Cinsel açıdan modern hayat piç yaşamdır

Tempo dergisinin Ali Rıza Demircan hocamızla yaptığı röportajı sunuyoruz.

– İslam, cinsel açıdan kadını nasıl değerlendirir?

Kadının cinsel yönden daha bir koruma altına alındığı söylenebilir. Kadının çocukluğunda, kız çocuğu gibi yetiştirilmesi, evliliğine engel değil destek olunması, evlilik döneminde ilişkiye arzulu dönemlerinin gözetilmesi, sevişilmeksizin kendisiyle ilişkiye girişilmemesi, onayı alınmadan dışa boşalma gibi koruyucu yöntemlerin uygulanmaması, âdet ve hastalık dönemlerinde kendisiyle ilişkiye girilmemesi, Ali Rıza DEMİRCAN yapılan ve Tempo dergisinde yayınlanan röportajı ilginize sunuyoruz.

İslam’a Göre Cinsel Hayat kitabının yazarı ve Süleymaniye Camii eski imam-hatiplerinden ilahiyatçı Ali Rıza Demircan, dindar camianın önemli kanaat önderlerinden biri olarak kabul ediliyor. Kitabı da yayımlandığı dönemde gürültü koparan Demircan’a göre, İslam dini, ergenlik döneminden itibaren evlilik şartıyla cinsel ilişkiye izin veriyor. Demircan’ın Tempo’ya yaptığı açıklamaları, herhangi bir yorumda bulunmadan veriyoruz.

– İslam dininin cinselliğe bakışı diğer dinlere göre farklılık arz ediyor mu?

Allah’a hamd ederim. Bütün Peygamberlere de ihtiramlarımı sunarım.

İslâm Hz.Adem, Hz.İbrahi m, Hz.Mûsa, Hz.İsa ve Hz.Muhammed dahil dünyamızın değişik bölgelerine yasalarla gönderilmiş yaklaşık yüz yirmi dört bin Peygamberin ortak tebliği olan dindir. Mesela Hz. Mûsa ve İsa da birer İslâm Peygamberi ve onların tebliğ ettiği Tevrat ve İncil de İslâm’ın Kutsal Kitap’larıdır. Tevrat ve benzerleri tahrife uğratılıp yürürlük süresi dolunca Allah örneğin Hz. İsa ile İncil’i göndermiştir. İncil ve diğer bölgelerde ki ilahi yasalar tahrife uğratılınca da Yüce Allah son ve de evrensel kıldığı Peygamberi Hz. Muhammed’i Kur’ân’la göndermiştir. Bu sebeple Kur’ân ve Sünnet İslâm’ı, insanlığın yürürlükteki temel yasasıdır.

Bu ön bilgiden sonra sorunuza geçebiliriz.

Bozulmalar olmakla birlikte temel ahlaki düsturlarda benzerlik, cinsellikle ilgili ilahi buyruklarda da birliktelik görülmektedir. Evliliğe yönlendirme, zina, eşcinsellik, lezbiyenlik ve hayvanlarla ilişki gibi alanlarda müşterek yasaklar vardır. Adet halindeki nikahlı eşle cinsel ilişki, Kuran ve Tevrat’ta yasaklanırken, mevcut İncillerde böyle bir yasak yer almamaktadır. Rahiplerde örneklenen Ruhbanlık yani cinsel hayattan bütünüyle çekilme İslâam’da yoktur.

– İslam dininde cinsel faaliyetler üzerine herhangi bir sınırlama var mı? Eşcinsellik, poligami vs…

Cinsellik dahil Allah’ın bütün emirleri ve yasaklarına uyuş ibadet olduğu için cinsel hayat ibadet hayatının bir bölümüdür. İslam dininde cinsel faaliyetler üzerinde sınırlamalar vardır. Bedeni ve mali bir engel olmaksızın sürekli bekârlık, cinsel eylem iktidarını ve üreme gücünü yok etmek, zina, eşcinsellik, lezbiyenlik, hayvanlarla cinsel ilişki, nikâhlı eşlerle ters yoldan (anüs) temas, âdet ve lohusalık dönemlerinde cinsel ilişki başlıca yasakları oluşturur. Üreme organından olmak koşuluyla tüm sevişme ve birleşme yöntemleri helâldir. Değinildiği üzere âdet ve lohusalık döneminde ilişki haramsa da de sevişmek helaldir.

