islami haberdini haberortadoğu haberleriislam coğrafyası
DOLAR
32,5889
EURO
34,8006
ALTIN
2.499,03
BIST
9.444,54
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Hafif Yağmurlu
14°C
İstanbul
14°C
Hafif Yağmurlu
Cumartesi Açık
20°C
Pazar Az Bulutlu
21°C
Pazartesi Az Bulutlu
21°C
Salı Az Bulutlu
22°C

KADININ BOŞANMA HAKKI VAR MIDIR? VARSA NASIL BOŞANIR?

KADININ BOŞANMA HAKKI VAR MIDIR? VARSA NASIL BOŞANIR?

Kadının Boşanmadan Önce Yapabilecekleri

Rabbimizin verdiği ruhsat çizgisinde kadın, evlilik sözleşmesinin gereği olan nafaka yükümlülüğünü üstlenmeyen veya cinsel nitelikli kocalık görevlerini gereğince yapmayan ya da kendisiyle ilişkisini  bir şekilde kesen kocasıyla şartlarını kendilerinin belirleyeceği  bir sulh/anlaşma yoluna gidebilir:. Rabbimiz şöyle buyurur:

Eğer bir kadın kocasının  nüşûzundan; evlilik sözleşmesinin nafaka ödeme ve kocalık görevlerini yapma gibi gereklerini yapmamasından ve veya kendisinden büsbütün yüz çevirmesinden çekinirse aralarında bir anlaşmaya varmak için çalışmalarında kendileri için bir sakınca yoktur. Anlaşmak hayırlı olandır. Ne var ki nefisler görevlerini yapmama eğilimindedir.. Eğer iyilik eder ve sakınırsanız şüphesiz Allah sizin işlediklerinizden haberdardır.” (Nisa 4/128)

Bunun gibi kadın kocasından  veya sevememe, geçinememe, kültürel ve malî düzeyini yetersiz bulma gibi kendisinden kaynaklanan bir sebeple kocasına veya İslamî yargıya başvurarak boşanma yoluna gidebilir.[1]

Kadın Nasıl Boşanır?

Bunun için kadın aldığı mehrin tamamını, daha azı veya  fazlasını verebileceğini beyanla kocasından kendisini  boşamasını ister.

Kocasının kabul etmemesi halinde bu defa  aldığı mehri verebileceğini beyanla yargı yoluna başvurur.

Yargı, kadın üzerinde baskı olup olmadığı türünden bazı araştırmalar yapabilirse de tespitleri ne olursa olsun kadının boşanma talebini ret edemez. İstek doğrultusunda sonuçlandırır.

Peygamberimizin Karara Bağladığı Kadın Boşanma Talebi

Bunun yaşanan ve  Peygamberimiz tarafından çözümlenen bir örneği şöyledir:

(Oldukça çirkin ve cüce bir adam olduğu rivâyet olunan) Sâbit ibn-ü Kays’ın karısı Hz. Peygamber’e (sav) geldi ve şöylece içini döktü:

– Ya Resulallah! (Kocam) Sâbit’in dindarlığı ve ahlâkına kusur bu­lamam. Fakat onu bir türlü sevemiyor ve ona bağlılık hissi duyamı­yorum. Bu sebeple İslâmî bir hayat yaşarken küçümsemek veya arzu­larına karşılık vermemek gibi kâfirce bir uygulama içine düşmekten de çekiniyorum.

Allah’ın Resûlü (sav) onun bu sözlerinden kocasından ayrılmak istediğini anlayınca sordu.

Mehir olarak aldığın bahçesini ona geri verir misin?

– Evet, vermeye hazırım.

Allah’ın Resûlü (sav) kocası Sâbit’i çağırdı ve ona şöyle buyurdu:

Bahçeni geri al ve onu boşa.[2]

Kadınını mal vermesi yoluyla boşanmasına Kur’ân’da İftida, Sünnet’te Hul’ denir. Kusûru olmaksızın karısının talebiyle Hul’ yapan kocanın, karısının  verdiği mehri veya daha fazlasını almasında geçerlilik ve manevî sorumluluk yönünden hiçbir sakınca yoktur. Çünkü İftida  Rabbimizin Bakara 229  ile  koyduğu yasaya  dayanmaktadır:

“Boşama iki defadır. Bundan sonra kadınlar ya marûf yolla iyilikle tutulur ya da marûf şekilde güzellikle bırakılır. Eşlerin Allah’ın koyduğu evlilik akdinin gereği olan sınırları koruyamama endişeleri dışında, kadınlara (me­hir olarak) verdiğiniz mallardan herhangi bir miktarı geri almanız size helâl değildir.

(Yöneticiler, Yargıçlar/Veliler olarak sizler de eş­lerin) Allah’ın koyduğu evlilik akdinin gerekleri olan sınırları ko­ruyamamalarından endişe ederseniz, kadının boşanması için bir bedel vermesinde her ikisine de bir günah yoktur. İşte Allah’ın koyduğu sınırlar bunlardır. Bunları aşmayın. Allah’ın koyduğu sı­nırları aşanlar, işte onlar zalimlerdir.[3]

 Kocasının Baskısıyla Kadının Boşanma Talebi

Açıklanan İftida’da düşünülebilen bir diğer şekil de kocanın para-mal kar­şılığında karısını boşamak için ona baskısını artırması ve onu bunalt­masıdır ki Rabbimizin yasakladığı bir işlemdir. (Bak .Nisa 19,20; Bakara 229)

Burada koca günahkârdır. Aldığı para-mal hukûken geçerli olsa bile Allah katında haramdır.

