islami haberdini haberortadoğu haberleriislam coğrafyası
DOLAR
32,4682
EURO
34,7369
ALTIN
2.440,30
BIST
9.933,49
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Az Bulutlu
18°C
İstanbul
18°C
Az Bulutlu
Cumartesi Yağmurlu
16°C
Pazar Az Bulutlu
18°C
Pazartesi Az Bulutlu
18°C
Salı Az Bulutlu
18°C

İmam Hatipler Laikliğin Kalesi mi Olmalıydı?

İmam Hatipler Laikliğin Kalesi mi Olmalıydı?

Bismillah…

Yazı başlıkları son derece önemlidir. Dikkatleri çekerek yazınızın okunmasını sağlar. Yazılar bazen çift veya daha çok yönlü mesajlar içerir. Bu gibi yazılarda vermek istediğiniz asıl önemli mesaja ilişkin başlık atamazsanız etkili olamazsınız.

12 Eylül 2020 tarihli “Erol Mütercimler ve İftira Aşağılığı” başlıklı yazımın başlığında yanıldım. Çünkü gayem, Erol Mütercimler’in iftirasını cevaplandırmaktan çok İmam Hatip Okullarımıza dikkat çekmekti. Şimdi o yazımın ilgili bölümünü çok az bir ilave ile yeniden sunuyorum:

“  İmam Hatip Mezunları Sonuçta Lise Mezunudur

İmam Hatip mezunları neticede lise mezunlarıdır. İçlerinden binde bir değilse de on binde bir ölçüsünde cinsi sapık da, sahtekâr da ahlâksız da çıkabilir. Kaldı ki İmam Hatip okulları da müfredatını İslâmî çizgide özgürce belirleyemediğimiz okullarımızdır.

Benim de mezunu olduğum bu okullarımız, sanılanın aksine, İslâm insanından daha çok İslâm’a saygılı demokratik laik insan tipini yetiştirmektedir. Bu tespitin doğruluğu müfredatları incelendiğinde anlaşılacaktır. Bunun gibi cevapları aranması gereken şu soruları yönelttiğimizde de görülecektir:

Öğretmenleri ve bir milyonu aşan ve değişik alanlarda ihtisas yapan mezunları ile imam hatiplilerimiz:

 İslâm’ı bir hayat düzeni olarak öğrenme ve öğretme  yoluna girebildiler mi?

 Kendilerini ezen jakoben laik düzeni bilimsel olarak eleştirebildiler ve eleştirilerini toplum gündemine taşıyabildiler mi?

Seçtikleri ilim ve sanat dallarını İslâmlaştırma adımlarını atabildiler mi?

Giremediler, eleştiremediler ve adım atamadılar, ama -buna da şükür- İslâmî yaşama yakın, içki içmeyen, büyük kısmı namaz kılan sosyal adaletçi belediye başkanı, vali, bakan, başbakan ve hatta Cumhurbaşkanı/Devlet başkanı yetiştirdiler.  Ama amaç edinmedilerse de sonuçta baskıcı laik düzeni demokratikleştirici ve tahkim edici adımlar atmaktan öte de bir şey yapamadılar.

İmam Hatip karşıtlarınca değerlendirilemiyor ama laikliği demokratikleştirerek milletimizle kaynaştıran batıcılar değil İmam Hatip nesli olmuştur. Görevleri hiç şüphesiz bu değildi. Demokratik laiklik de İslâm’ın lehine görülebilecek bir gelişme olduğu için teselli buluyoruz. Çünkü biz en temel haklarımızın bile zalimce çiğnendiğine tanık olmuşuzdur.

Burada bilvesile ifade edelim. İslâmî inancımızı korumak ve yaşatmakla yükümlüyüz. Vazifemiz demokratikleştirdiğimiz laik düzeni daha bir kökleştirmek değildir. Mukaddes görevimiz beşerî düzenleri iyice inceleyip İslâm’ı bir iman ve yaşam düzeni olarak milletimizin demokratik tercihlerine sunmaktır.

Bu güne kadar olduğu gibi -demokratik de olsa- laik düzen takdis edilir, onunla daha bir bütünleşmeye gidilir, İslâm da namaz, oruç ve başörtüsüne indirgenmeye devam edilirse, İmam hatipliler ülkemize ve dünyamıza ışık tutamaz, adaletli ve merhametli bir düzen oluşturamazlar. İmam Hatip camiası kişisel imanlarını bile kurtaramazlar.

Cinsî Sapıklık İslâm’ın Haram Eylemlerdir

İmam Hatiplerimizdeki değindiğimiz müfredat yetersizliğini gündemimizden hareketle örneklendirelim. Örneklendirelim ki İmam hatiplerimizin İslâm insanından daha çok inançlı demokratik laik insan tipini yetirdiği şeklindeki tespitimizi belgelerini de sunmuş olalım.

Geçenlerde imam hatip mezunu üç çocuklu çok yakın akrabamdan bir hanım efendiye Kur’ân hukukunda eşi ve çocukları varken ölen kişinin anasına ve babasına mirastan bir pay düşer mi diye sordum. Cevap alamadım. Kur’ânî hükmü açıkladığımda ise ben bu bilgiyi ilk defa duyuyorum, dedi.

