islami haberdini haberortadoğu haberleriislam coğrafyası
DOLAR
32,5277
EURO
34,9465
ALTIN
2.440,09
BIST
9.716,77
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Az Bulutlu
20°C
İstanbul
20°C
Az Bulutlu
Cuma Az Bulutlu
19°C
Cumartesi Az Bulutlu
16°C
Pazar Az Bulutlu
17°C
Pazartesi Az Bulutlu
18°C

Sanat Yoluyla Hakka Çağrı

Sanat Yoluyla Hakka Çağrı

a)Görsel Sanatlara ilgi, bir bakıma Rabbimizin hakkı tavsiye metoduna ilgidir.

Bilindiği gibi Rabbimiz, Hz. Musa, Hz. İsa ve Hz. Muhammed (s.a.v.) gibi kendilerine kutsal kitaplar verdiği peygamberlerini, devirlerinin etkili güçleri olan sihir, tıb ve edebiyat gibi güçlerin cinsinden mucizelerle takviye etmiştir.

Mesele etkili yolların kullanılması olduğuna göre Görsel Sanatlar’ın, özelde sinema ve televizyon dizilerinin kullanılmasına sıcak bakılması zarureti vardır.

b)  Görsel Sanatlara yönelme; Kur’ânın kullandığı ve yönlendirdiği sahneleme metodunu benimsemektir.

Kur’an-ı Mübin’de verilen mesajlar, bazen senaryolaştırılarak verilmektedir Kur’ân’ı, manasını anlayarak dinleyebilen kişi yer yer bir tiyatro sahnesinin önünde, bir televizyon ekranının karşısında imiş gibi canlı diyalogları içeren sahneler izlemektedir.

Yûsuf Sûresi’nde Yûsuf Kıssası, Kehf Sûresinde Ashab-ı Kehf, Hz. Musa ile Genç adam, Müddessir Sûresinde Cennetliklerle Cehennemlikler arası diyaloglar misal olarak verilebilir. Necm, Sâffat ve Nûn gibi daha pek çok sûrelerden örnekler sunmak da mümkündür. Biz burada Sebe’ Sûresinden bir örnek vermekle yetiniyoruz:

Sebe’ 31/33 :

 “Kâfir olanlar derler ki: Biz hiçbir zaman bu Kur’ân’a ve bundan önce gelen kitaplara inanmayacağız. (Kıyamet Günü’nde) sen o kâfir zalimleri Rablerinin huzurunda tutuklanmış, birbirlerine söz atarlarken bir görsen!

Zayıf sayılanlar büyüklük taslayanlara şöyle derler:

  • Siz olmasaydınız elbette biz inanan insanlar olurduk.

        Büyüklük taslayanlar da zayıf sayılanlara şöylece karşılık verirler:

  • Size hidayet geldikten sonra sizi ondan biz mi çevirdik?’ Bilâkis siz suç işliyordunuz derler.

 Zayıf sayılanlar bu defa büyüklük taslayanlara şöyle cevap verirler:

  • Hayır! Gece gündüz (işiniz) saptırıcı entrikalar kurmaktı. Çünkü siz daima Allah’ı ve yasalarını tanımamamızı, O’na putları, putlaştırılmış kişileri, seküler yasa ve sistemleri ortak koşmamızı bize emrederdiniz.

Artık azabı gördüklerinde, pişmanlıklarını içlerine atarlar, biz de o inkâr edenlerin boyunlarına demir halkalar takarız. Onlar ancak yapmakta oldukları günahları yüzünden cezalandırılırlar.”

Kur’an’ın kullandığı ve yönlendirdiği sahneleme metodunun Görsel Sanatlarda zirveleştiği ise izahtan beridir.

c) Görsel Sanatlar, Kur’an’ın yeryüzünün dolaşılması ve varlıklar üzerinde tefekkür edilmesini içeren emirlerinin uygulanmasını kolaylaştıran pek mühim bir vesiledir.

İslâm âlimleri yeryüzünde dolaşılması ile ilgili emirlerin daha çok fikir ayaklan ile yapılması lüzumuna işaret etmektedirler.

Tefekkürle ilgili pek çok ayet ise göklerle yerin yaratılması, gece ile gündüzün birbirlerini izlemesi, insanın yaratılışı, toprağın yeşermesi, geçmiş ümmetlerin akıbetleri, arkeolojik kalıntıların anlamlan vs. üzerinde düşünülmesini âmirdir.

Sinema ve televizyon belgeselleri ile perdeye ve ekrana getirilecek tarihî mekânlar, olaylar ve tabiî varlıklar hiç şüphesiz yeryüzünde dolaşma ve tefekkür etme görevlerimizi daha kolay ve verimli bir şekilde ifa etmemize vasat hazırlayacaktır.

d)  Kur’an ve Sünnet’in örneklendirdiği İslâmî öğretim ve eğitim metodunda tarihî olayların aktarılmasının özel bir yeri vardır.

Pek çok ilâhî mesaj tarihî olayların akışı içinde sunulur. Kur’an-ı Kerim’deki Peygamber kıssalarını, Talut’u, Calut’u, Zülkarneyn’i, Uhud’u ve Ahzab’ı vs. konu alan âyet kümelerini birer misal olarak değerlendirilebilir.

Tarihî olayların sözlü ifadelerle verilmekten çok, Görsel Sanatlar aracılığıyla aktarılmasının daha müessir olacağı hakikati de kabul edilebilecek gerçeklerdendir.

e)  Kur’an ve Sünnet’in izlerinden gidilmesini istediği Güzel kulların hayatından kesitler sunarak, onları bir anda milyonlara mal etmede Görsel Sanatların (Sinema-Televizyon) oynayabileceği üstün rol de bu sanatların kullanımı ve tercihini gerekli kılmaktadır.

Kutsî özellikleri sebebiyle peygamberleri istisna edebilirsek de, başta sahâbiler olmak üzere, hayatlarından bölümler aktarılacak güzel kullar/tarihî şahsiyetler pek çoktur. Bilfiil örnek olabilecek iman, düşünce, ahlâk ve amel kahramanlarının yok denecek kadar az olduğu toplumumuzda manevî çevremizi oluşturacak büyüklerin hayatlarını öğrenmek ve öğretmek zorundayız.

Burada mevzuu somutlaştırmak için üç güzide kulun hayatından kesitler veren ünlü Mağara hadisini zikredebiliriz. (2)

Şimdi ana-babaya itaatin, işçi haklarına saygının ve cinsel haramlardan kaçınmanın faziletini dile getiren bu meşhur mağara hadisini ve benzerlerini Görsel Sanatlar’la sahnelemenin sözlü ifadelerden daha müessir olacağından kuşku duyulabilir mi ?

Ali Rıza DEMİRCANDevam Edecek

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.