islami haberdini haberortadoğu haberleriislam coğrafyası
DOLAR
32,5004
EURO
34,6901
ALTIN
2.496,45
BIST
9.693,46
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Parçalı Bulutlu
19°C
İstanbul
19°C
Parçalı Bulutlu
Pazar Az Bulutlu
21°C
Pazartesi Hafif Yağmurlu
23°C
Salı Az Bulutlu
24°C
Çarşamba Az Bulutlu
22°C

Sıkılan Çocuklar ve Terbiyemiz

Sıkılan Çocuklar ve Terbiyemiz

Okulların kapanması ile ebeveynlerin telaşa girdiği günler başlıyor. Çünkü çocuklar evde sıkılıyor her gün oyalanacak yeni bir aktivite, oyuncak istiyorlar ya da bilgisayar bağımlısı oluyorlar. Aileler çocuklarını mutlu edecek tatil planları ya da çocuklarının hoşça vakit geçireceği kurslar aramanın telaşesine düşüyor. Tatil planları ve kurslar güzel ve faydalı aktiviteler olmakla birlikte biz bu yazımızda özel aktivite sunulmadan da sıkılmayacak çocuklardan bahsedelim.

Sıkılan Çocuklar

Çocuklar yapı ve gelişim gereği olarak bir uğraşla yetişkinlerin uğraştığı süre kadar uğraşamazlar. 2-6 yaş arasında ki bir çocuk her hangi bir uğraşa 20 dk den fazla ilgi gösteremez, dikkati dağılır. Yeni bir uğraş edinmek ister, canım sıkıldı demeye başlar. Burada dikkat edilmesi gereken en önemli nokta canı sıkılan çocuğa ebeveynlerin hemen yeni bir aktive sunmamasıdır. Çünkü sıkıldığı her an önüne yeni bir aktivite gelen çocuk üretim becerisini geliştiremez. Bu yaştaki çocukların ipad ve televizyon bağımlısı olmaları da sıkılmalarına fırsat vermeyen haraketli ekranların beyinleri oyalamasındandır.

Çözüm Değil Fırsat Sunmak

İstedikleri önlerine gelen, ihtiyaçları sürekli yetişkinler tarafından karşılanan çocuk tembelleşir, çözüm üretemez, sıkılır. Sıkıldığı zaman bile neyle uğraşacağını yetişkinlere sorar. Oysaki Onlara fırsat verilmelidir. Evlerin bir bölümünde özgürce hareket edebilecekleri içerisinde kutuların, boyaların atık malzemelerin, kumaş parçalarının, bozulmuş ev aletlerinin bulunduğu bir alanları olmalıdır. İstedikleri materyalle yeni ürünler oluşturabilecekleri fırsatlar sunulmalı, desteklenmelidirler. Onlara yeni oyuncak bebekler almak yerine atık kumaş parçalarını yaşlarına uygun başlıklı iğneleri sunup bebeklerine elbise dikme fırsatı vermek, yeni arabalar almak yerine düğmeler, kapaklar, atık malzemeler sunarak kendisine bir araba bir kalemlik vs üretmesini sağlamak, hikaye okumaktan sıkılan çocuğa kendi hikayeni yazabilirsin diye ışık tutmak, üretebilme ve düşünebilme becerilerini geliştirecektir. Onlara üretilme becerilerini geliştirme fırsatı sunarken üzerimize düşen tek şey ise nasıl yapacaklarını söylemek değil yaptıkları ürünün hoş yanını vurgulamak olacaktır. Bol materyalle üretebilme becerisi desteklenen çocuk kendisini ve yeteneklerini keşfetmeye başlayacak, yetişkinlerine daha az bağımlı olacaktır.

Kendi İşlerini Yapma Fırsatı Sunmak

Çocukları kendi işlerini görebilecek şekilde yönlendirmekte önemlidir. 5 yaşında ki bir çocuk sabah kahvaltısında kendi ekmeğine reçelini sürebilecek, 6 yaşında ki bir çocuk kirlenen yatak çarşaflarını çıkartıp makinaya koyabilecek, 7 yaşında bir çocuk tarifini okuyup bir kek yapabilecek olgunluğa gelmiştir.

Çocukların yaptığı işleri beğenmeyip asli ihtiyaçlarını kendilerinin karşılamalarına, ev kirlenir düzen bozulur diye yaratıcılıklarını geliştirmelerine fırsat verilmediği sürece sürekli canları sıkılan, ancak ne çözüm ne de yeni bir ürün üretemeyen nesiller yetiştirmiş oluruz. Oysaki kendi işlerini görmeleri çocukların gelişimlerini destekleyip, kendilerine güvenlerini geliştireceği gibi Onlara Müslüman ahlâkına uygun olarak yetiştirilme fırsatı da sağlayacaktır.

İnsanlara Yük Olmamak

Her davranışıyla Müslümanlara örnek olan Peygamber Efendimiz(s.a.v) “İnsanlara yük olmayınız,” buyurur, kendi işini kendi görürdü.

Bütün sahabe, -Allah şanını artırsın- Allah’ın Resulü’nün (Hz. Peygamberin) fedakâr hizmetçileriydiler. Böyle iken Allah’ın Resulü kendi işini kendi yapmayı severdi.

Eşi Hz. Aişe, Hz. Peygamber (s.a.v)’in kendi işini bizzat kendi eliyle yaptığını dile getirmişlerdir. (eş-Şifa)

Bir kişi, Hz. Aişe’ye: Hz. Peygamber (s. a. v) evde ne yapardı?” diye sorar.

Allah ondan razı olsun Hz. Aişe de şöyle cevap verir:

Ev işleriyle meşgul olurdu. Elbiseleri kendi yamalar, evi kendi eliyle süpürürdü. Eliyle süt sağar, çarşıdan ev eşyasını satın alır gelirdi. Ayakkabısı sökülürse bizzat kendisi kendi eliyle onarırdı. Su kovasının ipini bağlardı. Deveyi kendi eliyle bağlar, ona yem verirdi. Hizmetlisi ile birlikte un öğütürdü.. (BuharÎ)

Peygamberimizin izinden yürümek ve çocuklarımızı da yürütmekle yükümlü olan bizler insanlara yük olmamalı, çocuklarımızın kendi işlerini kendilerinin yapmalarına da öncülük etmeliyiz.

Gelişen Olaylara İslami Bakışın Adresi

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.