islami haberdini haberortadoğu haberleriislam coğrafyası
DOLAR
32,5217
EURO
34,9766
ALTIN
2.439,42
BIST
9.716,77
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Az Bulutlu
20°C
İstanbul
20°C
Az Bulutlu
Cuma Az Bulutlu
19°C
Cumartesi Az Bulutlu
16°C
Pazar Az Bulutlu
17°C
Pazartesi Az Bulutlu
18°C

Abese Suresi Okumalarımdan Zihnime Yansıyanlar

Abese Suresi Okumalarımdan Zihnime Yansıyanlar
27 Ağustos 2018 09:24
A+
A-

Sohbeti Kur”an olanın yolu aydınlık olur:

İnsanların birbirlerine karşı gösterecekleri ilginin nedeni; fiziki güzellik, maddeten zenginlik, makamsal üstünlük olmaması gerektiği; Toplumsal ilişkilerde insanların birbirlerine karşı asla küçümseyici hal ve tavırlara girilmemesi gerektiği;

Dünya hayatında “kul hakkı” dediğimiz haksızlıkların birbirlerine karşı yapıldığı en geniş kesimin yakın akrabalardan oluşan aile ortamı olduğu;

Manevi arınmanın ancak Kur’an-i nasihat ile mümkün olacağı;

İnsan eğitiminin başarılı olması, öğrenme istek ve arzusuna bağlı olduğu;

Dünyalık işlerde fırsatçılığın; Fikirsel ve düşünsel işlerde aklın ön planda olduğu;

İnsanların birbirleri ile olan sohbetlerinde kişisel dünyevi meziyetlerin değil, fikirsel meziyetlerin öne çıkarılması gerektiği;

Dini nasihatin istekli ve talep eden kişilere yönelik yapılması gerektiği;

Toplumsal ilişkilerimizde engelli vatandaşlara öncelik vermek ve özel ilgi göstermek gerektiği;

Her yıl yenilenen tabiat nimetlerini zihinsel gözle değerlendirip Allah’ın kudret ve rahmetini lisanen anmamız gerektiği; Aksi halde sıradan bakışın nankörlük olarak nitelendirilebileceği;

İnsan ölümü ile ilgili olarak kabre konmanın; cesedin mezara konmasından ziyade vücudu terk eden canın konacağı özel bir kab olabileceği;

Sahip oldukları makam, para, kariyer sebebiyle diğer insanlara üstünlük taslayan kimselerin evveliyatının diğer tüm insanlar gibi evveliyatının her insan için aynı olan bir damla sudan yaratıldığı;

Kibirli insan, kendisine yapılan nasihatte kibrini okşayıcı tavır ve söylemler beklentisi içerisinde olacağı;

Surat asıklığının terk edilmesi gereken bir davranış olduğu;

Asık suratlı ve küçümseyici hal ve tavırlı insanlarla arkadaşlık kurulamayacağı;

Dünyevi zenginliğe ve güce sahip kişilerin Kurani inanç konusunda öğüt ve nasihat ihtiyaçlarının kendi insiyatiflerinde bulunduğu; verebilmeniz için, kendilerinin bunu talep etmeye gönüllü olmaları gerektiği;

Dünyevi zenginliğe ve güce sahip kişilerin bu konumlarının kaynağının tüm mevcudatın yaratıcısı Yüce Allah’ın cc ikram ettiği yeryüzü nimetlerinden olduğu;

Dedelerimizden bizlere intikal eden mushafa karşı gösterilen saygı -gereğidir ki abdestli dokunmak ve elimize aldığımızda bel üstünde tutmak ve yüksek yerlerde muhafaza etmek gibi- nın çıkış yerinin ayette “seçkin kayıtlar” ifadesinden dolayı kaynaklanmış olabileceği;

İnsan ahirette yeniden yaratılış sürecinde dünyada ki yaşantısının karşılığı olarak neler kaybettiğini müşahede edeceğinden bunu telafi edebileceği düşüncesinin sonucu neticesiz yoğun bir uğraşı içerisinde olacağı;

Kendi kazanımlarından kimse kimseye karşılıksız menfaat sağlamazken bir ömür Yüce Yaratıcının vermiş olduğu vücut ve yaşam nimetlerinin farkında olunmadan ömrünü tamamlamanın “nankörlük” olduğu;

