islami haberdini haberortadoğu haberleriislam coğrafyası
DOLAR
32,4375
EURO
34,7411
ALTIN
2.439,70
BIST
9.915,62
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Az Bulutlu
17°C
İstanbul
17°C
Az Bulutlu
Pazar Az Bulutlu
18°C
Pazartesi Hafif Yağmurlu
18°C
Salı Az Bulutlu
19°C
Çarşamba Az Bulutlu
20°C

Hayvanlara karşı görevlerimiz I İŞKENCE

Hayvanlara karşı görevlerimiz I İŞKENCE
26 Ağustos 2017 07:55
A+
A-

Hayvanların bir kısmını helâl görüp diğer bir kısmını haram kılmak ve kutsallaştırmak da Kur’ânî bir yasak olarak Allah’a isyandır; nefse ve hayvanlara zulümdür. (En’âm 138-9)

Peygamberimizin diliyle hayvanlara acı vermeyi yasaklayan yüce dinimizin acı vermenin ileri boyutu olan işkenceyi yasaklayacağı açıktır. Meselâ, hayvanların canlı iken herhangi bir organını kesmek, onları canlı canlı silahlı atışlara hedef kılmak, yüzlerine vurmak, yüzlerinden dağlamak, birbirleriyle dövüştürmek, yiyecek bulmalarını engelleyecek şekilde hapsetmek, beceriksizlik ve donanımsızlık sebebiyle kesimlerini işkenceye dönüştürmek, onların üzerlerinde       bulunuyorken sohbet etmek ve benzeri uygulamalarda bulunmak yasaklandığımız işkence nitelikli haram işlemler arasındadır.

Çünkü  Peygamberimizin sözleri, işleri ve değer yargıları bu doğrultudadır.

Allah şanını artırsın, o, canlı hayvanların organlarını keserek onlara işkence yapanların Allah’ın rahmetinden yoksun kalmaları bedduasında bulunmuştur. Can taşıyan varlıkların nişangâh kılınmasını lanetlemiştir. (Buhari, ZebÂih 25, Abdürrezzak, el-Musannef 4/348)

Yüzünden dağlanan bir havanı görünce de öfkesini şöylece dile getirmiştir:

Bu yaptığınız nedir?” Hayvanların yüzlerinden dağlanmaları ve dövülmelerini lânetleyerek yasakladığımı bilmiyor musunuz?” (et-Tac 4/351)

Peygamberimiz, hayvanları birbirleriyle dövüştürmeyi de açık ve kesin bir dille yasaklamış, bu yasağını horozlardan develere bütün hayvanlara teşmil etmiştir. O, kedisini hapsederek ölümüne sebep olan kadının şahsında bu gibi eylemlerin Cehennem azabına düşürebileceği uyarısında da bulunmuştur.

Peygamberimiz, güzelliği boyutlandırarak, kesim yapıldığında güzel yapılmasını, örneğin hayvanların bıçaklar iyice biletilerek işkence edilmeksizin/ıstırap verilmeksizin kesilmesini de şöylece emretmiştir:

Allah yapılacak her şeyin güzel yapılmasını emretmiştir. Öldürürken güzelce öldürünüz. Hayvanınızı keserken de güzelce kesiniz. Bunun için kesim yapacak kişi bıçağını iyi biletsin de hayvanının ıstırabını hafifiletsin.” (İbn Mâce, Zebâih 3)

Hayvanların üzerlerinde iken sohbete dalınarak işkenceye uğratılmalarını da şöylece gerekçelendirerek yasaklamıştır:

Nice binilen hayvanlar vardır ki, onlar binicilerinden daha hayırlı ve Allah’ı daha çok zikredicilerdir.” (Mecmeüz-Zevâide 8/107; et-Tac 4/351)

Bu bölümü, konumuzu özetleyici bir hadisle bağlayalım:

Hz. Peygamber hayvanlara işkence yapanları lânetledi.”
1-  Yaratılış Düzenleriyle Oynamamak

Hayvanların yaratılış düzenleriyle oynamak da bir zulümdür/işkencedir. Bunun içindir ki Peygamberimiz hayvanların iğdiş edilmelerini şiddetli bir dille yasaklamıştır. (Fethül-Bârî 9/21)

O, “Eşeklerin  atlarla çiftleştirilmesi” şeklindeki bir tür işkence olan” talebi de, “Bu gibi işleri ancak, gerçeklerin bilgisinden yoksun olanlar yapabilir.” buyurarak geri çevirmiş ve yasaklayıcı tavır koymuşlardır.