Şimdilik bu örnekle yetinelim ve konumuz açısından özele inelim. Erol Mütercimler’in İmam Hatiplilerimize yamamaya çalıştığı “Cinsî Sapıklık”, İslâm’ın haram kıldığı fiiller/eylemlerdir.

Evlilik dışı bütün birliktelikler/cinsel ilişkiler haram olduğu gibi cinsel haz amaçlı tokalaşmalar da haramdır. Pedofili de, İstanbul Sözleşmesi’nin temel insan haklarından(!) gördüğü erkekler ve kadınlar arası eşcinsel ilişkiler ve evlilikler de haramdır. Evlilik içinde adet dönemi ilişkiler yanı sıra anal ilişki, sadizm ve mazohizm de haramdır. Kadınlarda yüz eller ve ayaklar dışındaki organların teşhiri haram olduğu gibi şehevî bakışmalar, gözlerden ırak beraberlikler, basın etiğinin(!) onayladığı modern kavatlık, porno filmlerin yapımı-ticareti, sözlü-fiili cinsel tacizler de haramdır. Hulâsa her cinsel nitelikli haram bir tür cinsel sapıklıktır.

Cinsel Haramlar İmam Hatiplerde Okutuluyor mu?

İmam Hatipliler de diğer liseli mezunu gençler gibi haramları mubahlaştıran toplumumuzun insanıdırlar. Değil İmam hatiplerde ilahiyatlarda bile bu değinilen cinsel nitelikli haramlar müfredatlarda yer almaz ve işlenmez. Aileleri genelde dindar olduğu ve dini yayınlarla bağlar kurulabildiği için İmam hatiplilerin önemli bir bölümü yukarıda değinilen haramları kulaktan duyarak ve okuyarak öğrenirler. Kaldı ki bilmek de yetmez, özellikle zamanımızda bilgi çizgisinde irade terbiyesi de gerekir.”

İmam Hatipler Bizimdir, Gözbebeğimizdir de…

İmam Hatipler bizimdir, gözbebeğimizdir tamam da, gerekli Kur’ânî bilgi ve terbiyeyi alamayan İmam Hatiplerden fazla bir şey de beklemeyelim. Yetiştirdiğimiz ve de yetiştireceğimiz İmam hatip nesli İslâm’a saygılı demokratik laik insan tipi olacaktır. Bu sebeple mevcut müfredatlarıyla bütün liseleri İmam hatipleştirsek devrimsel ninelikli değişen pek bir şey olmayacaktır.

Bir âkil adam çıkıp da bu gerçeği niye haykırmadı şeklinde bir mazeretimiz olmaması için 1969’da İstanbul İmam Hatibi birincilikle bitirmiş bir garip olarak feryadımı sorulaştırıyorum:

İmam Hatipler laikliğin kalesi mi olmalıydı?

Ali Rıza DEMİRCAN

Not: Bizim bu yazımızdan hareketle bazı cemaatler, tarikatlar ve kendileri ve yandaşlarını Ehl-i Sünnet mümessilleri olarak gören şarlatanlar kendilerine bir paye çıkarmaya kalkmasınlar. Onlar İmam Hatiplerden çok daha geri konumdadırlar ve iman açısından durumun vehametini bile kavrayamamaktadırlar.

Yorumlar
  1. Mustafa Akgül dedi ki:

    Sevgili Alirza bey
    İmam hatiplilerin laik ve demokratik düzeni yerleştiren elemanlar olmamalıydı teşhisinize candan katılıyor. Bunu bir, değil yozlaşma, erime hatta yok oluş olarak görüyorum.
    Bu tamam da hangi düzenin savunucuları olmadı gerektiğini, Kemalizmin anti islamik bir düzen olduğunu, onun İçin de imam hatiplerin anti Kemalist insanlar yetiştirmesi gerektiğini. Laikliğin dinsizlik değil ama islamsızlık olduğunu dolayısıyla her müslümanın da AB’yi laik olması gerektiğini yazmamışın zamanı mı gelmedi bedelinden mi korktuk ki ben sizin daha cesur yazılarınızı da hutbelerinizi de biliyorum.
    YOKSA ÜSTÜMÜZDEKİ ÖLÜ TOPRAĞI MI?
    Selam muhabbet dualarımla m Akgül

  2. Mustafa Akgül dedi ki:

    Düzeltme
    Yorumumda yanlışlıkla “ her müslümanınAB yi laik olmadı gerektiği” gibi bir cümle iradem dışı yer almış, makinanın azizliği olmuş. Halbuki “her müslüman anti laik bir insan olmalı “ şeklinde olacaktı düzeltir özür dilerim. M Akgül

  3. Mustafa muhtar dedi ki:

    Düzeltme
    Yorumumda yanlışlıkla “ her müslümanınAB yi laik olmadı gerektiği” gibi bir cümle iradem dışı yer almış, makinanın azizliği olmuş. Halbuki “her müslüman anti laik bir insan olmalı “ şeklinde olacaktı düzeltir özür dilerim. M Akgül

  4. Ahmet şahin dedi ki:

    Önceki yorumumda bir cümle iradem dışı “ her müslüman AB yi layık bir insan olmalı gibi bir cümle geçmiş
    Halbuki “ her müslüman anti laik bir müslüman olmalı” şeklinde olmalı.
    Düzeltir özür dilerim mustafa Akgül