KARŞI KÖYÜN İMAMI

Yolda kalmış insanlara yardım etmek, bizim hem insani görevimiz hem de dinimizin emridir. Fakat yaşadığımız modern(!) dünya, maalesef bu güzel meziyetimizi de aldı götürdü bizden. Alıp götürmekle de kalmadı, post-modern hayatın zaten kararttığı yüreklerimize bencillik ve fırsatçılık denen şeytani duyguyu da yerleştirdi…

Diğerkâmlık ise anlamını bile bilmediğimiz, dolayısıyla da yaşayamadığımız bir özellik olarak tarihe karıştı…

Son günlerde, yolda kalmış insanlara yardım elini uzatmak yerine, bunu fırsata çevirmeye çalışan insanların ortaya çıkması da bizlere,  “Maalesef insanlık ölmüş” dedirtti. Gerçekten öldü mü insanlık?

Mesela İstanbul’da geçen ki kar yağışında, 18-20 saat yollarda kalan ve evine ulaşamayan, mağdur olan insanların olması, bir anda bazı otel işletmecilerimizin oda fiyatlarını iki üç katına çıkartarak ticari ahlaksızlıklarını sergilemelerine sebep oldu.

Yine kar yağışı nedeniyle, şehirlerarası yollarda mahsur kalan insanlarımızı gören bazı dinlenme tesisleri de, durumu hemen fırsata çevirip çay fiyatlarını bile zamlandırması ve bir bardak çayı, normal fiyatının iki üç katı fazla ücretle satması, insanlığımızın geldiği son noktayı bizlere gösterebildi mi bilemiyorum…

Tabii ki bu arada;

Bir zamanlar biz de millet, hem nasıl milletmişiz,

Gelmişiz dünyaya milliyet nedir öğretmişiz.

Düsturunu unutmayan insanlarımızın, evinde pişirdiği böreği ve termosa koyduğu çayı yolda kalan insanlara ikram etmeleri; azınlık da olsa bu insanların varlığı, sizi bilmiyorum ama beni derinden etkiledi ve de sevindirdi.

Bir de sosyal medyaya videosu düşen ve kalbinin güzelliği ses tonuna ve yüzüne yansıyan “Karşı köyün imamıyım” diyen o güzel insanın videosunu zannediyorum hepiniz gördünüz. Bu İmam kardeşimiz o kar ve tipide insanlara yardım edebilmek için yola çıkmış. Yolda kalmış insanlara bisküvi ve çay dağıtan o koca yürekli imam kardeşimizi, gönülden tebrik ediyorum. Rabbim ondan razı olsun inşallah!

Haber bulamayınca kedi ve köpek haberleri yapan bir kısım medya, bu imam kardeşimizin, rabbimizin rızasını kazanmak adına gönülden yaptığı bu işi görmedi ve insanlara yansıtmadı maalesef. Ama insani zaaflarına ve nefsanî arzularına yenilerek yanlış bir iş yapan imam olsaydı, yer yerinden oynar, o yanlış işi yapan imamın şahsında bütün imamlar kötülenmekle kalmaz, bu, İslam dinin manevi şahsına hakarete kadar varacak haberler yapılmaktan da geri durulmazdı. Allah bu minval üzere yayın yapan medya kuruluşlarımıza ve bu anlayışta ki insanlarımıza da akıl ve izan versin…

Bizim dinimiz, yolda kalan insanları fırsat bu fırsattır diyerek kazıklamayı değil onlara yardım etmeyi emreden ve öğütleyen bir güzelliğe sahiptir. Bu konuda yüce rabbimiz, Bakara suresinin 177. Ayetinde bakınız ne buyuruyor:

“Yüzlerinizi doğuya ve batıya çevirmeniz erdemlilik değildir. Asıl erdemli kişi Allah’a, âhiret gününe, meleklere, kitaba ve peygamberlere iman eden; sevdiği maldan yakınlara, yetimlere, yoksullara, yolda kalmışlara, yardım isteyenlere ve özgürlüğünü kaybetmiş olanlara harcayan; namazı kılıp zekâtı verendir. Böyleleri anlaşma yaptıklarında sözlerini tutarlar; darlıkta, hastalıkta ve savaş zamanında sabrederler. İşte doğru olanlar bunlardır ve işte takva sahipleri bunlardır.”

KARŞI KÖYÜN İMAMINA BENİM DE İHTİYACIM OLDU AMA…

19.03 2022 Cumartesi günü akşamüzeri İstanbul’dan Sakarya istikametine doğru yola çıkmıştım. Yoğun kar yağışı altında yoluma devam ederken, zor bir yolculuk yapacağım bilinciyle hareket etmeye çalışıyordum ki, Gebze’ye girmek üzereyken Tem otoyolunun orta şeridinde kocaman bir hendeğe arabamın sağ lastiği vurdu ve olanlar oldu. Lastik pert olmuş vaziyette birkaç Km uzaklıkta ki dinlenme tesisine girmek zorunda kalmıştım. İşin enteresan yanı ise dinlenme tesisinde aynı dertten muzdarip olan birkaç sürücü daha vardı.

Tabii bütün bu olanları fırsata çevirmeye çalışan bir seyyar lastikçi de ağını atmış durumda tesiste bekliyordu. Bu yazıyı okuyan kardeşlerim için tesisin adını ve lastikçinin plakasını vermek isterdim ama bunu yapmayacağım. Denize düşen yılana sarılır misali ortada kalmıştık… Sarhoş olduğu her halinden belli olan ve ağzından küfür eksik olmayan bu fırsatçı adam, “İşine gelirse kardeşim” diyerek, topladığı çıkma lastikleri 700 ila 1200 lira arasında, yolda kalmış çaresiz insanlara pazarlıyordu. Bununla da kalmıyor lastikleri taktıktan sonra, az önce söylediği fiyatın üzerinde fiyat istemekten de utanmıyor ve sıkılmıyordu.

İşte tam o anda gözlerim, karşı köyün imamını aramıştı ama nafile…

Lastikçi adam için “Keşke seni de karşı köyün imamı gibi yetiştirebilseydik” dedim içimden….

İşte o anda anladım ki, dünya döndükçe “Karşı köyün imamlarına” ihtiyacımız olacak…

Selam, saygı ve muhabbetlerimle….

Şaban DOĞAN  

*Karşı köyün imamı      *Kar yağışı   *Yolda kalmak   *Yazarlar