İslâm dininde cinsel hayatın tek meşru yolu evliliktir. Asıl olan da tek kadınlı evliliktir. Birden fazla kadınla evlilik, tavsiye edilmemekle beraber özel koşulları içinde ruhsatlıdır/helâldir.

– İslam’da cinsellikle ilgili bir yaş tahdidi var mı?

Yoktur. Cinselliğin başladığı ergenlikle birlikte kişi evlilik yoluyla aktif cinsel hayatına başlayabilir. Güç ve isteğe göre ileri yaşlara kadar devam edebilir. Bir örnek vermek gerekirse Osmanlı Hukuku Aile Kararnamesi’nin yedinci maddesinde 12 yaşını doldurmuş kız çocuklarının evlendirilebileceği hükme bağlanmıştır. Ancak evlilik için ergenlik yanısıra evlilik sözleşmesinin gereklerini yerine getirebilecek             bir olgunluk anlamına Rüşd de gereklidir.

ayrıca dışkılıktan/anüsten temas edilmemesi kadınlarla ilgili genel hükümlerdir/değerlendirmelerdir.

– İslam’da tek eşlilik ve çok eşlilik kavramları nasıl ele alınır?

Tek eşlilik asıldır, mali yükümlülükleri sebebiyle erkeğin doğrudan, kadının mahkeme yoluyla boşanma hakkı vardır. İslam’da evlilik dışı cinsel hayat haram kılınmıştır. Cinsel soğukluk, hastalık, kısırlık, harpler nedeniyle erkek sayısındaki azalma ve geçim darlığı sebebiyle ihtiyaç duyulabilmesi halinde çok kadınlı evlilik, öğütlenmeksizin onaylanmıştır. Ancak bu onayın kadınlar aleyhine değil lehine yapılandırılması için pek çok şart getirilmiştir. En önemlisi de bakire veya dul kadınların hiçbir şekilde kuma olmaya zorlanmamasıdır. Aile baskısıyla gerçekleştirilecek evlilikler İslâm Aile Hukuku’na göre geçersizdir.

– Erkeğin cinsel açıdan kadına karşı sorumlulukları nelerdir?

İlişki için eşinin arzulu anlarını gözetmek, eşinin orgazmını sağlayıcı teknikleri geliştirmek, onayı olmaksızın koruyucu yöntemlere başvurmamak erkeğin görevleri arasındadır. Kadının ihtiyacı ölçüsünde onunla ilişkiye girmesi de görevidir. Erkeğin kasıtlı olarak dört ayı aşan ilgisizliği veya cinsel yönden terki, kadına İslam Hukuku’na göre boşanma hakkı verir.

– Kadının cinsel açıdan erkeğe karşı sorumlulukları nelerdir?

Kadının görevi, ilişkiyi engelleyici bir hastalık gibi sağlık sorunu ve de âdet veya lohusalık gibi dini mazereti olmaksızın kocasının birleşme arzularını reddetmemek, kocasını tatmin edecek bir kadınlık sergilemektir. Kadının cinsel hayatta kocasını tatmin edici aktivitelerinin olması Kur’ân’î hedeftir.

– Kadın ve erkek hangi koşullarda cinsel olarak birlikte olamaz?

Kadın âdet veya lohusalık döneminde iken, taraflardan biri de oruçlu veya Umre – Hac’da ihramlılık halinde bulunurken ilişkiye giremezler. Sadizm, Mazohizm yoluyla ve başkalarının yanında da ilişkiye giremezler.

– Son zamanlarda özellikle muhafazakar kesim gençlerinde flört hayli yoğun gözleniyor…

Ergin bir erkekle kadın, amaçlı olarak gözlerden uzak beraber kalamaz, ilişkiye varmayacak şekilde de olsa sevişemezler. Bu anlamda flört yasaklıdır. Evlilik amacıyla, ciddiyet ölçüleri içinde, konuşmak için umuma açık yerlerde bir araya gelinebilir. İnançlı gençler de etkilere açık oldukları için İslâmî ölçülere göre yanılgılara düşebilmektedirler.

