islami haberdini haberortadoğu haberleriislam coğrafyası
DOLAR
32,4958
EURO
34,6084
ALTIN
2.477,26
BIST
9.588,94
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Az Bulutlu
23°C
İstanbul
23°C
Az Bulutlu
Çarşamba Hafif Yağmurlu
19°C
Perşembe Az Bulutlu
19°C
Cuma Yağmurlu
15°C
Cumartesi Az Bulutlu
18°C

Seçim Sonrası Başkanın Karşılaşacağı Ekonomik Tehditler ve Alması Gereken Tedbirler

Seçim Sonrası Başkanın Karşılaşacağı Ekonomik Tehditler ve Alması Gereken Tedbirler
19 Haziran 2018 11:15
A+
A-

Türk ekonomisi ile ilgili tehlikeleri ifade edenleri ikiye ayrıyorum. Bir gurup haklı eleştirilerini yaparken, çözüm önerisini yine sistem içinde kalmak kaydı ile; sorunları öteleyici uzun vadeli borçlanma kabiliyetlerinde arıyor. Bir gurup ise; çözüm önerileri olmayıp sadece herkesin bildiği kötü gidişatı tekrarlayıp duruyor. Bunların ikisinin de yüklendiği bilinçli ve bilinçsiz misyonları var.

Her şeye muhalif tutum sergileyenler için yazılacak bir şey yoktur. Ancak çözüm önerisini; borçlanmayı sürekli kılan, kalkınma ve büyümenin tasarruf açığı yalanı üzerinden borçlanmadan geçtiğine inanan, Merkez Bankasının borç modelinin bağımsızlık adı altında sürdürmesi gerektiğini söyleyen, döviz yükselirse faizleri yükselt böylece dövizi düşür diyen, sistem içinde sistemin temel ilkelerine bağımlı olan kesimin çözüm önerisi düzenin sürmesi, dışa bağımlı yaklaşımlardır.

Seçim sonrası Başkanın oluşturacağı kabinesinde; şuana kadar mevcut borcun sürdürülmesi ile ilgili değişmez politikalar takip edenler, ekonomi direksiyonunda olmamalı. Bugüne kadar çözüm diye uyguladıkları model başarısız olmuştur. Eğer bu politikaları sürdürecek kişiler ekonomiyi yönetir halde olursa, yeni ve güçlü bir sistem olan Başkanlık sisteminde sulandırıcı görevi görecektir. Başkanın istediği; ekonomik kalkınma, cari açığın kapatılması, denk bütçe, enflasyonun minimize edilmesi, istihdamın yükseltilmesi gibi temel ekonomik göstergeler olumlu yönde oluşmayacaktır.

Seçim sonrası Başkanı bekleyen ekonomik durum ne olacak?

15 Temmuzdan bu yana her fırsatta yazılarımızda vurguladığımız ekonomik saldırının ayak sesleri, seçim sonrasında da devam edecektir. Küresel finansa; ülkemizde oluşturulmuş bağımlı bankacılık sistemi ile verilmiş büyük bir ekonomik saldırı alanı var. Siz uyurken piyasaların 24 saat çalışmasından dolayı, döviz saldırısına uğruyorsunuz. Ballandıra ballandıra anlatılan küresel finans sistemine entegre olmanın bedellerinden biride budur. Evet, siz dünyayla ticaret yapacaksınız ama ekonominizi savunmasız ve saldırılara karşı çaresiz bırakacak bir entegreye rıza gösteremezsiniz.

Seçimden sonrası bildiğimiz oyun oynanacak

1 Haziran 2017 dolar kuru Merkez Bankası verilerine göre 3.53 TL dir. Bir yıl sonrası 1 Haziran 2018 Merkez Bankası dolar kuru 4.59 TL olmuştur. Türk lirasında dolar karşısında 1.06 TL erime oldu. % 30 yakın bir değer kaybı oluştu.

Bugün Arjantin pesosunun bu yıl dolar karşısında %25 gibi bir değer kaybı oldu. Tabi dünyada her tarafta Merkez Bankalarının küresel faizci sistemin kodladığı öğretilere göre bu oluyor. Arjantin neredeyse % 40 yakın bir faiz arttırımına gitti. Ancak sorunu çözemedi.

