islami haberdini haberortadoğu haberleriislam coğrafyası
DOLAR
32,4809
EURO
34,7450
ALTIN
2.440,33
BIST
9.915,62
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Az Bulutlu
18°C
İstanbul
18°C
Az Bulutlu
Cumartesi Hafif Yağmurlu
16°C
Pazar Az Bulutlu
18°C
Pazartesi Az Bulutlu
18°C
Salı Az Bulutlu
18°C

Post 28 Şubat Süreci mi Yaşıyoruz?

Post 28 Şubat Süreci mi Yaşıyoruz?

Erbakan’ın Konuşmasını Paylaşan Öğretmen Sürgün Edildi

Milli Gazete muhabiri Furkan Erten’in haberi şu şekildedir: Şırnak’ın Silopi ilçesinde bulunan lisede müdür yardımcılığı görevinde bulunan S.A.’ya geçtiğimiz aylarda sosyal medya hesabında eski başbakanlardan merhum Prof. Dr. Necmettin Erbakan’ın Meclis konuşmasını paylaştığı için soruşturma açılmıştı. S.A., Silopi’den İdil Karalar beldesine sürgün edildi. Her gün eşi ve iki çocuğundan 85 kilometre uzaklıkta görev yapan öğretmen, aile bağlarının bozulacağından endişeli. Erbakan’ı sevdiği için sürgün edilen öğretmen, ayrıca 1 yıl kademe ilerlemesi durdurma cezası da aldı.

Post 28 Şubat Süreci mi Yaşıyoruz?

Muhterem Okuyucularım;

Türkiye’de akıl ve mantıkla bağdaşmayan bazı tuhaf olaylar oluyor. Bu tuhaf olaylar, ne ileri demokrasi, ne adalete dayanan hukuk, ne de millî duygularımız ile bağdaşıyor. Türkiye’de bugün hâkim olan genel hava, mezkûr haberdeki olayın bir yansıması gibidir. Millî Görüş hareketinin lideri, devlet adamı, bilim insanı, 54. T.C. Hükümetinin Başbakanı rahmetli Prof. Dr. Necmettin Erbakan, vatanını seven, memleketimizin kalkınması için cihat ruhuyla mücadele eden önemli bir tarihî şahsiyettir. Bunu dost düşman böyle bilir.

Onunla birlikte geçmişte bu siyasî mücadelede başta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere birçok önemli siyasetçi yer almıştır. Dolayısıyla bu ülkede yaşayan her namuslu ve dürüst insan, Prof. Dr. Necmettin Erbakan’ı şu veya bu yönünü sevmese bile bu ilkeli gayretini takdir eder/etmeli, en azından şahsiyetine saygı gösterir/göstermeli ve hakkını teslim eder/etmelidir. Doğal olarak böyle bir lideri samimiyetle seven bir insan da (velev ki memur bile olsa) bu duygularını şu veya bu şekilde paylaşmak ister.

Haberi okudunuz. Kendisini gizlemeden, ikiyüzlü bir tavır sergilemeden, makamımı kaybeder miyim, başıma bir şey gelir mi gibi menfi düşüncelerin içine girmeden safiyane bir şekilde  Erbakan’ın zamanında yaptığı bir konuşmasını şahsına ait sosyal medyada paylaşan bir öğretmenimiz, bundan dolayı idarî cezaya uğrayabiliyor. Hem de bu olay, “İleri Demokrasi” vaadiyle iktidara gelen AK Parti hükümetinin 17. yılında meydana geliyor. Üstelik bu nahoş cezalandırma olayı, bu hükümetin başında olan ve Erbakan Hocanın talebesi olarak bilinen R.T. Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı olduğu bir dönemde yaşanıyor.

Allah’ım aklıma mukayyet ol. Bu olayı ben şimdi nasıl yorumlayayım. “28 Şubat sürecinde değiliz ki böyle bir olay yaşayalım Ya HU” demek isterdim ama sanki derin bir uykuya dalmış veya narkozun etkisinden halen kurtulamamış bir hükümet var karşımızda. Bu durumda ferasetini ve basiretini yitirmiş bir hükümet, çok kolayca başka bir gücün hegemonyası altına girebilir ve hiç farkına varmadan ancak iktidarını kaybettiğinde sinsî bir tuzağa düştüğünü fark edebilir.

Bendeniz 28 Şubat sürecinde bir öğretim üyesi olarak şahsî web sitemde Said Nursi’nin sözlerine yer verdim diye rektörlükçe soruşturmalara tâbi tutuldum ve ceza aldım. 6 yıl boyunca bana doçentlik kadrosu açılmadı. O dönemde benim gibi benzer ve hatta daha fazla mağduriyetler yaşamış olan mütedeyyin siyasetçilerimizin önemli bir kesimi bugün iktidar nimetlerinden yararlanmaktadır. Ama ne acı ki bu kardeşlerimiz, bugün siyaseten güçlü bir konumda oldukları halde temelde aynı dünya görüşü paylaşan Millî Görüşçü vatandaşlarımız dâhil farklı düşünen birçok insanımız, post 28 Şubat süreci yaşamaktadır. Çok ama gerçekten çok yanılmak isterdim. Ama mezkûr haberi okuyunca bir uyarı mahiyetinde gayri ihtiyari olarak bu tespiti yapmak mecburiyetinde kaldım.

Yollar ayrılmış olsa bile eski dava arkadaşlarına, dostlarına ve hocalarına vefasızlık gösterenler, şu veya bu şekilde aynı akıbete uğrayabilir. Eden mutlaka karşılığını bulur. İktidarların da bir ömrü vardır. Misal olsun diye söylüyorum, 10 yıl sonra başka bir partinin iktidarda olduğu bir dönemde bir memur vatandaşımızın Erdoğan’ın bir konuşmasını sosyal medyada paylaştığından dolayı suç işlemiş gibi bir muameleye maruz kalırsa hiç şaşırmam. Ama isterse eleştirel yüklü olsun fikrî özgürlükler cezalandırılamaz ilkesine sadık kalarak, tepkisel tavrım yine aynı olacaktır.

İleride de buna benzer anormalliklerin olmaması için, şimdiki iktidar ahde vefa göstermelidir. Memleketimiz dönemsel olarak muhaliflerin gücü elinde bulunduranlar tarafından ezildiği kaotik bir ortamdan uzaklaşmalıdır. Dostlukların, kardeşliğin veya en azından birlikte barış içinde yaşamanın devamı için, hukuka saygı çerçevesinde birbirimize müsamahakâr olamasak bile en azından tahammül gösterebilmeliyiz. Güçlünün ahlâkî görev kapsamına giren tahammül; sabırdır, basirettir ve ne olursa olsun adaletten sapmamaktır. İktidar, bu konuda hür düşünceyi ve ifade özgürlüğünü kısıtlamaya devam ederse ülkenin inkişafına katkı sağlamak bir yana tutarsızlıklarıyla memleketimizi tarihin en ağır buhranlarına sürüklemiş olur. Manevî farkındalık geliştirilemezse maazallah sonra ah vah ederiz de nice fırsatları ne kadar bilinçsize heba ettik deriz.

Prof. Dr. Ali SEYYAR

Gelişen Olaylara İslami Bakışın Adresi

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.