Makale

KALPLER DURAĞI GAZZE

Yazıya başlamak için yazdığım cümleleri kaç defa sildim, bilmiyorum.  Düzeltip düzeltip sildiklerim de cabası. Hiçbiri kalbimdeki sıkıntıyı tam istediğim gibi yansıtamadı çünkü. Kızdım, öfkelendim. Tuşlara acımasızca bastım, hiçbir sonuç elde edemeyeceğimi bilerek. Belki klavye kahramanlığına soyunduğum düşüncesiyle kelimeler bir isyan başlatmışlar bana karşı. Kalem kılıçtan keskindir, sözü sanki işlevini yitirmiş bu çağda. Baksanıza bu kadar yazılan çizilene rağmen Gazze‘de çocuklarla birlikte insanlık da ölüyor ve zalim, zulmüne devam ediyor. Yoksa yazanlar, çizenler yaptıklarında samimi mi değiller?

Kalemin güçlü bir silah olduğuna dair bir hikâyecik aktarayım: Bir üst araması sırasında görevliler Ali ŞERİATİ’ye, silahın var mı?  diye sormuşlar. ‘’Evet, var.’’ cevabından sonra yeniden sormuşlar: Markası ve modeli nedir? Demiş ki Ali ŞERİATİ: Bic.( Bic, bir Fransız kalem markasıdır.)      Evet, kalem güçlü bir silahken bunca yazılanın yankı bulmamasının, savaşın son bulmamasının, zalimin zulmünde boğulmamasının izahı ne ile yapılabilir? Benim bir cevabım yok.  Çocukların gözlerimizin önünde parçalanması kalplerimizi de parçalıyor.  Orada hayatta kalanların görüntüleri, sözleri, sabır ve metanetleri bizim bütün sözlerimizden daha güçlü darbeler vuruyor vahşete ve zulme. Ancak yetmiyor.                                              

Ebu Ubeyde ve arkadaşları; duruşları ve yaptıklarıyla, devrimci nasıl olunur, sorusunu en yalın haliyle cevaplandırıyor bütün dünyaya. Gazze’yi bir kalpler durağına çevirmişler. Onun ve yiğit savaşçılarının yaptıklarından sonra dünyada kalbiyle vicdanı aynı safta olanlar, kalplerini yollamış Gazze’ye. Kalpler orada atıyor, her şehidi selamlarcasına. Çocuğu ile hastane diye tabir edilen bir enkazın tozu toprağı içinde umutla bekleyen baba, fotoğraflarını çeken gazeteciye Çekme, bizi. Çeksen de kimse görmez zaten.’ diyerek dünyanın bu soykırıma ne kadar sessiz kaldığını, üzerlerine atılan bombalardan daha etkili bir söz bombasını üstümüze yollayarak göstermeye çalışıyor. Kaç gönlü tarumar eder bilinmez. Bu babanın sitemi ve çaresizliği de mi zulme artık yeter, dedirtmiyor?

Gazze’de bunca acıya ve yokluğa rağmen orada herhangi bir hırsızlık, talan benzeri ahlaksızlık örneklerinin yaşanmaması, Müslümanca duruşun nasıl olması gerektiğini dünyaya haykırıyor. Yankısı da dünyanı pek çok bölgesinde insanların İslâm’la tanışmasına ve onların Müslüman olmasına vesile olması şeklinde görülüyor. Her şehit ardında bir şahit bırakıyor âdeta.  Kalpler durağı Gazze, kalp kazanmaya devam ediyor her şeye rağmen. Dünyanın kalbinde soykırım yaşanırken bizde adı sanatçı kendi soytarı birileri, evde kalan köpeğinin yalnızlığını ülkemin gündemine taşıma niyetiyle mikrofondan ajitasyon cümleleri savuruyor. Savurduğu cümleler, İsrail’in silahlarından daha büyük tahribat oluşturuyor haberi okuyanların yüreklerinde. Bir alkış tufanı kopuyor salonda, Aksa Tufanı da ne oluyor, dercesine. Ama onların bu hadsizliğine ve duyarsızlığına en iyi cevabı başka coğrafyalardan hakikat savunucuları veriyor. O zaman zihnimizdeki soruyu açıkça soralım: Dünyada insan vasfını kazanmış pek çok medyatik kişi, bu soykırıma tepki yağdırırken bizdeki medyatik yumuşak ünsüzlerin üç maymunu oynaması, onlar açısından bir aslına rücu (mu)dur? Cevabı dileyen versin.

