islami haberdini haberortadoğu haberleriislam coğrafyası
DOLAR
32,5196
EURO
34,8916
ALTIN
2.431,57
BIST
9.915,62
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Az Bulutlu
17°C
İstanbul
17°C
Az Bulutlu
Salı Az Bulutlu
16°C
Çarşamba Az Bulutlu
18°C
Perşembe Az Bulutlu
19°C
Cuma Az Bulutlu
19°C

AFFET BİZİ ALLAH’IMIZ!

AFFET BİZİ ALLAH’IMIZ!
26 Ekim 2023 09:00
A+
A-

Gazze’mizde, hiç kuşku yok ki, asrın en azgın firavunu olan o bâtıl İsrâil devleti tarafından onlara yıl boyunca hunhârca katledilen, zulmün her türlüsüne marûz bırakılan Mü’min/Mü’mine Musliman kardeşlerimizin başlarına gelenlerde payımız büyük!

Önce bölünüp paramparça olduk durduk yerde, üstelik de Sen asla bölünüp parçalanmamız gerektiği konusunda defaatle, apaçık bir şekilde uyardığın halde[1]!

Sonra, mubârek Âlu İmrân sûresinin 110. âyet-i kerîmesinde üzerimizdeki en şanlı görev olarak bildirdiğini ihmâl ettik:

Bismillahirrahmânirrahîm…

Ey izzetli Ümmet-i Muhammed’in mensupları olan Mü’min/Mü’mine Muslimanlar! Siz hep her türlü kargaşanın, karmakarışıklığın tetiklediği ya da yol açtığı yaygaracı bir telaş içinde ileri-geri sağa-sola koşuşturan insanlar için çıkartılmış olan, aynı ortak paydanın bir araya getirdiği ve herkesin rağbet edeceği, arzuladığı, hoşlanacağı ve beğeneceği en faydalı ve en değerli topluluk olageldiniz! Öyle bir topluluk ki, mensupları emrettikleri herşeyi ve/veya yaptıkları her işi şeri’âta, yâni ALLAH tarafından belirlenmiş ve konmuş, dolayısıyla da insan aklıyla çelişmesi sözkonusu olmayan temel yasa, kural ve ölçülere dayandırırlar, ona uygun olarak gerçekleştirirler ve şeri’âtin hayata geçirilmesi için gereken herşeyi yaparlar ve andolsun ki, şeri’âta, yâni, ALLAH tarafından belirlenmiş ve konmuş, dolayısıyla da insan aklıyla çelişmesi sözkonusu olmayan temel yasa, kural ve ölçülere ters düşen, aykırı olan herşeyin hayata geçirilmesine engel olup, bundan men ederler, yasaklanması için gereken herşeyi yaparlar ve andolsun ki, böyle davranmakla ALLAH’a îmân etmenin gereğini yerine getirirler. Ve andolsun, eğer – ki bu böyledir, başka yolu yoktur! – kendilerine daha önceki dönemlerde ulaşmış olan ALLAH’ın bir araya getirilmiş hükümlerini menfaatleri doğrultusunda çarpıtıp bozmuş, sonra da o çarpıtmalara îmândan kaynaklanan aynı hayat kavrayışında ve o doğrultuda yaşayışta bir araya gelmiş olanlar ALLAH’ın tamamlayıp en mükemmel hâle getirdiğini dolayısıyla da yegâne Hakk Dîn olarak uygun görüp onayladığı ve Âlemlerin Rabbi ALLAH’a şekksiz-şüphesiz, kayıtsız-şartsız teslîmîyet anlamına gelen ve Ezelî ve Ebedî Mutlak ve Nihâî Hakîkat’ten kaynaklanıp beslenen Yüce Ahlakî Değerler Sistemi’ne dayanan varoluş şekli, hayat tarzı, dünya görüşü el-İslâm’a îmân etseydi bu onlar için kesinlikle daha hayrlı, yâni herkesin rağbet edeceği, arzuladığı, hoşlanacağı ve beğeneceği şekilde faydalı ve değerli bir durum olacaktı! Nitekim onlardan Hakk Dîn’e îmân edenler var. Ama andolsun ki, onların çoğu Hakk Dîn’in emir, kural ve ölçülerini kabûl ettiklerini söyledikleri halde bunların bir kısmını ya da tamamını hayatlarına geçirmeyi ihmâl ya da göz ardı ederek Hakk Dîn’in emir, kural ve ölçülerinin dışına âdetâ fışkırırcasına çıkıp, Hakk Dîn’in asla uygun görmediği tavırları, tutumları, davranışları ve eylemleri açıktan sergileyenler, dolayısıyla da ALLAH’tan hiç utanmayanlardır!”

Şimdi mubârek el-Enfâl sûresinin 73. âyet-i kerîmesinde bildirdiğin durumun yaşanmasına yol açtık:

Bismillahirrahmânirrahîm…

“Ve andolsun ki, Hakk ve Hakkîkat’i bildikleri halde onu, üzerini örtmek sûretiyle hem kendilerinden hem de başkalarından gizleyerek Hakk ve Hakîkat’in inkârına yol açmayı benimseyip bir hayat tarzı hâline getirmiş olanlar, birbirlerinin karşılıklı sorumlulukları titizlikle gözeten, her şart altında her zaman güvenilen, çok yakın ve tam bir dayanışma ve işbirliği içinde olunan kimseleridir. Siz de, ey Mü’min/Mü’mine Muslimanlar, birbirinizin karşılıklı sorumlulukları titizlikle gözeten, her şart altında her zaman güvenilen, çok yakın ve tam bir dayanışma ve işbirliği içinde olunan kimseleri olmazsanız yeryüzünde çetin bir sınav, “ateşle imtihan” yaşanır ve andolsun ki, hayatın her alanında çok büyük bir yozlaşmanın her türlüsü meydana gelir!”

Affet bizi ALLAH’ımız, affet!

Tevbe ediyoruz hep birlikte!

Tevbe etmek düşer üzerimize!

Sen ki, et-Tevvâb’sın, tevbeleri kabûl edensin…

Sen ki, el-Afuvv’sun, Rabbimiz…

Kabûl et tevbelerimizi ve affet bizi…

Affet!

MINİB ENGİN NOYAN

YAZARIN DİĞER YAZILARINI OKUMAK İÇİN BURAYA TIKLAYINIZ

[1] Bakz.: Burada, aylar önce yayınlanmış olan PARAMPARÇA 1 ve PARAMPARÇA 2 adlı yazılarım!

ETİKETLER: ÜSTMANŞET, yazarlar
Yorumlar
  1. Ahmed YAHYA dedi ki:

    TEŞEKKÜRLER.VAR OL,SAĞ OL