islami haberdini haberortadoğu haberleriislam coğrafyası
DOLAR
32,3691
EURO
34,9702
ALTIN
2.326,20
BIST
9.075,78
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Az Bulutlu
23°C
İstanbul
23°C
Az Bulutlu
Cumartesi Az Bulutlu
21°C
Pazar Az Bulutlu
22°C
Pazartesi Az Bulutlu
24°C
Salı Az Bulutlu
19°C

Osmalıların dünyaya katkıları 5: Kurumsal iletişim

Osmalıların dünyaya katkıları 5: Kurumsal iletişim
Prof. Dr. Kutluk Özgüven

Sürekli savaşlar ve saray entrikalarıyla anılan Osmanlı uygarlığı aslında günümüz çağdaş uygarlığının temelini oluşturan çok sayıda özelliğin başlatıcısı ya da yayıcısı bir devlettir. Daha önce veri yönetimi, kamusal müzik, kurumsal örgütlenme, sağlık hizmetleri gibi bugün olmazsa olmaz toplumsal özellikleri ortaya çıkaran ve uygulayan Osmanlı, insanlık kültürünün temel yapı taşlarını oluşturan önemli bir medeniyettir. Ne yazık ki ülkemizde de Osmanlı anıldığında sürekli kılıç ve saraydaki çoğuy yalan yanlış bilgilerle oluşturulmuş kurgusal senaryolar akıllara gelmekte ve bunların sonucunda tarih ile olan bağlarımız koparılmaktadır.

Osmanlıların dünyaya verdikleri çok sayıda unsur arasında sayılabilecek bir genel alan da kamu iletişimi konusundadır. İletişim çalışmalarının başlatıcısı olarak kabul edilen Marshall McLuhan’ın ifade ettiği “medya mesajdır” formülünde olduğu gibi, Osmanlı devleti medya ve medyanın kullanımıyla mesajları sınıflandırmıştır. Bunların arasında en önemlisi de yazı biçimleri ve stilleridir. Müslüman alfabesi bilindiği gibi çok sayıda farklı yazı ile yazılmaktadır. Bunlar arasında Kufi, Talik, Sülüs, Rika, Divani, Siyakat, Endülüs gibi pek çok farklı yazım biçimi bulunmaktadır. Bu, mevcut Latin alfabesinde bulunan font kavramından daha farklıdır. Ayrıca her bir yazı biçiminin de kendi içinde çok sayıda belirli kurallara bağlı alt biçimi bulunmaktadır. Örneğin sadece geometrik şekillerle yapılan bir resimde bir ayeti yazmak mümkündür.

Osmanlılar dolayısıyla halka ve memurlara yönelik mesajlarda, ilanlarda, halka yönelik yazılarda, kitabelerde farklı yazılar kullanarak mesajlarını vermişlerdir. Ancak bunların arasında bir tanesi, günümüzde adına logo denilen bir kurumsal iletişim tarzını da başlatmıştır ve bu az bilinen ve hakkı verilen bir konudur. Logo, resim tarzı yazılan bir yazıdır ve amblem amaçlı kullanılır. Harflerle bir resim ya da bir form oluşturulur ve bu da şirketi temsil edilen, içinde yazı da barındıran bir görsel olarak kullanılır.

Dünyada bu şekilde tarif edilen ilk logo, Osmanlı hanedanını ve devletini (devlet sözcüğü hanedandan anlamındaki kullanımından gelmektedir) temsil eden simge olan tuğradan çıkmıştır. Tuğra, hakanın adını yazarken bir resim oluşturan ifadedir. Hakanın adı, babasının adı, bazen dedesinin adı, daima muzaffer olacağı, han olduğu, yazılırken, Orta Asya’da hükümdar simgesi olan davul, at kuyrukları, tuğ, mızraklar gibi önemli sembollerin resmi yapılır. Bu resim Osmanlı Devletinin sembolü olmuş, paralarda, mühürlerde, fermanlarda, imzalanan anlaşmalarda devleti temsil etmiş, okuma yazma bilmeyenler dâhil gördükleri anda anlayacakları simge olmuştur. Kısaca ilk logodur.

İlginçtir gerek Osmanlı’dan ayrılan ülkeler ilk başlarda o kadar devletle özdeşleşen bu sembolün benzerini örneğin Suudi ailesi için yeniden yapmaya gayret etmiş, diğer yandan Avrupa ülkelerindeki fazla karmaşık resimlerle dolu armalar yerine daha sade ve çağdaş bir kurumsal simgenin Osmanlı tuğraları gibi şekillendirilmiş yazılarla elde edilmesine gidilmiştir. Sonunda günümüzde yazılı temsil olan logo esas hale gelmiş, bazen şekil olmasa bile kullanılan font bile o kurumun kurumsal kültürüyle özdeşleşmiştir.

Osmanlının derin etkisinin günümüzdeki aşıdan veri tabanlarına, orkestradan borsalara hemen her alanda mevcut olduğunu gençlerimize aktarabilmemiz gerekmektedir. Tarihi sadece askeri tarih olarak ya da magazin tarihi olarak görmeden gerçek anlamda bir kültür, sanat, mimarlık tarihi oluşturmamız, bilgisi olmayan dindarlar, dindarlığı olmayan bilgi sahiplerinin yerine hem ilim hem iman sahibi bir nesille ancak çağımızda aynı samimiyet ile İslam’ın ilkelerine dayalı büyük bir medeniyet kurabileceğimizi anlayabiliriz.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.