Şeyh Akram Sabri, Kudüs’teki kutsal yerlerin koruyucusu Ürdün’ün, gardiyanların dosyasına baskı yapmak için İsrail’le yaptığı temaslara işaret ederek, gardiyanların sayısındaki azalma ve yeni çalışanların çalışmasına izin verilmemesi sonucu Mescid-i Aksa’nın kendi gardiyanına maruz kalabilecek bir kusur uyarısında bulundu. Öte yandan Mescid-i Aksa’nın muhafızlarının ve İslami Vakıf Dairesi’nin diğer çalışanlarının hedef alındığı haberi, kutsal başkent’teki Günlük Haberlerde fark edilmemekle birlikte, Mescid-i Aksa’daki muhafız sistemini bozabilecek bir İsrail politikasına işaret ediyor.
Kudüslüler’in işgal polisini Mescid-i Aksa’nın girişlerinden çıkarmaya zorlamasından bu yana, o sırada görevlendirilen 60 muhafız ve gardiyanın çalışmalarına başlamasını engellemek de dahil olmak üzere ibadetçiler, gardiyanlar ve Vakfın tüm çalışanlarına yönelik kısıtlamalar arttı. El Cezire Net’e konuşan Mescid-i Aksa müdürü Ömer El Kasvani, görevlendirilen herkesin tutuklanma tehdidinde bulunduğunu ve işine başlamasının engellendiğini, Vakıf gecesini korumak için geçen Kasım ayında 15 muhafız atadığını ve polisin de onlarla aynı şekilde hareket ettiğini doğruladı.
İsminin verilmemesini tercih eden Mescid-i Aksa’nın muhafızlarından biri, yetkisiz çalıştığını; kapıları dışarıdan kontrol eden İsrail polisinin gelişine kadar döndüğü kapıyı açmasına izin verilmediğini, sabahın tam yedi buçuğuna kadar da İsrail’in kapıyı açmasına izin vermediğini söyledi. Nöbetçi, “Kapılardaki görevli polis camiye ibadet için gelen herhangi birine yardım etmeme izin vermiyor ve tartışmaya karışırsam tutuklanarak cezalandırılacağımı ve beni Mescid-i Aksa’dan çıkarmakla tehdit ediyor.” dedi. Buna ek olarak, caminin içindeki aşırılık yanlısı yerleşimcilerin istilasına ve ihlallerine yanıt veren veya bunları kişisel telefonuyla belgeleyen herhangi bir muhafız derhal saldırılara maruz kalabilir. Muhafızın kendisi, “Boğulma her geçen gün büyüyor ve tüm gardiyanlar kendilerini kelepçeli buluyor ve bu kutsal yeri koruyamıyorlar” diyor.