– Az önce “ergenlik” dediniz, burada terslik yok mu? Bunlar çocuk değil mi?

İslâm evrensel dindir, ölçülerini insanlığın geneli için koyar. Cinsellik tüm insanlar için biyolojik olarak ergenlik döneminde başlayabilir. Başlamasında hiçbir fiziksel engel yoktur. Ancak ruhsal bir takım engeller olabilir. Ancak insanlara ergenlik çağında evlilik yoluyla cinsel hayatın başlatılması şeklinde bir emir verilmediği için takdir hakkı insanlarındır. Öyle durumlar olabilir ki, bir kız çocuğunun ergenliğin hemen akabinde evlilik yoluyla ilişkiye girmesi zaruri hale gelebilir. Zengince bir kız çocuğu düşünelim, anası babası ölmüştür. Korunma ihtiyacı altındadır. Ergenliğe girdiği dönemde hakim kararıyla veya özgür iradesiyle evlilik hayatıyla cinsel hayatını başlatabilir. Başlatabilir olmak demek başlatmak değildir. İlla olacak diye bir şey yok.

– 40 yaşında bir adam 12 yaşındaki bir kızı beğendi ve kendisine eş yaptı olabilir mi bu?

Olabilir. Önemli olan evliliğin özgür iradeyle gerçekleştirilmiş olmasıdır. İslâm tabii olan bir dönem belirliyor. Bu dönem de ergenliktir. Şu veya bu nedenle ergenliğe ulaşılamamışsa evlilik onaylanamaz.

– Bu sübyancılık anlamına gelmez mi?

Gelmez. Niçin gelsin ki…

– Bebeğiyle oynayacak yaşta bir insan…

Bunlar fevkalade yanılgılı görüşlerdir. Ergenlik, kadının fiziksel olarak ilişkiye-üremeye hazır olması demektir. Elbetteki psikolojik gelişim için zamana ihtiyaç vardır. İslâm 12 yaşında evlilik başlasın diye bir kural getirmiyor. Gerektirici şartları içinde başlanabileceğinin ruhsatını/iznini veriyor.

Burada bir ilave bilgi verelim:

Pek çok Batı ülkelerinde 9 yaşında çocuklara HPV aşısı rutin olarakyapılıyor, 9-10 yaşında çocuklara prezervatif eğitimi verilerek prezervatif dağıtılıyor. Ebeveynler çocuklarının ilk ilişkisini doğum günü kutlar gibi partilerle kutluyorlar. “11 yaşındayım hala bakireyim” diyen kız çocuğu garipseniyor. Bakire olmak çok salakça bir eylemmiş gibi reaksiyonlar gösteriliyor. Neden 9 yaşında cinsel yolla bulaşan HPV (siğil ve genital kanser sebebi) için aşı yapılıyor. Öyle ki yan etkileri, etkinliği kadın doğum kongrelerimizin baş tartışma konusudur. 

– İslam’da düşünce suç teşkil etmez deniyor, bu doğru mu?

Düşüncede kaldığı, eyleme dönüşmediği sürece günah-suç oluşturmaz. Peygamberimizin açıklamalarına göre düşünce olumlu ise gerçekleştirilemese de kişi sevap kazanır, olumsuz ise yapmaktan vazgeçildiği için de kişi sevap edinir.

– Evlilik şartı olmaksızın, cinsel eylemsiz bir birliktelik mümkün mü?

İslâm’ın temel yasalarını koyan insanı yaratan Allah’tır. Bu sebeple İslam cinsellik konusunda gerçekçidir. Bir erkeğin, bir kadının cinsel duygular taşımasını tabii görür. Bu nedenle cinsel arzular duyabilecek yaştaki insanların birbirleriyle sürekli konuşmalarını bile ahlâkî bulmaz. Sakıncalar doğurabileceğinden hareketle sözünü ettiğiniz tarzda birliktelikler onaylanmaz.

– Cinsel gereçler kullanılabilir mi?

Müslümanın cinsel iktidarı ve malî gücü varken evlenmemesi, sürekli bekâr kalması haramdır. Ancak tatmin olma ihtiyacında olup engelli olan veya parasal gücü bulunmayan kişi haram olan, bir başka ifadeyle büyük günahlardan olan zinadan korunmak için arzularını teskin edebilir. Mesela çeşitli sebeplerle evlenemeyen fakat cinsel arzuları da giderek şiddetlenen kadın, zinaya düşmemek için kendisine göre boşalma teknikleri geliştirebilir.

