islami haberdini haberortadoğu haberleriislam coğrafyası
DOLAR
32,4954
EURO
34,9187
ALTIN
2.437,70
BIST
9.716,77
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Az Bulutlu
20°C
İstanbul
20°C
Az Bulutlu
Cuma Az Bulutlu
19°C
Cumartesi Az Bulutlu
16°C
Pazar Az Bulutlu
17°C
Pazartesi Az Bulutlu
18°C

CEHENNEMLİK ANALARIN AYAKLARI ALTINDA DA CENNET VAR MIDIR?

CEHENNEMLİK ANALARIN AYAKLARI ALTINDA DA CENNET VAR MIDIR?
11 Mayıs 2022 13:06
A+
A-

Hayat yasamız olan Kur’ân-ı Kerîm’de Yüce Allah’ımız bize analarımıza ihsanı emreder. (Nisa 36;İsra 23, Ahkaf 15…)  Lukman 14’de de şöyle emir buyurur:

Biz insana, ana-babasına iyi-güzel davranmasını emretmişizdir. Çünkü anası onu nice ağır sıkıntılara katlanarak taşımıştır. Anneler çocuklarını iki yıl emzirebilir, çocukların sütten ayrılması da iki yıl içinde olur. İşte bunun için önce bana şükret, sonra da ana-babana teşekkür et. Yargılanmak üzere dönüşünüz ancak bana olacaktır.” (Lukman 14)

“Cennet anaların ayakları altındadır.” Hadisinin Anlamı

Sevgili Peygamberimiz Hz Muhammed’in bu ve benzeri Kur’ânî buyruklar çizgisinde  “Cennet anaların ayakları altındadır.” şeklindeki açıklaması, hiç şüphesiz mecazi bir anlatımdır.

-Allah şanının artırsın- o bu hadisiyle “anaya ihsanın yani  onunla Allah görüyor bilinci içinde ilişki kurmanın, güzel davranmanın ve karşılıksız iyiliklerde bulunmanın” Cennet’e götürücü olduğunu açıklamaktadır.

Anayı yücelten onun ağır hamileliği, hayati tehlike içeren doğumu, aylarca karnında taşıdığı çocuğunu yıllarca kucağında ve bir ömür boyunca da kalbinde taşımasıdır. Bir diğer anlatımla merhameti ile bütün varlıkları kuşatan Allah’ın yeryüzünde rahmet elçisi  olmasıdır.

Bunun için olacak söz ve anlam olarak  Allah’ın kitabı olan Kur’ân’da ve onun  açıklaması olan Peygamberimizin beyanlarında anaya ihsan emri çocuğa verilmiş, ama ananın ana olması yeter görülmüştür.

Ana İsyankâr veya Kafir olursa

Ananın imanlı, ibadetli, ahlâklı ve örnek oluşturacak şekilde bilgili ve bilinçli olması onun yüceltici  ilave özelliğidir, bu da  onu  ihsana layık kılar ve ona ihsanı kolaylaştırır.

Ana İslam’ı yaşamayan isyankâr bir tip olup örneğin  namaz kılmıyor, oruç tutmuyor, şartları gerçekleştiğinde zekatını vermiyorsa, üstelik bir de içki içiyor, kumar oynuyor, zina ediyor veya faizli işlemler yapıyor ise ihsanı hak edebilir mi?

Böyle analar-babalar yok mu? Var.

Geçilemez de hadi  bunları da geçtik,  ana-baba ya Allah’ı ve Onun yaşamı yönlendirici yasalarını tanımayan âhiret hayatını inkârcı bir kâfirse; hele hele hele bir de İslâm’ı yaşamamıza engel olan ve bizi İslam karşıtlığına çağıran bir tipse…

O zaman da ana ve babaya ihsan ile yükümlü müyüz?

Ana – Baba Kâfir de Olsa İhsan ile Yükümlü müyüz?

Evet, ihsan ile yükümlüyüz. Kâfir de olsalar ana – babaya ihsan yani ilgi ve nafaka görevimiz düşmez. Gene da gidilip “anneciğim-babacığım” denilecektir. Gücümüz ölçüsünde iyilikler yapılacaktır.

