islami haberdini haberortadoğu haberleriislam coğrafyası
DOLAR
32,5767
EURO
34,9899
ALTIN
2.462,54
BIST
9.892,20
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Az Bulutlu
18°C
İstanbul
18°C
Az Bulutlu
Cumartesi Yağmurlu
16°C
Pazar Az Bulutlu
18°C
Pazartesi Az Bulutlu
18°C
Salı Az Bulutlu
18°C

Kur’an hizmeti hayal midir?

Kur’an hizmeti hayal midir?
İlhan ORAL

Her şeyden önce ifade etmek gerekirse Kur’an hizmeti hayal değildir, ihmal edilemez bir görevdir. Bu yüce ve büyük hizmeti insan hayaline tevdi etmek doğru değil, İhmal emek ise ağır vebaldir. Günümüzde Kur’an hizmeti vermek, Kur’an ilimlerine âşina olmayı gerektirir. Hem de bu hizmeti bahane üretmeden sürdürmek, gönüllü olanların işidir.

           Fakat bu alanda gizlenemeyecek ve saklanamayacak kadar engeller vardır. Gerçekten bu alanda müslümanların kafaları çok bulanıktır. Müslümanlar Kur’an hizmeti hususunda isteksiz pozisyondadırlar. Böylesi bir hizmeti vermek isteyenler de aşılması çok zor engellerle karşı karşıyadırlar. Müslümanlardan kimileri mealcidir. Kimileri kelamcı, kimileri fıkıhçı, kimileri tasavvufçu, kimileri tarihselci, kimileri hadisçidir. Kimileri akademisyen, kimileri siyasetçi, kimileri bireyci ve kimileri de yenilikçidir. Fakat bütün bunların Kur’an ile ilgili ortak yönleri vardır. Bir miktar istisnalarını çıkarırsak genelde hemen hepsi Kur’an’ı aksesuar olarak kullanmaktan zevk alırlar. Kur’an hizmeti kime ve nasıl verileceğinden de gafildirler.

            Genelde Kur’an’ı gençliğe sunabilecek yöntemi olmayan ve bu alanda klasik yöntem dışına açılamayan ve tefrika tanrılarının etkisinden kurtulamayan sunucularımız ancak omurgasız bir din anlatabilirler. “Tefrikacıların fesadından, Peygamberini bile ayrı tutan” Allah Teâlâ, Kitabına inanıp uyulmasını şart koşarken, müslümanların başka şansı yoktur. Eğer müslümanlar, ârızî tanrıcıklarından silkinip yalnız ve yalnız bir tek ayetin hükmünü kabul edip uygularlarsa, işte o zaman Kur’an hizmet yolu açılır. Allah aşkına şu ayet mealini itina ile yüreğinizle okur musunuz; Ey müminler! Aranızdan seçilerek, insanları hayra çağıran, iyiliği emreden, kötülükten meneden bir lider kadro olsun. İşte onlar, dünya ve âhiret saadetine erenlerdir. (Âli İmran:3104) Evet, Kur’an hizmeti için bütün müslümanlar bu lider kadro, emrinde buluşma, anlaşma ve eylem birliği ile gerçekleştirme zorundadırlar.

            Aksi yalandır. Yalan olmaması için Kur’an hizmetinde bütün müslümanlar, dürüst olmalıdırlar. İmanlarının gerekleri üzerinde sadakatle ideal ve eylem birliği çerçevesinde, lider kadro yolunda hareket etmelidirler. Müslümanlar hizmet alanında Kur’an’ı devre dışı bırakmaları, onlara hiçbir artı değer kazandırmadı, kazandırmıyor ve kazandırmayacaktır da! Burada önemli ve uyarıcı bir ayetin açıklaması konuyu aydınlatmada yararlı olacaktır.

Cenabı Hak, Fatır suresi otuz ikinci ayette Kur’an okuyanları, kendinin seçtiğini ifade eder. Onları üç grup olarak sınıflandırır. Birinci sınıf Kur’an okuyan kesimi, zâlimler olarak tanıtır, ikinci sınıfın orta halli olduklarını beyan eder ve üçüncü sınıf Kur’an okuyanlar için de şöyle buyurur: “Allah’ın izniyle hayırlarda yarışıp öncü olanlar, İşte bu onlar için çok büyük üstünlüktür.” Hani, “görünen köy kılavuz istemez” derler ya, aklını kullanabilecek bir müslüman Kur’an üzerinden “zâlim” olmayı içine sindiremez! İkinci sınıf olmak da müslümanın idealine münasip değildir. Müminin aktiviteleri daima yüksek ve Allah rızası merkezli olmalıdır. Onun için Allah’ın izniyle hayırlarda yarışıp öncü olmak bahtiyarlığın zirvesidir. Bu ise en matlup olan bir makamdır. Müslümanlar bunun için yarışmalıdırlar.

Kur’an hizmetinde bulunmayı ideal edinmiş biri olarak bu hizmetin hayal olamayacağı hususunu dile getirmenin faydalı olacağı inancındayım. Zaman zaman bu konuyu dile getirmeyi faydalı bulduğum için yazıyorum. Birçok alanda Kur’an hizmetini yürüttük. Daha kapsamlı Kur’an hizmeti vermek için kapı kapı dolaştım. Kendilerine bu teklifi götürdüklerimden biri olan TİYEMDER başkanı Selahaddin Yazıcı ve ekibi idi. Sunumunu yaptık, memnuniyet verici bir netice elde ettik. Yalnızca Marmara Ü. İlahiyat Fakültesi yönetimi nezaretinde yedi sene yaz kursları düzenledik. Yedi senede aldığımız netice bizim hayallerimizin çok üstünde bir başarı idi. Bu arada iki defa Diyanet İşleri Başkanlığında bu hizmetin sunumunu yaptık. Eğitim Daire başkanı ve uzman hocalar çok takdir ettiler. Fakat sonuç, ilgisizlikten başka bir şey olmadı. İstanbul müftülük makamındakiler de ilgisizdiler!

Şimdi de insanlarımızı Kur’an hizmetinden mahrum etmemek için internet kanalları aracılığı ile üstü küllenen Kur’an hakikatlerini anlatmak üzere hazırlık yapmaktayız. Biiznillah. Gönüllülerden destek ümidi ile!

Esselamu aleykum.     

ETİKETLER: Tanrı
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.