Yüce Yaratıcıya karşı “nankör” olmamak için yediklerimizin hayret verici oluşum süreçlerini zihinsel olarak akılımızla düşünmemiz gerektiği;

Yaratılmış tüm varlık aleminin yaratılış, işleyiş ve dönüşüm süreçleri üzerinde aklımızla zihinsel olarak düşünmemizin “ibadet” aksi “nankörlük” olduğu;

Kur’an’ın öğüt olduğu, O’nu hatırlamak ve öğüt almanın ise isteğe bağlı olduğu;

Kötü davranışların (günah) verdiği zihinsel sıkıntılardan kurtulmanın yolunun Kur’an öğrenmek olduğu;

Dünyevi hayatı yanlış yaşamamanın yolunun öğrenmekten geçtiği;

Öğrenenin bencil olup olmaması, öğretenin davranışına bağlı olduğu;

İlmin (bilgi) elde edilmesinin isteğe bağlı olduğu; Elde eden kişiye ise maddi manevi zenginlik kazandıracağı;

Dünya hayatında işlediğimiz her hal ve hareketin, Kişinin ahiretine mutluluk veya sıkıntı olarak yansıyacağı;

Kişinin ölümünden sonra karşılaşacağı ahiret hayatını, kendisinin Dünyada ki yaşantısının bir yansıması olarak karşısına çıkacağını anlayacağı;

İyi ve güzel bir insan olmanın yolu vicdan, akıl ve vücut nimetlerini verimli bir şekilde fıtrata uygun olarak yaşamaktan geçtiği;

İnsan, hayatında işlediği kusurlarından dolayı Kuran’ın emirlerinden yüz çevirmemesi gerektiği;

Kur’an-ı Kerim’in kıyamete kadar sürecek intikalinde gayret göstererek; yazmak, ezberlemek şeklinde yapılan çalışmaların ve çalışanların ilahi taltif gördüğü;

Kur’an ayetleri üzerinde zihinsel,fikirsel ve düşünsel okumalar yapan iman ehlinin mutlaka birbirleri ile ilgilenmeleri gerektiği;

İnkârda ısrar edenlerin sorumluluğu, inanan iman ehlinin üzerinde herhangi bir sorumluluk yüklemediği;

Kuran’ın öğüt almak ve alınan öğütten faydalanmak için gönderilen ayetlerden oluşan sureler olduğu;

Her ne kadar insanoğlunun tüketim ihtiyaçlarını kendisi kazansa da nimetlerin cevheri olan elementlerden oluştuğunu düşündüğümüzde nihayetinde Allah’a dayandığını düşünmemiz gerektiği;

Canlıların doğum sürecinde ki ilahi mucizeyi görüp Allah’ın gücü ve yaratıcılığının benzersiz olduğunu düşünmemenin nankörlük olduğu;

Kuran’a aktif bir zihinsel düşünce formunda yaklaşılması gerektiği;

Toplumda bilgi, öğüt, nasihat, fikir v.b. talep veya arzında statü farklılığının bulunmayacağı;

Dini nasihatlerde veya fikirsel platformlar da insanların dünyevi makam, sosyal ve imkansal statü farklılıklarına göre asla davranılmaması gerektiği;

İnsanların temel ihtiyaçlarında İslam’ın emrettiği, yeryüzünde insanlar arasında ki paylaşımın; ulaşımın ve iletişimin en hızlı olduğu çağımızda çok kolay bir şekilde gerçekleşebileceği;

Mahşerde evladın babadan, babanın evlattan, eşlerin birbirinden kaçmasının nedeninin dünya hayatında ki aile içi yaşantıdan kaynaklanacağı;

Babanın evladı için kazandığı maneviyattan yoksun dünyalığın mahşerde evladından kaçmasına neden olacağı;

Yeryüzü nimetlerinden aile olarak faydalanırken yaratıcının katkısının inkarı veya anılmaması mahşerde aile bireylerinin suçlanmamak için birbirinden kaçmasına neden olacağı;

Dünyada bir ömür beraber yaşam sürerek Allah’ın yarattığı nimetlerden ve birbirinden istifade eden eşlerin mahşerde birbirinden kaçmasının nedeni dünyevi hayatlarında Yaratıcıyı ilk sıraya koymadıklarından dolayı olacağı;

