islami haberdini haberortadoğu haberleriislam coğrafyası
DOLAR
32,3134
EURO
35,1082
ALTIN
2.292,61
BIST
9.049,80
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Açık
20°C
İstanbul
20°C
Açık
Cuma Az Bulutlu
23°C
Cumartesi Az Bulutlu
21°C
Pazar Az Bulutlu
21°C
Pazartesi Az Bulutlu
23°C

Kureyş Suresi Gönül Okumalarım – II

Kureyş Suresi Gönül Okumalarım – II
13 Şubat 2019 10:38
A+
A-

Sohbeti Kur’an Olanın Yolu Aydınlık Olur:(1)

İnsanın yaşamı süresince bazen olur ki beklentileri son derece kolay gerçekleşir ve hiç ummadığı kolaylıklar yaşar bu tip insanların Allah’a karşı kulluk vazifelerini daha hassas ve itina ile yapmaları gerektiği;

Ticaret için yapılan yolculukların insanlar arasındaki kaynaşmaya vesile olacak şekilde yapılması hususu;

Ticaretin ve ticaret için yapılan yeryüzü seyahatlerinin kartelleşmeye sebep olmaması gerektiği aksi halde sonuçları günümüzde olduğu gibi kan ve zulüm doğuracağı;

Ticaretin ve ticaret yapan kimselerin toplum içerisinde güç ve imtiyaz sahibi olacakları, bu imtiyazlarını; diğer insanların güç ve imtiyaz karşısında kula kulluk etme zafiyetlerini istismar ederek tevhid inancından uzaklaşmamaları gerektiği;

İnsanoğluna sunmak üzere bağrından bin bir çeşit her türlü yiyecek içecek çıkaran, evi konumunda olan ve her zerresinde mucizeler gösteren yeryüzü denen doğaya değil o doğanın sahibine kulluk etmemiz gerektiği;

İnsanları açlıktan korumak ve güvenliğini sağlamak için dünyevi hususlarda her türlü anlaşmaların ve kaynaşmaların yapılması desteklenmesi gerektiği;

Cemaat, cemiyet, tarikat, mezhep ve benzeri insan toplulukları, toplumda insanlar arasında ülfet, samimiyet ve kaynaşmayı artırma yerine ayrıştırmaya ötekileştirmeye neden oluyorsa izlenen yolun İslami olmadığı;

İnsanlar arasında ki sevgiyi, kaynaşmayı artırmak, insanların karınlarını doyurmak ve güvenliklerini sağlamak için yapılan çalışmaların Allah’a kulluk olduğu;

Aynı ideal uğruna bir araya gelmiş değerler bakımından aynı gayeye hizmet eden insan toplulukları kendi cemaatlerini, cemiyetlerini, mezheplerini, tarikatlarını dokunulmazlık, sorgulanmazlık zırhına büründürdülerse, öz eleştiriye kapalı, karşı eleştiriye tahammülsüz halde iseler; insan kaynaklı tüm  değerlerin sahibi olan Yüce Allah’a diye yaptıkları kullukların sahteleştiği;

Şirketleşerek ticaret yapan insanların bu sahada söylenmiş tecrübeye dayalı isabetli görüşlerinin insanlar için yol gösterici olduğu;

Birbirleriyle dayanışma içerisinde ki toplulukların Allah’a kulluklarını ihmal etmeden yeryüzünde dolaşarak ticaret yapmaları halinde karınlarının da doyacağı her türlü tehlikeden de emin olacağı;

Meclislerde muhalif seslerin kısılmaması gerektiği, toplulukları yönetenlerin şeffaf yöntem uygulamaları ve aynı meclisteki muhalefete kamuoyuna rapor şeklinde sunmakla sınırlı denetim ve kontrol yetkisi tanınması gerektiği;

Paranın, menfaatinin veya zevk ve eğlencenin insanları bir araya toplayıp kaynaştırdığı kadar inandığımız Din bizleri bir araya toplayıp kaynaştıramıyorsa kulluğumuzu kime yaptığımızı tekrar gözden geçirmemiz gerektiği;

Dünya da ki Milletler ve Devletler arası yapılan ticari anlaşmalar insanlığın mutluluğuna,karşılıklı güvene ve güvenliğine vesile olacağı;

İnsanlığın açlıktan emin olması ve yeryüzünün güvenli hale gelmesi Allah’ın verdiği yeryüzü nimetlerinin akıllıca kullanmaktan ticari amaçlı da olsa paylaşmaktan geçtiği;

Kuranda Kabe’nin Allah’ın evi olarak nitelendirmesi insanoğlunun yeryüzünde mutlu, güvenli ve kulluğun bilincinde yaşamasının örnekliğini sunmak için olduğu yoksa Dünyanın tamamının Allahın Evi olarak görülebileceği;

