İslâm insanla örtüşen bir hayat düzenidir. Çünkü İslâm’ın yasalarını koyan, evrenin tabîat kanunlarını koyan Allah’tır. YARATILAN tabîat kanunları gibi İNDİRİLEN İslâmî yasalar da muhteşemdir.
Bilimsel çalışmalarımıza temel oluşturan Tabîat Kanunları ile çelişerek maddî hayat geliştirilemeyeceği gibi İslâmî kurallarla çatışarak da adaletli, erdemli ve Cennet ile taçlandırılabilecek bir hayat düzeni kurulamaz.
Bilimsel ve Teknolojik gelişmelere rağmen kurulamıyor.
190 küsur ülkeyi beş ülkeye mahkum eden Birleşmiş Milletler,
İnsanlığı sömüren borca ve faize dayalı ekonomiler,
Milyarlarca insanın servetine denk mal varlığına sahip Rothşiller ve RAKFELLIR GİBİ dünyamıza egemen sayılı aileler,
Bütün İnsanlığı mahvedebilecek nükleer, kimyasal ve biyolojik silahlar,
Silah satışları için çıkarılan savaşlar, kurgulan terörler,
Genleriyle oynanan gıdalar ve sağlığı tehdit edilen insanlar
Modern tıbbı ve ilaç üretimini sömürü amacıyla kullanan sanayiler,
Allah’ı ve indirdiği yasaları dışlayan hayatlar ve Şirk dilini kullanan bilimler,
Suç – ceza dengesinden yoksun cezaî sistemler…
Bütün bunlar, Müslümanlar dahil İslâm’sız insanlığın geldiği ve getirildiği sonuçlardır.
Gelişen Olaylara İslami Bakışın Adresi