İnsan yeryüzü nimetlerinden yararlanırken Allah’ın dahlinden bihaber yaşadığının yanlışlığını mahşerde anlayacağı ve Allah’ın huzurunda suçlamak için aile bireylerinden suçlu arayacağı;

Dünya hayatında beraber hayat sürmek için her türlü fedakarlığı yapmaya çalışan aile bireylerinin mahşerde birbirlerinden kaçmasının tek bir izahının maneviyattan yoksun bir hayat sürmelerinden kaynaklanabileceği;

Dünya hayatında sadece aile bireyleri değil etkileşimde bulunan hoca-talebe, şeyh-derviş, çırak-usta, başkan-vatandaş, lider-birey vb. kişilerin mahşerde birbirlerinden kaçmayacak şekilde bir dünya hayatı yaşamaları gerektiği;

Evladına maneviyattan yoksun sadece dünyalığını sunan bir babanın mahşerde yaptığının yanlışlığını anlayacağından evladından kaçacağı;

Eşlerin dünya hayatında birbirlerinin tasvip etmeyeceği hal ve hareketleri gizli olarak yaptığı takdirde bu durumun mahşerde bizatihi görüleceğinden dolayı suçlanmamak için birbirlerinden kaçacakları;

Dünyada ki yaşantımızın an be an kaydedildiği, yaptığımız güzel iş ve eylemlerimizin ahirette karşılığı olarak hoşumuza giden bol ve güzel ikramlar olacağı;

Sünnetullah gereği Dünyada ki her türlü nimetlerin kazanımı insanların iş ve eylemlerine bağlı olduğu; Ancak yeryüzü nimetlerini dünyevi gayretleri neticesinde elde etseler de her şeyin asıl sahibinin Yüce Yaratıcı Allah cc olduğu bilinciyle yaşamamız gerektiği;

Dünyasını meşru yollarla mamur eden insan; hayatını Yüce Yaratıcı Allah cc bilinci ve inancıyla yaşamayı başarırsa, doğrudan Cenab-ı Allah tarafından hazırlanmış dünyada benzer bir uğraşıya gerek kalmaksızın tarifi imkânsız bir cennet hayatını da hediye ve ikram olarak elde edeceği;

Dünya hayatında insanoğlunun temiz ve güzel olarak yaptığı her türlü iş ve eyleminin kıymetli olduğu;

Dünya hayatında Kuran elçiliği yapmanın kişiye maddi manevi güç ve zenginlik kazandıracağı;

Dünya da insan hayatının, sağlam ve güçlü kaydedicilerle kayıt altına alındığı;

Ahirette insanın eline tutuşturulacak kitabın Dünyada ki yaşantısıyla bağlantılı olarak hazırlandığı;

Dini tüm kurallarıyla yaşama gayretinde olan insanların saygı göreceği;

İnsanın asaleti ve şerefi; doğru ve dürüst olarak sürdürdüğü yaşamından aldığı;

Allah’ı inkâr, uhrevi intihar demek olduğu;

Allah cc insanoğlunun doğumu ile ölümü arasında ki yaşamsal varlığını sürdüreceği nimetlerin yaratılışından detay bahsederken İnsanın bizatihi kendisinden ise sadece yaratılış, ölüm, yeniden diriliş ve kolaylaştırılmış yol şeklinde ki süreçten kabaca bahsetmesinin “Kader” anlayışımızın nasıl olması gerektiğinin tarifini verdiği;

Kendisini yeterli görmenin bir nevi sapıklık ve nankörlük olduğu;

İnsan körlük gibi benzeri engelli bir yapıda da olsa istekli olduğu takdirde kendisine yarayışlı bilgiler elde edebileceği;

Günümüz teknolojisiyle yapılan yüksek çözünürlüklü video kaydına benzer bir yöntemle insan yaşamının görüntü olarak kayıt altına alındığı;

Kişi bu dünya da işlediği olumsuz hal ve tavırları vicdanını rahatlatmak için unutmuş olsa da aslında ölene kadar unutmadığı; Ahirette de tekraren Allah’ın hoşuna gitmediğini bildirmek için video kaydı gibi benzer bir gösterim yapılacağı;

