islami haberdini haberortadoğu haberleriislam coğrafyası
DOLAR
32,3654
EURO
34,9610
ALTIN
2.325,42
BIST
9.079,97
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Az Bulutlu
23°C
İstanbul
23°C
Az Bulutlu
Cumartesi Az Bulutlu
22°C
Pazar Az Bulutlu
22°C
Pazartesi Az Bulutlu
24°C
Salı Az Bulutlu
18°C

Mirat Haber’den: aşı konusunda 6 temel sorumuz

Mirat Haber’den: aşı konusunda 6 temel sorumuz

Bir anda gündeme gelerek Çin’den gelen mucize çözüm olarak tanıtılan Sinovac aşısının 50 milyon doz ile halka vurulması her konuya şüpheci yaklaşan meşhur gazetecilerimiz, kamuoyu önderlerimiz ardı ardına destek mesajları vermeye başladılar.

Mirat Haber olarak bilimsel açıdan Sinovac aşısı konusunda sorular sorulması ve kamuoyunda tartışılması gerektiğini düşünüyoruz. Aklımıza ilk gelen altı soru şöyle:

Soru 1. Sağladığı yarar belli mi?

Cevap olumsuz. Sinovac aşısı her aşı gibi bağışıklık sağlamayı hedefliyor. Ancak bu diğer aşılardaki gibi yaşam boyu bağışıklık değil, kısa süreli, iki üç aylık bir bağışıklık. Çünkü Covid-19’a karşı vücut uzun süreli bağışıklık oluşturamıyor, doğal mücadele edip yense bile iki ay ile üç ay arası sürelerde bu bağışıklık kalıyor. Üçüncü aya kalmadan vücuttaki savaşçı hücreler düşmanı unutuyor ve virüse karşı savunmasız kalıyor. Dolayısıyla aşının yararı eğer varsa bile iki buçuk ay kadar. Bu süre bitince yeniden aşı olmak gerekecek.

Soru 2. Deneyleri tamamlanmamış mı?

Cevap olumsuz. Sinovac aşısının üç fazlı deneylerinin esas olan 3. faz deneyleri tamamlanmadı. Eğer bu son ve en önemli faz kısa sürede tamamlanmazsa aşının 3. faz deneyi Türk halkı olacak. Kitlesel başarı veya başarısızlığı bizim üzerimizde denenecek.

Soru 3. Başarı yüzdesi anlamlı mı?

Cevap olumsuz. Başarı yüzdesi güvenilmez rakamlara ve Almanlar ve Amerikalılar %90-95 diyorsa ben de %90 diyorum yaklaşımında bilimsel olmayan bir pazarlama rakamı. Ancak bu doğru bile olsaydı, yani %90 başarılı olsaydı, hiç bir anlamı bulunmuyor. Çünkü aşının etkisi bittiğinden iki buçuk ayda bir yeniden yapılması gerekiyor. İkinci kez yapılınca %90 x %90 = %81 başarılı oluyor. Bu yıl sonunda beş kez yapılırsa başarı yüzdesi %60 civarı. Pandemi küresel olduğundan devam edecek, içi içe dünyada kapıdan kovsak bacadan girecek. İki yıl pandemi devam ederse %35’lere, dört yıl devam ederse %10 altına iniyor.

Soru 4. Yan etkileri net mi?

Cevap olumsuz. Yan etkilerinden emin olmak için uzun süreli ve geniş bir kitlede test yapılması gerekiyor. Brezilya’daki testlerde zavallı deney insanları ölmeye başlayınca testler durduruldu. Aslında olumsuz etkileri ancak Türkiye 50 milyon aşı yaparsa ortaya çıkacak. Yani Çin’in ihraç malının kobayı biz olacağız. Dahası kısa vadeli yan etkilerinin dışında uzun vadeli etkileri de olabilir ve bunu ancak uzun yıllar sonra anlayabiliriz. Kısaca bir kumar oyunu. Ancak hepsinden önemlisi, aşının arka arkaya yapılması gerekeceğinden, her aşıda olan ateş yükselmesi ve hafif hastalık arka arkaya sürekli aşı yapılması sonucu yineleneceğinden ölümler artık buna dayanamayan bitkin vücutlardan kaynaklanabilecek.

Soru 5. Son teknoloji mi?

Cevap olumsuz. Bu geleneksel eski bir teknolojinin, buna uygun olmayan bir hastalıkta kullanılması. Pfizer-BionTec aşısı, Sinovac aşısından farklı olarak daha ileri bir teknoloji kullanıyor. Bunlar mRNA denilen hücredeki bilgisayar görevi yapan nükleik asitleri kullanarak hastalıkla mücadele edecek proteinlerin üretimini sağlıyorlar. Bu nedenle doğrudan çalışmaya başlıyor. Moderna’nın aşısı da benzer bir yol kullanmakta. Buna karşın Çin ve Rus aşıları geleneksel yöntemleri kullanmakta.

Soru 6. Daha emin ve kolay yollar uygulandı mı?

Cevap olumsuz. Covid-19’un ağız ve burundan çıkan küçük su damlacıklarıyla ya da temas sonucu bulaştığını net olarak biliyoruz. Bu nedenle, temel önlemler olan maske, mesafe ve hijyen tam olarak uygulandığında hastalığın önüne geçileceği net olarak ortada. Devletin toplumu bilinçlendirmek için yaptığı tanıtımın, reklamların yetersiz olduğu, halkın konuyu anlamadığı, 2020 yaz ve sonbaharı boyunca yapılan düşün derneklerde konunun vahametini kavramadığı, bilgisizlik ve vurdumduymazlık sonucu pandeminin patladığı ortada. Şimdi bu umursamazlığı, Bilim Kurulu’nun konuya lakayt ve her kafadan farklı ses çıkan bakışını, mucize Çin iğnesini batırarak çözeceğiz. Bu fırçalıkla sağlıklı kalacak dişleri olan birinin fırçalamaya üşenip acemi bir diş hekiminde bunu çözmeye çalışması gibi. Önce devletin halkı bilinçlendirmek için filmler, kampanyalar, diziler, belgeseller çekmesi, en sert biçimde belediyeleri, araçları, sokakları denetlemesi gerekirken, denenmemiş, başarısızlığı mukadder olan bir ilaca sonucu soykırım bile olabilecek bir belirsizlikle sığınmak. Önce tedbir sonra tevekkül geleneğimizi, hem tedbir almam hem sahte ilaha tevekkül ederim olarak değiştirmiş oluyoruz.

Altı soruda da olumsuz cevap alıyoruz. Bu soruları daha en başta sorması gereken Bilim Kurulu ne işe yarıyor diye sormaktan kendimizi alamıyoruz.

Ve aşıya eldeki bu veriler değişmediği, bu cevaplar düzeltilmediği sürece şüpheyle yaklaşıyor, olumsuz etkilerinin çok ağır olacağını düşünüyoruz.

Bugün aşıyla ilgili bilimsel sorular yönelttik, yarın da aşının sosyal etkilere yönelik sorular yönelteceğiz.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.