Örneğimiz Peygamberimiz, organlarının kesilmesini yasakladığı hayvanların yaratılış doğrultularıyla çatışacak şekilde kullanılmalarını da yasaklamış ve bu amaçla geçmiş topluluklarda yaşanmış bir olayı şöylece aktarmıştır:

“Adamın biri ineğini sürüyordu ki, bir ara sırtına binerek dehlemeye başlar. Bunun üzerine hayvancağız dile gelerek söyle sızlanır: Biz binilmek için yaratılmadık. Tarımda kullanılmak için yaratıldık.” (Buhari, Enbiya 52)
2-  Hayvanları Putperestliğe ve Haramlara Aracı Kılmamak

Hayvanlar da Yaratanı tanıyan, onu anan ve ona duâ edebilen varlıklardır. Onları Allah’tan başka varlıklar için örneğin siyasîler ve sanatkârlar için kesmek, Allah’a ortak koşmak olarak nefsimize zulüm olduğu gibi şerre alet etmek yoluyla hayvanlara da zulümdür. (En’âm 122)

Hayvanların bir kısmını helâl görüp diğer bir kısmını haram kılmak ve kutsallaştırmak da Kur’ânî bir yasak olarak Allah’a isyandır; nefse ve hayvanlara zulümdür. (En’âm 138-9)

At yarışları ve deve ve horoz dövüşleri gibi yöntemlerle hayvanları kumar aracı kılmak da onları aşağılamaktır.

Kur’ân’ın bir kuş türü olan Hüdhüd’ün diliyle Allah’a ortak koşmayı şeytanî bir işlem olarak nitelemesi, Peygamberimizin, sırtına binilen öküzün ve avı elinden alınan kurtun isyanını dile getirmesi ve bilinçli olarak duâ ettiklerini açıklamasından hayvanların putperestliğe ve haramlara âlet edilmekten şikâyetçi olabileceklerini anlıyoruz. Bunun gibi hayvanların kendileri için yaratıldıkları insanlara ürün vermekten, ilaç olmaktan,hizmet etmekten ve onlar tarafından Allah’a kurban edilmekten haz duyacaklarına inanıyoruz.

Hayvanlara karşı vazifelerimizi açıklamamızın amacı nedir?

Hayvanların çok büyük bir bölümünü sadece televizyon belgesellerinde görebilirken bu konuya yer vermemizin amacı, İslâmî çizgide hayvanlara karsı vazifelerimizi açıklayarak insan haklarına saygının önemini hatırlatmaktır.
Hayvanlar Şükretmemizi Gerektiren Nimetlerdir

Bizler için yaratılan, bildiğimiz ve bilmediğiz nice şekillerde kendilerinden yararlandığımız hayvanlar, Rabbimizin lütfettiği şükür isteyen nimetlerdendir.

Konumuz bağlamında şükür görevimizi, hayvanların bize Allah’ın bir ihsanı olduğunu düşünüp bunu şükran dolu sözlerle dile getirerek ve de onlardan yararlandığımız gibi yararlandırarak yapabiliriz. Yapmakla da yükümlüyüz. Bunun içindir ki en fazla yararlandığımız küçük ve büyük hayvanlarımız için zekât vermekle emrolunduk. Zekâtın dışında onları çevremize ödünç vermekle ve ücretsiz tohumlatmakla görevlendirildik.

Dolayısıyla şükrümüzü zekât ve ödünç vererek, kullandığımız yünlü giysiler ve eşyadan bağışlayarak, yediğimiz süt ürünleri ve etlerden alıp ikram ederek ve kurban keserek yapabiliriz.

Gelişen Olaylara İslami Bakışın Adresi

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.