islami haberdini haberortadoğu haberleriislam coğrafyası
DOLAR
32,3583
EURO
34,9921
ALTIN
2.326,20
BIST
9.112,33
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Az Bulutlu
23°C
İstanbul
23°C
Az Bulutlu
Cumartesi Az Bulutlu
22°C
Pazar Parçalı Bulutlu
22°C
Pazartesi Az Bulutlu
24°C
Salı Az Bulutlu
18°C

Cübbeli Cenapları Ne Yapmak İstiyor?

Cübbeli Cenapları Ne Yapmak İstiyor?

Cübbeli Ahmet, katıldığı bir canlı yayında, “Türkiye’de 2 bin kadar selefi dernek silahlandı ve ayaklandı. Beni çağırmaları durumunda tüm bildiklerimi yetkililere anlatabilirim” demişti.

Bu haber üzerine kendime “Biz Muz cumhuriyetinde mi yaşıyoruz?” sorusunu sordum. Türk emniyeti ve istihbaratı, yaptığı başarılı çalışmalarıyla gerek PKK, gerekse İŞİD gibi terör örgütlerinin eylem planlarını icraata sokmadan anında el koyup gereken takibatı yapmışlardı. Nasıl olur da 81 ildeki Selefiler silahlanır da bundan emniyet istihbaratının ve MİT’in haberi olmaz? Bu iş kala kala sansasyon kuklası Cübbeli gibi müstamel bir adama kalır? Aklıma mukayyet ol Allah’ım!

Varsayalım ki MİT’in ve Emniyet İstihbaratının böyle bir yapılanmadan haberi yok. Cübbeli cenapları “Derin devlet gücüyle” bu ciddi (!) bilgileri topladı. Be adam bu Habertürk’te canlı yayın yapılarak milli güvenlik konusu olan bir mesele; “Ey silahlanan Selefiler! Ben sizi deşifre ediyorum, hemen silahlarınızı kaybedin!”  der gibi milyonların huzurunda mı yapılır? Yoksa en yakın emniyete gidip bu bilgilendirme gizli mi yapılmalıdır? Birazcık aklı olan; “Ben silahlı terör örgütü olsam bu programdan sonra hemen silahları toprağa gömerim, yanımda suç aleti bulundurmam?” der.

Emniyet güçleri de ne yapsın, milli güvenlikle ilgili her ihbarı ciddiye almak zorunda. “Yanmaz kefen”, “Nalin-i şerif”, “Ete kemiğe büründüm Mahmut Efendi olarak göründüm”, “Yarın kıyamet günü kim Nakşibendi tarikatının Halidiye kolundanım derse cehennem polisleri onu hemen serbest bırakır” gibi sansasyonel saçmalıkları eskidiği için, bu sefer de milli güvenlik konularına el atarak pireyi deve, habbeyi kubbe yapan üslubuyla kafa karıştırmaya ve emniyeti, istihbaratını çalıştırmayan konumuna düşürüp yine ters köşe yaparak gündemde kalmayı başardı.

Cübbeli’nin dünya görüşünü ve hurafelerini reddettiğim gibi, Selefi denen ve kendileri gibi düşünmeyenleri kâfir ilan edenleri de “Çağdaş Neo Hariciler” olarak kabul eder ve aynı şiddette reddederim. Fakat kaba kuvvete ve silaha başvurmadıkları sürece Cübbeli kadar onların da örgütlenme hakkı vardır. Bütün sivil yapılanmaların illegal konum alıp almadıklarının takibi de, durumdan vazife çıkarma işgüzarlığı gösteren Cübbeli gibilere değil, emniyet güçlerine ve istihbarat teşkilatlarına düşer.   

Hayatımda, uydurma hadisleriyle, kişileri değerlendirmedeki yalan ve iftiraları ile Cübbeliden daha seviyesiz, ondan daha yalancı ve iftiracı başka birini tanımadım. Bu bağlamda  Doğruhaber gazetesi yazarı Mehmet Göktaş hoca Cübbeli’nin bu yalanını şöyle karikatürize ediyor:

Kahvehanede palavra atan bir avcı bir de onu ileri gittiğinde frenleyen biri varmış: ‘Dün ava gitmiştim, filan yerden bir anda tam beş yüz keklik fırlayıp uçtu’ deyince frenleyici “öhhöö” der, avcı üç yüze düşer; fakat yine “öhhöö” diye bir ses işitir, derken yüze düşer amma her defasında öhhöö gelir. En son bir tek keklik dediğinde de öhhöö gelince artık avcı dayanamaz; “ya o hışırtı neyin nesiydi?” der. Bizimki de iki bin dernekten başladı, daha birinci öhhöde yüz elliye düştü, savcının karşısına vardığında hışırtıdan ibaret kalacağından emin olun.”

Cübbeliyi ciddiye almamak gerekir. Biraz üstüne vardığınız zaman “Ben şeker hastasıyım. Günde şu kadar insülin vuruluyorum. Onun için bazen ne dediğimi bilmiyorum” diyen adam. Ben biraz moral bulmak, efkâr dağıtmak, gülüp stres atmak istediğim zaman Youtube’tan Cübbelliyi bulur, Kemal Sunal filmi izler gibi kahkahaya boğularak rahatlarım. Çünkü her öhhöö’de bir iddiasından vazgeçen Cübbeli cenapları, İnek Şaban gittikten sonra bu milleti güldürme konusunda doğan boşluğu doldurmaktadır.                                                

Musab SEYİTHAN

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.