islami haberdini haberortadoğu haberleriislam coğrafyası
DOLAR
32,5709
EURO
34,9658
ALTIN
2.445,80
BIST
9.716,77
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Az Bulutlu
18°C
İstanbul
18°C
Az Bulutlu
Cumartesi Hafif Yağmurlu
16°C
Pazar Az Bulutlu
18°C
Pazartesi Az Bulutlu
18°C
Salı Az Bulutlu
18°C

Şimşek, Yağmur, Gök Gürültüsü ve Yıldırım da Kuldur

Şimşek, Yağmur, Gök Gürültüsü ve Yıldırım da Kuldur

Rize Yağmurdur

Ben İstanbul doğumluyum, -Allah her ikisine de rahmet eylesin- ana babam ise Rizeli. Şu günlerde sıla-ı rahim için Rize’deyim. Rize denilince şimdilerde akla ilk gelen çay bitkisi ise de, yağmurlar gelmeli derim. Çünkü çay bitkisi de yağmura muhtaçtır. Rize’de yağmurlar farklıdır, çokça yağar. Ortalık güneşlik iken kısa bir süre sonra yağmur başlayabilir. Göz gözü görmez yağmurlardan sonra parlak bir gün de geçirebilirsiniz.

Allah’tan Bağımsız Varlık ve Olay Yoktur

22 Ağustos’ta, Allah’ın bizler için yarattığı ve şükredici kullardan olmamız için de taze taze yememizi istediği balık yemek için gittiğimiz Çayeli’nde başlayan yağmur, 23 Ağustos sabahına kadar devam etti. Kesintisiz yağmur varsa şimşek de, yağmur da, gök gürültüsü de var demektir. Arkasından yıldırımların gelmesi de olasıdır. Son olarak Giresun’da şahit olduğumuz sel türü felaket ise beklenebilir.

Bütün dünyayı etkisi altına alan ve toplam ağırlığı birkaç gram olan korona virüsü insan eliyle düzenlenmiş veya rastlantısal ama Allah’tan bağımsız bir olgu olarak algılayan bilimsel akıl ve iman yoksunu insanlık acaba birer tabiat olayı olan rüzgârı, bulutu, şimşeği, yağmuru, gök gürültüsü ve yıldırımı nasıl algılar? Daha doğrusu İslâmî bilgi ve bilinçten yoksun uzak bizler nasıl anlarız?

Ben Rabbimizin hayat nizamımız olan kitabı Kur’ân’ın  hafızıyım. Uzun yıllardır Kur’ân ile  de ilgiliyim. Böyle iken Kur’ânımızın yukarıda değinilen tabiat olayları ile ilgili açıklamalarını gereğince değerlendiremediğimi itiraf ederim.

Yağmurlar

Birkaç yıl önce Rize’ye gelişimde yağmurları incelemiş bir makale halinde yazmıştım.

https://www.alirizademircan.net/yagmur-da-sozlesmeli-kuldur-20-633h.html

Dağlar

Rize Kıble dağı camiinin açılışı vesilesi de Dağlar, İnsan ve İktidar konusunu araştırıp yazmıştım.

https://www.alirizademircan.net/daglar-insan-ve-iktidar-4-509h.html

23 Ağustos akşamı, Rize’de yaşayanlar için doğal gibi görülen ama bizim için dikkatlerimizi çekecek, ürkütecek ve düşündürecek şekilde yağmur, şimşek ve gök gürültüsü vardı.

İman zaafımızdan mı yoksa düşünce yoksunluğumuzdan mıdır bilemiyorum, biz anılan tabiat olaylarını rastlantısal olaylar gibi görüyor, Rabbimize yönelme ve dua etme ihtiyacı ve gereğini duymuyoruz. Korona virüste olduğu gibi.

Gece yarısı yağmur, şimşek ve gök gürültüsü ile uyandığımda onlarla  ilgili âyetler aklıma geldi. Tefekkür ettim ve gök gürültüsü gibi Rabbimi hamd ile tesbih ettim. Şimdi sizlere hatırladığım bu âyetleri hatırlatıyorum.

RA’D 13/12-13

“ Size, hem korku hem de ümit olsun diye şimşeği gösteren Allah’tır. Yüklü yüklü bulutları da O oluşturuyor.
Gök gürültüsü O’nu hamd ile tesbih eder/yüceliklerle vasıflar; melekler de O’ndan ürpererek Onu tesbih ederler. Allah yıldırımları gönderir de onlarla dilediğini çarpar. Allah, kavranamaz ince ve derin planını gerçekleştirmek için sınırsız bir kudrete sahip olduğu/tuzak kuranların hilelerini başlarına geçirmede çok güçlü olduğu halde, onlar O’na karşı /inkâr çizgisinde mücadele edip duruyorlar.”

RUM 30/24

“ Allah’ın varlığı, birliği, kudreti ve bilgisini gösterir belgelerden biri de size, korku ve ümit olmak üzere şimşeği göstermesidir. O, gökten bir su indiriyor da ölümünden sonra toprağı onunla canlandırıyor. Bunda, aklını işleten bir topluluk için elbette mucizeler vardır.”

Hayat Düzenimiz olan Allah’ın Kitabı Kur’ân’ın mealleri aktarılan âyetleri açıkça bildiriyor ki değinilen tabiat olaylarını yaratan, bir sisteme bağlayan ve gerçekleştiren Allah’tır. Burada şu âyeti okuyabiliriz:

“Rüzgârları gönderip, bulutları yürüten, onları gökte dilediği gibi yayan ve kısım- kısım yığan Allah’tır. Sen de aralarından yağmurun çıktığını görürsün. Derken onu kullarından dilediğine verince hemen sevinirler…

Allah’ın rahmetinin belirtilerine bir bak. Nasıl yeri ölümünden sonra diriltiyor? Şüphe yok ki O, ölüleri de böyle diriltecektir. O her şeye kadirdir.” (Rûm 30/48,50

Ondan Bağımsız Hiçbir Oluş Yoktur.

Allahımızın bizim yararımıza ve koyduğu ölçülere göre yarattığı bu tabiat olayları, bizim inkârlarımız ve zulümlerimiz sebebiyle azap uyarısına da, doğrudan azaba da dönüşebilir. Tarihi ümmetlerde dönüştü de:

“ Semûd toplumu, bir doğal felaket ile helâk edildi.
Âd kavmi ise gürleyen sesle gelen rüzgârlı bir fırtınayla mahvedildi. “ (Hakka, 98/4-5)

Peygamberimizin Rengi Atardı

Peygamberimiz her rüzgâr estiğinde azap rüzgar olabilir endişesini taşıdığı için rengi atar, yağan yağmurlar için rahmet yağmurları olması duasında bulunurlardı.

Bizim namaz ve zekât ölçüsünde bir görevimiz de başta tabiat varlıkları ve olayları olmak üzere her bir mahluk üzerinde derin derin düşünmek ve Rabbimize yönelişimizi artırmaktır.

 Yazımızı, benzerlerimiz olan gafil insanları yeren bir âyetle bağlayalım:

“ Göklerde ve yeryüzünde insanları yönlendirecek nice deliller vardır ki onları görmezler ve yüz çevirip giderler.” (Yusuf 12/105)

Ali Rıza DEMİRCAN