İslam hukukçuları, cinsel yetersizlik durumunda tedavi için gerekli ilaçların kullanmasını uygun bulur. Ancak yapay gereçlerin ticari amaçlarla sistematik bir şekilde üretilmesi onaylanamaz. Maddi ve de kültürel yönden evliliği teşvik edici yöntemlerle tabii yoldan tatmine erme imkanı varken, suniliğe kaçmak cinselliği de darbelemektir. Kaldı ki üreme kutsal görevdir; insan hayatına vesile olmak erdemdir. Çocuk, insan iradesini de yönlendiren Kader programı ile bağlantılı ise de görevlerini yapabilmiş olmak için evli çiftler, en az üç çocuk dünyaya getirmeyi hedeflemelidirler.

– Üç çocuk neden?

İnsan hayatının devam edebilmesi için iki çocuk kendilerinin yerine. Üçüncü çocuk da arzu etmelerine rağmen çocukları olmayanlar veya bir tane olanlar ya da ve ölecek çocuklar yerine.

– Bir kadın ya da erkek eşiyle yatarken başkasını düşleyebilir mi?

Bu yasaktır

– Fanteziye günah yok dediniz?

Cinsel fantezi nikahlı eşe yönelik olarak uygulanabilir. Üreme organından olmak koşuluyla insanlığın bildiği ve bilmediği tüm teknikler kullanılabilir. Soru sormanıza gerek yok.

– Oral seksi filan kast ediyorsunuz galiba…

Oral ilişki istisnadır. Eşlerden birinin diğerine baskısı veya ağza boşalma yoluyla gerçekleştirilecek oral ilişki haramdır.

– Başka dinlerden biriyle evlilik?

Allah’ın Kitabı Kur’ân’ın hükmü olarak Müslüman bir erkek, materyalist bir kadınla evlenemezse de Musevi veya Hıristiyan bir kadınla evlenebilir. Fakat Müslüman kadın Müslüman olmayan erkekle evlenemez.

– Neden?

Müslüman erkek, Hz.Mûsa ve İsa’nın peygamberliğine, tahrife uğratıldıklarını kabulle birlikte Tevrat ve İncil’in kutsal kitaplar olduğuna inanır. Ama Mûsevi ve Hıristiyan erkek Hz. Muhammed’in Peygamberliğine ve tebliğ ettiği Kur’ân’a; onun evrensel mesajlarına inanmaz. Müslüman kadın erkeğin temsil ettiği batıl inançların egemenliği altına sokulamaz. Çünkü mutluluk için gerekli inanç ve yaşam birliği oluşturulamaz.

– Fazla erkek egemen söylemler değil mi baştan beri konuştuğumuz şeyler?

Yapılan açıklamalar çizgisinde değil.

– Pornografi izlemek dine aykırı mı?

Ani bakışlar bir tarafa İslam’da cinsel haz amacıyla karşı cinse bakmak yasaklıdır. Pornografiye bakmak günahtır. Ancak pornografik yayınlara malzeme olmak ve ticaretinde yer almak büyük günahlardandır.

– Bekaret zorunlu mu?

Korunması gereklidir. Bekâret kadının orijinalitesinin, ruhsal bütünlüğünün korunduğunun belgesidir. Ama kadın, bir kaza veya tecavüz sonucu bekâretini yitirirse Hak ve halk katındaki değeri düşmez.

– Erkek?

O da bakir olmalıdır.

– Erkek ve kadınlara tavsiyeniz nedir modern yaşamla beraber…

Modern yaşam nedir? Modern yaşam piç yaşamdır. Allah’ı ve Ona imana dayalı ahlaki değerleri hayattan dışlayarak yaşamaktır. Cinsel açıdan Modernizm, bir diğer anlatımla sekülarizm kendinizi hayvanlar gibi özgür hissetmektir. Hiçbir kayıt altına girmemektir.