İnsan öldükten sonra Yüce Yaratıcının istediği bir zamanda yeniden yaratılacağı;

Dünya hayatında sorumluluk bilinciyle hal ve hareketlerine dikkat etmenin Allah’tan çekinerek yaşamak olduğu;

Bu dünyada sorumluluk bilinciyle yaşamayan nice dost kimseler, ahirette birbirine düşman olacakları;

Bize zarar vermeyen ancak çevremizde ki tanıdığımız kimselere zarar veren kötüler ve kötülükler sebebiyle Ahirette birbirimizden kaçacağımız;

Bu dünyada yaratılış amacına uygun bir hayat sürmeyen İnsanın kendi elleriyle ahiret hayatını öldürdüğü;

Bir damla sıvıdan benzersiz bir varlık olarak insan yaratmanın ancak kudreti sonsuz Yüce Yaratıcıya mahsus olduğu, aksi veya farklı düşünenlerin nankör ve sapık olduğu;

İnsan türünün bir damla sıvıdan yaratılışının insanoğlunun kaderinden olduğu;

Evveli bir damla sıvı olan İnsanoğlunun yaratılışından ölümüne kadar mucizevi süreçteki kudretin Allah’a cc ait olduğu;

İnsanoğlunun bir damla sıvıdan yaratılışının zikredilmesi kendisi için aciz bir varlığa işaret olduğu; Allah’ın cc ise güç ve kudret sahibi mükemmel Yaratıcı olduğu;

Bir damla sıvıya yüklenilen insan oluşumunun Sünnetullah gereği izlenecek yöntemle ortaya çıkışı, ölümü ve ölüm sonrası serüveninin Yüce Yaratıcı tarafından takdir edilmesinin “kader” olarak değerlendirilebileceği;

İnsan, hayatı, fıtrata uygun, aklını kullanarak yaşarsa ömrünü ahenk içerisinde tamamlayacağı, aksi halde tam tersi fıtrata aykırı akılsızca yaşarsa hayatının burnundan geleceği,

Hayat, İnsana Allah’ın cc bedelsiz verdiği en büyük nimeti olduğu;

Ölülerin toprağa gömülmesinin Allah’ın emri olduğu;

Allah’ın emirlerini yerine getirmekle imanın mümkün olacağı;

Her gün gözlerimizle bakarak yediğimiz hatta seçici olduğumuz nimetler için “insan yediğine baksın!” ifadesinde ki bakışın tükettiğimiz nimetlerin yaratılışı ile Yaratıcı arasında ki bağın fark edilmesi gerektiği;

Türlü çeşitli lezzette ki yediklerimizi sıradanlaştırmayıp, üzerinde mutlaka düşünüp Allah’ın muazzam yaratıcılığını bizatihi zihnimizde düşünmemiz gerektiği;

Abese Suresi okumalarımdan zihnime yansıdı.

Estağfirullah… Estağfirullah… Estağfirullah…

Kuran Okuyunuz. O’nu okudukça kişiye özel zihinsel yansımalarını keşfedeceksiniz. Doğrusunu Allah (cc) bilir.

Söz konusu bu ve benzeri çalışmalarım kesinlikle meal veya tefsir çalışması olmayıp, İlgili Sure okumalarım esnasında zihinsel olarak fehmettiğim tespitlerdir. Kişisel olarak ibadet ve zikir amaçlı yaptığımız derslerin paylaşımından kastımızın ümmeti Kur’an okumaya yönlendirmede faydası olacağı düşüncesiyle, ayetlerin ruhuna ve surenin bütünlüğüne uygun akıl ve gönül okumaları yapmak olup Kur’anın itikad, ibadet, muamelat ve fıkhına aykırı tespitlerin varlığı halinde ehlince uyarılmaya her zaman açık ve tashihimin beyanı olduğunu belirtmek isterim.

*  Ön bilgilendirme:Yaptığımız bu ve benzeri çalışmalarımızı okurken “Abese Suresi okumalarım esnasında zihnime yansıdı.” cümlesini her paragrafın akabinde imiş gibi okunması tavsiye olunur.

Gelişen Olaylara İslami Bakışın Adresi

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.