islami haberdini haberortadoğu haberleriislam coğrafyası
DOLAR
32,5468
EURO
34,8902
ALTIN
2.437,38
BIST
9.645,02
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Hafif Yağmurlu
25°C
İstanbul
25°C
Hafif Yağmurlu
Çarşamba Az Bulutlu
22°C
Perşembe Parçalı Bulutlu
20°C
Cuma Az Bulutlu
19°C
Cumartesi Az Bulutlu
17°C

Mirat Haber’den: Tripoliçe Katliamının 200. Yıldönümü

Mirat Haber’den: Tripoliçe Katliamının 200. Yıldönümü
Mirat Haber Ajansı

Bundan iki asır önce 1821 yılının Mart ayında Yunan İsyanına doğru gelişen Mora’daki ilk çete saldırıları başladı. Tepedelenli Ali Paşa ve milliyetçi bir Hristiyan olan Rum eşinin düzenli olarak altyapısını hazırladıkları ortamda, devletin en ücra ve önemsiz görülen uzak köşesi çorak, verimsiz Mora dağlık bölgesinden saldıran çeteler, daha çok Müslüman halka baskınlar yapıyor acımadan çoluk çocuk öldürüyor, İngiliz, Fransız ve Rus devletleri destek veriyordu. Bu ilk kanlı çete baskınları 7 yıl sert bir Kavalalı Mehmet Ali Paşa mücadelesinden sonra bastırılsa da İngiliz, Fransız ve Rus devletleri bunu kabul etmediler, Osmanlı donanmasını Navarin’de yaktılar ve Mora’nın bağımsız olmasını sağladılar. İstanbul hükümeti daha önce de birkaç kez elden çıkmış olan Mora’nın bağımsızlığını Osmanlı’nın sorunlarını başında görmediler. Hatta Kavalalı’yı daha da güçlendirmek ve Mısır’dan sonra Balkan toprağı da vermeye tercih ettiler. Kavalalı bunun üzerine Kahire’den ordusun toplayıp İstanbul üzerine yürüdü. Araya İngiliz, Fransız ve Rus devletleri desteğini alıp ordusunu Batı Anadolu’da durdurabildik.

Bu isyanın başlangıcı Yunanistan’ın kuruluşunun yıldönümü olarak kutlanmakta. Bu yıl kurucu ülkelerin, İngiliz, Fransız ve Rus devletlerinin başkanlarının katılımıyla Mora isyanı ve sonunda kurulan Yunanistan devleti kutlanacak. Macron elbette koşa koşa gidiyor, Kraliçe rahatsızlığından dolayı müzmin veliaht prens Charles’i yolluyor, Putin ise buna gelmeyeceğini bildirdi. Yunanlılar şımarıkça bunu ihanet olarak niteledi.

Yunan isyanında ne oldu uzun ama biz sadece başına bakalım. İsyanın ilk başında 1821 yılında yaz boyu vur kaç taktikleri oldu ve zulmün, hainliğin meyvesi Tripoliçe’de Eylül ayında ortaya çıktı. O zamana kadar fazla önemsenmeyen, aslında Yunanca konuşan kıyı bölgelerde hali vakti yerinde olan Rumların değil kıraç bölgedeki Hristiyan Arnavutlar, Vlahlar ve Slavlardan oluşan çeteler, başlarında teröristbaşı Kolokotronis olacak şekilde bölgedeki en büyük şehir olan ve Müslümanların merkezi olan Tripoliçe’ye saldırdılar. Vahşi ve kanlı bir haydut lideri olan Kolokotronis (anüsü taşlaşmış adam anlamına gelen Rumca bir lakap) Müslüman çocukların ve kadınların çığlıklarının ardından atının dizlerine kadar yükselen kan gölünden gururla bahsetmektedir. Yunan isyanı bu şekilde devam etmiş 1922’de Büyük Taarruza kadar düzenli olarak Batı desteğiyle kan ve gözyaşıyla tam 101 yıl devam etmiştir.

Tripoliçe katliamında Batılı yazarlara göre 10 bin ile 20 bin arası Müslüman sivil öldürülmüştür. Kimse sağ bırakılmamıştır. Öldürülen Müslümanların büyük çoğu ana dili Rumca olan, Yunanlı kökenli hidayete ermiş Müslüman toplumlarıydı. Ne yazık ki Türk toplumu bunu da unutmuştur. Balkan yarımadası ve Adalar denizinde 1821-1998 arasında öldürülen milyonlarca Türk, Tatar, Boşnak, Pomak, Arnavut, Gorani, Roman, Yunan kökenli Müslümanlar da çoğu zaman anılmaz. Oysa Yunanlılar, Sırplar, Bulgarlar, Romenler hemen her yerde olan bu olayları asla unutmazlar. Bire bin katıp, sayıları 100’le çarpıp bir de hikaye bulup sabah akşam, okulda kilisede sürekli anarlar.

Bizim de devlet olarak ve halk olarak Tripoliçe katliamının 200. yıldönümü için yeri göğü inletmemiz, 10 bin masum Müslüman’ın kadın çocuk öldürülmesini anmamız, Balkanların son 200 yılının, ondan önceki barış döneminin aksine bir katliam dönemi olduğunu ve belki de bunun bitmediğini, eskiden Balkanların nüfusunun yarısı olan Müslümanların bugün neredeyse ortadan kalktığını paylaşmamız, bunu da başta Avrupa desteğiyle becerildiğini unutmamamız lazım.

Yorumlar
  1. Dion Kolokotronis dedi ki:

    ben kahraman Theodoros kolokotronis’in torunuyum. Yunan bağımsızlık savaşı henüz bitmedi. bir sonraki için hazırlanıyoruz Tripoliçe ve bu konuda yapabileceğiniz hiçbir şey yok. türkiye’nin sonu çok yakında geliyor, bunu durduramayacak kadar zayıf ve güçsüz olduğunuzu bilmek nasıl bir duygu? 1821, 1878, 1913, 2030’larda kendi etnik akrabanızı bile koruyamadınız.

    1. Fatih'in torunu dedi ki:

      1453’den beri bizim olan İstanbul’u nasıl fethettiysek, 1821’e kadar bizim olan Yunanistan’ı da Allah’ın izniyle alacağız. Kapılarınızı kilitli tutmanız sizi koruyamayacak. Türkler bir kez daha Allah’ın yeryüzündeki adaletini ve nizamını tüm dünyaya gösterecek. Atalarında senin gibi konuşuyordu. Geliyor gelmekte olan. La galibe illallah…

  2. Erhan dedi ki:

    Türk e ve İslama zulmeden her millet veya devlet haddini bildirilmiştir. Allah’ın izniyle Tropileçe katliamının yakında intikamı alınacak