İnsan kendisi gibi yaratık olan doğanın değil Yaratıcı’nın eseridir. İnsan için hayat yalnız dünya hayatı değil, dünya hayatı ile birlikte ölümle başlayacak, nimetler veya azaplar içinde ebediyen sürecek olan hayattır. Bu sebeple Yaratanın buyruklarına göre yaşanmalıdır.

– İslam’da kadın erkek eşit midir?

İnsanı kadın ve erkek olarak yaratan Allah’tır. Allah kadın kullarına zulmeder mi? Kadın-erkek temel dini yükümlükler ve kanunî haklar bakımından eşittirler. Biyolojik ve buna bağlı olarak psikolojik yapılarında farklılıkları vardır. Tabii olarak farklılar da görevler ve görevlere bağlı haklar yönünden ayrılıklara sebep olmaktadır. Örneğin ülkemizde kadınlar askerlik görevi yapmazlar.

-Farklılıklar erkek egemen toplum…

İtiraza gerek yok, hayatın tabii akışı bu. Mesela; erkekler mücadele ediyor, kadınlar da, “Millet vekilliği için bana siyasi kontenjan ayır, hazıra konayım” diyor. Erkekler birbirlerini hazıra kondurmuyor ki. Erkekler yönetime gelebilmek için kendi aralarında yığınla mücadele veriyor. Erkekler yalnız kadınlara karşı mücadele verip imkân elde etmiyor, kendi aralarında da mücadele veriyorlar. Kadının fiziği, ruhsal durumu, ana olması ilgi alanlarını değiştiriyor. Çocuğu olduğu zaman farklılaşma kaçınılamaz oluyor.

Erkek egemen toplum ne demek? Şimdilerde evlilik hayatında cinsel tacize uğramak çıktı bir de. Ne demek cinsel tacize uğramak? Kadının hiçbir mazereti yok. Kocası arzu ediyor. Erkek arzu ettiği zaman eşiyle ilişkiye giremezse erkeğe zulmedilmiş olmuyor mu, erkeğin haklarını ihlal etmek manasına gelmiyor mu? Erkek bir Müslüman olarak ikinci kadınla ilişkiye giremez. Günahlara dalarak girse evdeki kadın “ihanete uğradım” diye fırtına koparıyor. Kadın arzu etmediği zaman da eşiyle ilişkiye girebilirr. Olgun bir Müslüman kadının yapması gereken budur. Burukluğu olabilir. Ama sevilmenin onuru da burukluğunu giderebilir.

Koca ısrarla arzu ediyor; çalıştığı yerdeki kadınlar arzularını kamçılamış olabilir. Kadın “Hayır” diyor. Israrlı arzuları cinsel taciz/tecavüz olarak yargılamak yanlış. İlişki kadını ruhsal yönden çökertecekse, bu evliliği sürdürmenin de manası yok zaten. Kadın soğuk, Erkek de canlı ise, medeni insan gibi görevlerimi yapamıyorum, Allahaısmarladık, denilebilir. Ölünceye kadar nikâh zorunlu değil.

– Kadının parası, pulu, işi ailesi yok…

İslam’ın zaruret halinde ikinci evliliği onaylamasının sebebi de bu. Birinciyi boşayıp ikinciyle evlenme şeklinde bir kural yoktur. Kaldı ki boşanıp evlenme her zaman ahlâki olmaz. Diyelim kadın kaza geçirdi felç oldu. Hangi vicdan bu kadını boşamayı önerebilir.

– Erkek kaza geçirdi…

İslam kadına “vefa duygusu göster, sabır göster “öğüdünü verir. O daâ ahiret hayatına imanla, mükâfatına alacağına inanarak kocasına hizmet edip çocuklarını yetiştirmek için sabredebilir. Tabii erkek için de bu önerilir. Ama kadın diyorsa ki bir erkeğe ihtiyaçlıyım, o zaman boşanır. Mahkeme yoluyla boşanılabilir.

– Erkeğe eş, kadına boşanma…

Daha ahlâkî, daha hukukî daha gerçekçi, erkek ve kadın doğasına daha uygun değil mi?

ÖNCE YAZILI SONRA KARŞILIKLI Ali Rıza Demircan, söyleşi talebimize, önce soruları görmek kaydıyla onay verdi. Bu yüzden ilk dokuz soru yazılı olarak soruldu. Ardından gelenler birebir görüşme sırasında kayıt altına alındı.