Hulâsa İslam Toplumu’nda kadın Kur’ân ve Sünnet hükümlerine göre aldığı mehiri iade edeceğini beyan şartıyla yargıya başvurarak istediği zaman boşanabilir.

Peygamberimizin uygulamasıyla örneklendirildiği için yargı bu talebi ret edemez. (Bak. Bakara 229)

Kadına Zarar Verme Amacı Haramdır

Açıklandığı üzere erkek doğrudan,  kadın da kocasıyla anlaşarak veya yargıya giderek boşanabilir.

Doğrudan boşamada bulunabilecek erkeğin adil ve erdemli olması gerekir. Çünkü Yüce Rabbimiz eşle ve onun çevresiyle güzel geçinme emrini özelde erkeğe vermiştir.:

“…Kadınlarınızla İslam’ın ve ortak aklın ilkelerine göre güzel geçinin…” (Nisa 4/19)

Erkek boşanmasını isteyen ve bunda ısrar gösteren karısını boşamalıdır. Boşamamak zarar vermektir; kaçınılması gereken zulümdür.

Koca kendisi boşamayı düşünüyorsa karısına boşama sırasında, öncesi ve  sonrasında zarar vermeyi düşünmemelidir.

Sevmediği veya sevilemediği için boşama yoluna giden koca iddet dönemi biterken nihai kararını adil ve erdemli bir şekilde vermeli, evliliğe dönüş hakkını daha sonra yeniden boşama amacıyla  kullanmamalıdır.

Rabbimiz bu tür zarar verici davranışları şöylece yasaklamıştır.

. Kadınları boşadığınız ve onlar da bekleme müddetlerini bitirirken  onları maruf üzere  iyilikle tutun yahut iyilikle bırakın. Fakat haksızlık ederek ve zarar vermek için onları nikâh altında tutmayın. Kim bunu yaparsa kendine zulmetmiş olur. Allah’ın boşama hukuku ile ilgili âyetlerini eğlenceye almayın. Allah’ın sizin üzerinizdeki nimetini (sizin için koyduğu boşama yasalarını), size öğüt vermek üzere indirdiği Kitab’ı ve hikmeti hatırlayın. Allah’ın yasalarına aykırılıktan korunun. Bilesiniz ki Allah herşeyi bilir. (Bakara 2/231)

Eşlerin Birbirleriyle İkinci Defe Evlenmelerine Mani Olmamak

Birinci evlilikte yapılan boşamada yaklaşık üç ay sürecek iddet süresi dolunca eşler boşanmış olurlar. Boşanan kadın bir başka kişiliyle evlenebileceği gibi kendisini boşayan kocasıyla da yeni bir mehir ve nikâh sözleşmesiyle evlenebilir. Çünkü eşlerin üç evlilik ve boşanma hakları vardır.

Bu gibi durumlarda eşlerin aileleri, onların kendi rızalarıyla yapacakları ikinci bir evliliğe mani olmamalıdır. Örneğin eşlerin   anneleri, babaları  ve kardeşleri intikam, öfke ve kıskançlıkla hareket ederek  boşanan eşlerin birbirleriyle yeniden evlenmelerine engel olmamalıdırlar.

Rabbimiz  böylesi bir engellemeyi  şöylece yasaklayıp haram kılmaktadır:

 “ Kadınları boşadığınız ve onlar da bekleme müddetlerini bitirdikleri vakit, aralarında iyilikle anlaştıkları takdirde, onların (eski) kocalarıyla evlenmelerine engel olmayın. İşte bununla içinizden Allah’a ve ahiret gününe inanan kimselere öğüt verilmektedir. Bu öğüdü tutmanız kendiniz için en iyisi ve en temizidir. Allah bilir, siz bilmezsiniz. “ [4] (Bakara 2/232

 İslamî  Düzende Yargı Yoluyla Ayrılma

Eşlerin boşama ve boşanma haklarını ve bu haklarını nasıl kullanacaklarını  açıkladık. Eşlerin yargı yoluyla ayrılma hakları da vardır.

Erkeğin ve kadının birbirlerindeki cinsel yaşamı engelleyici kusurları, ayrıca hastalık ve şiddetli geçimsizlik gibi sebepleri öne sürerek  yargı yoluyla nikahı feshettirebilir ve böylece   ayrılma haklarını da kullanabilirler.[5]

Devam edecek

[1]  Biz İslami boşanmayı ve İslam Toplumu’nda yapılabilir olanları anlatıyoruz.

[2]       Bülûğul-Meram K. Nikâh B. Hul’un, et-Tac 2/345

[3]  Kur’ân merkezli boşama düzeni İslamî toplum veya devlet otoritesini  gerektirir. İhtilafların çözümlenmesi ve hakların alınıp verilmesi için buna ihtiyaç vardır. Bunun için laik düzenlerde resmi nikâh gibi İmam nikâhı dediğimiz nikâh da eksiktir.

[4] Bu ayetin iniş sebebi, rivayete göre, Ma’kıl b. Yesar’dır. Bu zat, kız kardeşini boşayan kocası onu tekrar almak isteyince buna karşı çıkmış ve mani olmak istemişti. O esnada bu ayet inmiş, Resulullah (s.a), Ma’kıl’ı çağırmış ve bu ayeti okumuştu.

Ma’kıl, “Rabbimin emri benim arzuma uymadı. O’nun emrine rıza gösteriyorum” demiş ve kız kardeşini eski kocasıyla evlendirmiştir.

Cabir b. Abdullah hakkında da buna benzer bir olay nakledilir. Ancak her ne kadar nüzul sebebi bunlar ise de ayetin hükmü umumidir.

[5]  Bu konuda genişçe bilgi almak için İslam’a Göre Cinsel Hayat İsimli eserimizin ilgili bölümüne bakılabilir.