islami haberdini haberortadoğu haberleriislam coğrafyası
DOLAR
32,4375
EURO
34,7411
ALTIN
2.439,70
BIST
9.915,62
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Az Bulutlu
15°C
İstanbul
15°C
Az Bulutlu
Pazartesi Az Bulutlu
16°C
Salı Hafif Yağmurlu
16°C
Çarşamba Az Bulutlu
19°C
Perşembe Az Bulutlu
21°C

ANNELERE KÜÇÜK NOTLAR

ANNELERE KÜÇÜK NOTLAR

Hamile kadınlarla bir araştırma yapılıyor, bazı annelere birer parça çikolata verilip ultrasonla bebeği izliyorlar. Anne çikolata yerken bebekler kıpır kıpır oluyor. Çünkü çikolata annede mutluluk hormonunu arttırıyor ve bebek  durumdan hemen etkileniyor. Tam tersi durumlarda yani anne stresli ve mutsuz olduğunda adrenalin ve kortizol hormonları yine bebeğe iletiliyor.

Bu durum doğumdan sonrada böyle . Sizler nasıl düşünür nasıl hissederseniz evladınızda sizin gibi hisseder. Mesela bazı anneler çocuklarının çok çekingen hatta korkak olduklarından şikayet ederler. Ancak sohbetin ilerleyen aşamalarında çekingen çocukların annelerinin aşırı kaygılı olduğunu görürüz. Bu kaygı, doğum öncesi gibi plasentayla doğrudan çocuğa geçmez ancak söz ve davranışlarla geçer.

Bir öğrencimizin okula gelmeyi istememesinin  “Ya tuvaletim gelirse” düşüncesi olduğunu fark edip aileyle görüşmüştük.  Görüşmede anne çok titiz olduğunu, girilmeden önce her sefer mutlaka tuvalete çamaşır suyu döktüğünü ve çocuklarını böyle yapmazsanız hasta olursunuz diye uyardığını anlatmıştı. Bu titizlik çocuğu o kadar etkilemiş ki hayata karışmasını engeller olmuştu.

Ben Kötü Oluyorum

Katıldığım bir akraba iftarında evin genç oğluyla sohbet edildi. Oruçla aran nasıl diye sordu amcası.  “Ben çok kötü oluyorum da o yüzden tutamıyorum, aslında çok istiyorum” dedi çocuk mahcup halde. Sohbeti duyan anne  içeriden hızlıca geldi ve “Bu sene sınav senesi derslerine yoğunlaşması gerekir, günler de çok uzun, İstanbul trafiği zaten sağlam insanı hasta ediyor, çocuk sabah akşam o kadar yol çekiyor, bir de oruç tutarsa günü bitiremez, zaten amcası görüyorsun çok zayıf bir şey yediği yok kan şekeri düşer de bayılır Allah korusun, seneye tutar inşallah” Diye ekledi.

İşte dedim öğretilmiş çaresizlik. Delikanlı “ben kötü oluyorum” derken bile nasıl kötü olduğunu bilmiyor, çünkü yaşamamış, yaşamasına fırsat verilmemiş. Anne oğlu adına böyle düşünmüş ve o da “kötü olurum” düşüncesini kabul edip ikna olmuş.

Acaba bunun yerine  “Allah veriyor kuvvetini, iftara kadar açlıktan ölünmez tam tersi bünye kuvvetlenir, hem sen zaten güçlü ve sabırlısın, bir dene bakalım” dense çocuk yine “ben kötü oluyorum” diye mi düşünecekti?

Tüm bu örnekleri niye mi verdim. Çünkü sonuç olarak evlatlarınız sizin düşündüğünüz gibi düşünecek ve hissedecek. O yüzden sevgili anneler pozitif olun, teslim olun, umutlu olun, duada olun, şükrü bol olun.

Tüh ya Ezan Okunuyor

Küçüklüğümden beri ezan okunduğu anda namazımı kılmak gibi bir alışkanlığım var. Ama bir gün oynarken ezan okununca oğlum “Tüh ya ezan okunuyor, yine kalkıcan” dedi. O günden sonra oyun saatlerini ezan saatine denk getirmedim ki ezan okunuşunu oyun bitişi gibi algılamasın yavrum. Yani din eğitimi hassastır, itina özen ister. Ana babasına kızan onun tuttuğu orucu, kıldığı namazı sevmez. İş yine ebeveynlere düşer. İyileşelim, güzelleşelim…

ŞEYMA DEMİRCAN NAMAZCI 

MİRATHABER.COM -YOUTUBE- 

YAZARIN DİĞER YAZILARINA ULAŞMAK İÇİN BURAYA TIKLAYINIZ 

 

ETİKETLER: ÜSTMANŞET, yazarlar
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.