Dünyayı istedikleri gibi yönettiğini iddia edip ona göre insanları yönlendirip yazılanları, görüntüleri sansürleyerek terörist İsrail’i aklamaya, işlediği vahşeti gizlemeye çalışanlar; mazlumların feryadı ile sessiz çığlıklarının gücü karşısında hak ettikleri yenilgiyi tadacaklardır. Başlarına gelenin nereden geldiğinin dahi farkına varamayacaklardır.  Kimsesizlerin kimsesi olan, mazlumları yalnız bırakmayacaktır, haftalardır yapılan dualar karşılık bulacaktır inşallah. Aylardır izzetli bir duruş sergileyen Müslümanlara selam olsun. Yüreğince çırpınanlara selam olsun. Sosyal medyadan, yazılı ve görsel basından; vahşete, soykırıma karşı duranlara selam olsun. Zulme rıza göstermeyip mazlumdan yana olanlara selam olsun. Boykota devam edenlere selam olsun. Son söz: ‘’…Bütün izzet ve üstünlük Allah’ın, elçisinin ve mü’minlerindir.’’                                                                      

EYYUP YÜKSEL

YAZARIN DİĞER YAZILARINI OKUMAK İÇİN BURAYA TIKLAYINIZ

MiratHaber.com – YouTube

View Comments

Recent Posts

  • Gündem

Yaşar Gören:Hilafetin Kaldırılması da Cumhuriyetin İlanı Da Yasadışıdır..

Yaşar Gören: Hilafetin Kaldırılması da Cumhuriyetin İlanı Da Yasadışıdır "Yaşar Gören'den Çarpıcı Açıklama: Hilafetin Kaldırılması…

3 saat ago
  • Gündem

Biden’ın İsrail’e Silah Gönderme Politikasında Değişim Sinyali

Biden'ın İsrail'e Silah Gönderme Politikasında Değişim Sinyali ABD Başkanı Joe Biden'ın, İsrail'in Refah'a yönelik geniş…

5 saat ago
  • Gündem

İstanbul Havalimanı’nda İsrailli iki yolcuda 73 Kilo Altın Yakalandı

İstanbul Havalimanı'nda İsrailli iki yolcuda 73 Kilo Altın Yakalandı "Dubai'den İstanbul'a Bebek Arabasında Kaçak Altın…

7 saat ago
  • Gündem

İNSANA İNSANDAN BAŞKA ZARAR VERECEK VARLIK YOKTUR

Yeryüzünde insana zarar vermek için harekette geçecek hiçbir varlık yoktur. Kasırgalar, hortumlar, seller, depremler bunlar…

8 saat ago
  • Gündem

Hamas Lideri Heniye Namazda Okuduğu Ayetler ile İsrail’e Ne Mesaj Verdi?

Hamas Lideri Heniye Namazda Okuduğu Ayetler ile İsrail'e Ne Mesaj Verdi? Hamas lideri İsmail Heniye’nin,…

8 saat ago
  • Gündem

BÜLENT ERSOY’A RAHMET’LE BAKMANIN BEREKETİ

Muhterem Ali Rıza Demircan Hocam “Bülent Ersoy’a İslam’ın Rahmet Penceresinden Bakmak” başlıklı yazınız bana Kanal…

9 saat ago