Ama onlar Allah’a kulluktan çevirmeye kalkışarak örneğin “ Sen nasıl Müslüman olur, Müslümanlarla nasıl  ilişki kurarsın? Kızım bu tesettür nedir? Oğlum bu namaz nereden çıktı…Bu zina ve faiz karşıtlığı nedir?” derler de baskı oluştururlarsa yani Rabbimize kulluğumuza  mani olmaya kalkışırlarsa yine de ihsanda bulunuruz ama bu isyana yönlendirici konularda onlara itaat etmeyiz.

Şimdi bu tespitlerimizi Peygamberimizin   ve onun da bağlı olduğu Kur’ân’ın ölçüleriyle temellendirmeye  çalışalım:

Hz. Ebubekir’in kızı Hz. Esma şöyle anlatıyor:

  • Hudeybiye anlaşmasından sonra annem beni ziyarete geldi. Ama putperest Cehennemlik bir kadındı. Ben ne yapacağımı bilemedim. Hemen peygamberimize koştum. “Ya Rasulallah, annem bir putperest ama beni ziyarete geldi. Ben ne yapayım, nasıl davranayım?” Peygamberimiz bana “Annene ihsan ile muamele et, gerekli ilgiyi ve alakayı göster.” buyurdular. (Ebu Davud Zekat 34; Buharî Edeb 7)

Bu arada değinmiş olalım; Biz Müslümanlar Allah’ın buyruklarına aykırı olan isyan nitelikli hususlarda ana babaya da, yönetimlere de, laik sistemlere de  itaat edemeyiz. Çünkü Peygamberimizin ifadesiyle “İtaat Marûf’tadır.” Yani sırasıyla İslam’ın, ortak aklın ve bilimsel verilerin gerektirdiklerinde ve  Allah’a kulluk içindir.

Kâfirliğin bile ihsan görevimizi düşürmeyeceği hususunda  Rabbimiz Kur’ân’ın Lukman sûresinin 15. ayetinde şöyle buyurur:

Eğer onlar seni, hakkında bilgin olmayan bir şeyi körü körüne bana ortak koşman için zorlarlarsa, onlara itaat etme. Onlarla dünyada iyi geçin. Bana yönelenlerin yoluna uy. Sonunda dönüşünüz ancak banadır. O zaman size, yapmış olduklarınızı haber veririm.”

Tevbe suresinin 23. ayetinde de şöyle buyrulmaktadır:

  • “Ey İman edenler! Eğer, kâfirliği İslami iman ve yaşam üzerine tercih ederlerse sakın ha ana babanızı ve kardeşlerinizi veliler edinmeyin; Onlara, sizi temsil etmeleri ve adınıza hukuken tasarrufta bulunmaları için yetki vermeyin. İçinizden onları veliler edinecekler zalimlerin ta kendileri olur”.

Bu âyete göre mesela ana baba İslam karşıtı çizgide olup aday olsalar kendilerine oy verip destekleyemeyiz. İslami kurallardan saptırmaya çalışan ana babaya evet ihsan ile muamele ederiz ama yüreğimizi de sevgiyle açamayız. Çünkü Mücadele sûresinin 22. ayeti şöylece sevgi yasağı getirmektedir:

  • “ Ey Peygamber sen Allah’a ve âhirete iman eden kişileri, Allah’a ve Peygamberine savaş açmış kişileri yürekten sever bulamazsın. Onlar anneleri, babaları, kardeşleri ve kendi akrabaları/aşiretleri olsa da…”

Söz uzadı. Rabbimizin bir buyruğu ile konumuzu özetleyelim ve anlamı pekiştirelim:

İman edip iyi işler yapanların geçmiş kötülüklerini elbette örteriz ve onlara, yaptıklarının daha güzeli ile karşılık veririz.
Biz, insana, ana-babasına iyi davranmasını tavsiye etmişizdir. Eğer onlar, seni, hakkında bilgin olmayan bir şeyi (körü körüne) bana ortak koşman için zorlarlarsa, onlara itaat etme. Dönüşünüz ancak banadır. O zaman size yapmış olduklarınızı haber vereceğim.

İman edip iyi işler yapanları, muhakkak Cennetlik sâlihler arasına katarız.” (Ankebût 7-9)

Ali Rıza Demircan

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.