Yüce Rabbimiz insanlığın geleceğine ve bulunduğu zamana insanlığın hayrına olabilecek usulleri ve yöntemleri öğretmek için olaylara doğrudan müdahil edebileceği;

Yeryüzünde huzur ve güvenliğin nasıl sağlanacağı hususunda, Yüce Rabbimiz insanlığın geleceğine ve bulunduğu zamana örnek olmasını takdir ettiği için Fil Olayıyla doğrudan müdahil etmiş olabileceği;

İnsan topluluklarının birbirleri arasında ki huzur ve güvenliği sağlamanın mutlaka yollarının bulunduğu bu yolları insanlar akıllarını kullandıkları takdirde kendilerinin bulabileceği ve uyguladıkları takdirde de bulundukları toplulukları huzur ve güvene kavuşturabilecekleri;

Bugün sekiz milyar Dünya insanının tamamının bir öğün de olsa yeryüzü nimetleri ile karınlarının doyması,diğer taraftan  insanoğluna ev sahipliği yapmakta olan yerkürenin verebileceği zarar ziyandan güvende olarak yaşaması bunların zıddı olan açlığın ve güvenlik bakımından zafiyette olanların ise istisnai durum olduğu;

İbadet kalplerde bulunan çeşitli tutku, fiziksel mekan ve şekilsel sembollere değil, sadece yarattığı yeryüzü nimetleri ile açlığınızı gideren ve insanoğlu için felaket olabilecek yeryüzü afetlerine karşı güvenlikte tutan Yüce Rabbimiz için yapılması gerektiği;

Her insanın açlıktan kurtulmak ve korkudan güvende olmak için kalben yalvaracağı veya o an için yalvardığı güç ve kudretin O insanın Rabbi olabileceği;

Sadece açlıktan ve tehlikelerden uzak kalmak için verilen çaba ve gayreti ibadet olarak değerlendirdiğimiz takdirde kalben oluşan bu düşüncenin kişinin Rabbi olma tehlikesinin olabileceği;

“Bir elin nesi var iki elin sesi var.” “Birlikten kuvvet doğar” “Ayrılıkta gazap birlikte rahmet vardır” v.b. atasözlerinin kaynağının Kureyş Suresi olabileceği;

İktisadi kalkınma toplumun genelini kapsaması halinde kulluğun Yüce Rabbimize olacağı, aksi durumlarda yani ferdi kalkınmaların yoğun olduğu toplumlarda ise kulluğun otoriteye olacağı;

İnsanların cemaat, cemiyet, tarikat, dernek, devlet v.b.topluluk oluşturmaları ve yaşam tarzlarını topluca belirlemeleri ve benimsemeleri fıtratlarında var olan bir özellik olduğu;

Korku ve Açlık; birisi soyut diğeri somut, insanın doğal ölümüne kadar ki yaşamında en önemli iki ayrı özelliği bulunmaktadır. Zafiyeti veya yokluğu halinde birisi bedenin ölümüne diğeri de ruhun ölümüne neden olduğu, İnsan mutlaka bu iki özelliğinden kendisine zarar vermeyecek şekilde kurtulması için bir gayret ve çabanın içerisinde olması gerektiği, aksi halde sonuçlardan birisinin delilik olduğu diğerinin ise ölüm olduğu;

Kureyş Suresi düşünsel okumalarımdan zihnime yansıdı. (2)

Estağfirullah… Estağfirullah… Estağfirullah…

Kuran Okuyunuz. O’nu okudukça kişiye özel zihinsel yansımalarını keşfedeceksiniz. Doğrusunu Allah (cc) bilir.

(1) Bu yazıyı okurken “Kureyş  Suresi düşünsel okumalarımdan zihnime yansıdı.” cümlesini her paragrafın akabinde olduğu varsayılarak okunması tavsiye olunur.

(2) Söz konusu bu ve benzeri çalışmalarım kesinlikle meal veya tefsir çalışması olmayıp, İlgili Kur’an Suresi okumalarım esnasında zihinsel olarak fehmettiğim tespitlerdir. Kişisel olarak ibadet ve zikir amaçlı yaptığımız derslerin paylaşımından kastımızın ümmeti Kur’an okumaya yönlendirmede faydası olacağı düşüncesiyle, ayetlerin ruhuna ve surenin bütünlüğüne uygun akıl ve gönül okumaları yapmak olup Kur’an’ın ibadet muamelat ve fıkhına aykırı tespitlerin varlığı halinde ehlince uyarılmaya her zaman açık ve tashihimin beyanı olduğunu belirtmek isterim.

Fehmi YAĞLI

Gelişen Olaylara İslami Bakışın Adresi

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.