri kemerli revaklarda üzerleri kubbe ile örtülü yirmi dört birim vardır. Avlunun ortasında sekiz köşeli, kemerlere dayanan kubbeli bir şadırvan yer alır.

Caminin güneybatı köşesinde avlu duvarında 3 güneş saati yer alır.

Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından cami ve eklentilerine günümüzde restorasyon çalışmaları yapılmaktadır.

Günün Terimi:

Fil ayağı: Cami, kilise gibi yapılarda kubbeyi taşıyan, dört köşe ya da yuvarlak örme ayak. Osmanlı fil ayakları çoğunlukla dörtgen ya da çokgen kesitlidir. Tuğla ve küçük taşlar harçla örülerek yapılır. Ayakların bazı köşelerine bitişik olarak sütunlar da konulur. Büyük cami kubbelerinin çoğu, birçok sütunun bir araya getirilmesiyle oluşturulan ayaklar üzerine oturtulmuştur. Bu tür fil ayaklarına deste sütunlu ayak denilir.

Sultanahmet Camii’nde yuvarlak, Süleymaniye Camii’nde ise dörtgen fil ayaklar bulunur.


Süleymaniye Camii Fil Ayakları

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.