Arjantin’in küresel ekonomik bağımlılık köleliği iyice güçlenmesi için; ekonomilerine sözde destek ama aslında kontrol altına almak ve borçlandırmak için IMF gündeme geldi. Bu durum sonrası ülkede bir ekonomik kriz havası estirilerek, Arjantin hükümeti, IMF önünde diz çöktürülerek 50 milyar dolar kredi verilmesi gündeme getirildi. Borçlarını ödeyemez hale gelen Arjantin; küresel finanstan “Nefes kredisi” alarak borcu yeni borçla ödeyecek. (Bu oyun aynen ülkemizde uygulanmaktadır.)

Gelinen nokta; döviz tehdidi ile faizler arttırılmış, borçlandırılma masasına Arjantin oturtulmuş, özelleştirme ve devletin milli kaynakları küresel finansın küresel şirketlerine teslim edilmiştir.

Artık Arjantin hükümetine IMF kemer sıkma politikaları önerecek. Halkın üzerine ekonomik baskı vergiler üzerinden artarak devam edecek. Yatırımlar azalarak; sözde tasarruf tedbirleri ile, daraltıcı maliye politikaları işleyecektir.

Bugün Türkiye’ye yapılan ekonomik saldırılar, Arjantin üzerinde planlanan biçimde uygulanmak istenecektir.Döviz tehdidi ile faiz arttırımını çok yüksek oranda yaptırdılar. Seçim sonrası borçlandırma masasına oturtturmak için; Başkanın IMF’e karşı olan net tutumundan dolayı büyük ihtimaldir ki borçlanma yerleri değiştirilerek yanaşılacaktır.

Türkiye’ye 50 ile 100 milyar dolar arası gibi bir sıcak paranın girişi teklif edilebilir. Bu durum kısa vadeli borçların ödenmesi için ekonomide bir nefes almak olarak şak şakçılar tarafından övülebilir. Buradaki tehlike, kalıcı ve yatırıma gelmeyen bu sıcak paranın yüksek faizler için geleceği gerçeğini unutmamak gerekir.Bu arada böylesi bir sıcak paranın girmesi doları düşürecek. Öyle ki doları bir yıl gibi bir sürede 3.5TL de indirebilirler.

Şakşakçılar ekonominin iyi gittiğini, doların düştüğünü söyleyerek; Başkanın asıl yapması gereken sistemsel değişim hamlesini geciktirebilirler.Borçlanmanını sürdürülmesi için uzun vadeli kredilerin teklifleri gelerek; düşürülen Türkiye kredisi adım adım yükseltilip,Başkanın köklü çözüm için adım atması engellenmeye çalışılacaktır.

Başkan taviz vermeden iktisadi inkılabı yapmalı

Küresel güçlerin analistleri, seçim sonrası Başkanın kararlılığını çok iyi biliyorlar. Bunu engellemek için kriptoları ile her türlü oyunu yapacakları kuşkusuz. Türkiye geçtiği yeni siyasal sistemi, eğer ekonomik olarak ilk döneminde başarısız tamamlarsa, sistemin değişmesi tekrar gündeme gelir. Eski Türkiye özlemleri kabarır ve bununu gerçekleşmesi için de içeriden ve dışarıdan çok daha güçlü bir şekilde hamleler yapılabilir.

Başkanın artık ekonomide başarısız olma gibi bir şansı yoktur. Başarıda asla eski Türkiye’nin ekopolitik programı ile temel ekonomik sorunlara çözüm getiremez.Bankacılık yasalarında değişiklikler mutlaka yapılmalıdır. Programın temel değişimi olarak yeni Türkiye için; para kredi sisteminin yeniden yapılanması şarttır.Bu süreçten sonra ekonomideki bütün üretim faktörleri, yeni model yapılanmayla optimum düzeye rahatlıkla çıkartılabilir.

Ekonominin yeniden yapılanması diyebileceğimiz Borca Dayalı Para sisteminin kılıcı olan, para kredi sisteminin değişimi, Türkiye’nin şahlanışı olacaktır.

Selam ve dua ile…

Gelişen Olaylara İslami Bakışın Adresi

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.