Duymaya alıştığımız türden hafta sonu haberimiz şöyle:
“Amasya Belediye Başkanı Turgay Sevindi, sosyal medya hesabından bir video paylaşır ve bu videoda şu duyuruyu yapar:
“Şehrimizde sürekli olarak suyu verdiğimizde, herhangi bir kesinti yapmadığımızda 10 günlük suyumuz var. Ancak her şey kontrolümüz altında”
Yeryüzü ve insanın büyük çoğunluğu su. Bütün canlılar da sudan yaratılmıştır. Okuyalım:
“Bütün canlıları sudan yaratan Allah’tır. Öyle ki, bu canlıların kimi karnı üzerinde sürünür, kimi iki ayağı kimi de dört ayağı üzerinde yürür. Allah dilediğini yaratır; çünkü O, gerçekten de her şeye gücü yetendir.” (Nûr 45)
Bütün canlılar sudan yaratıldığı için her canlı suya muhtaç.
Canlıların muhtaç olduğu bin bir çeşit nimetleri verebilmesi için Toprak da suya ihtiyaçlı.
Olmazsa olmaz ihtiyaçlarımız hava, toprak ve su ama en çok da bu nimetlerden gaflet ediyoruz. En az bu nimetler üzerinde düşünüyoruz. Bunun için su nimetine gereğince şükredemiyoruz.
Biz insanlara sevgisi ve ikramı bol olan Rabbimiz özellikle su nimetini bizlere hatırlatmaktadır. Görelim:
“Görmez misiniz içtiğiniz suyu?
Siz mi yağdırıyorsunuz onu buluttan, yoksa biz mi yağdırmadayız?
Dileseydik onu tuzlu, acı bir su hâline getirirdik, hâlâ mı şükretmezsiniz?” (68-70)
Evet, Rabbimiz bize su nimetini hatırlatılmakta, kaynaklarından çekilirse suyu Kendisinin dışında kimin getirebileceği sorusunu yöneltmektedir:
“De ki: Gökten indirdiği kar ve yağmur sularını dağlarda depolayıp biriktiren, sonra onu serin ve tatlı pınarlar, gözeler şeklinde istifadenize sunan ve o suyla insanlara, hayvanlara ve bitkilere hayat bahşeden Allah’tır. Bir düşünsenize, şayet Allah hayatın kaynağı ve tüm canlıların en önemli ihtiyacı olan tatlı su kaynaklarını aniden kurutsa ve bütün suyunuz çekilip yerin dibine gitse, söyler misiniz, Allah’tan başka kim size o akan tatlı suyu geri getirebilir?”(Mülk 30)
Her nimet gibi su nimeti de şükür ister. Bize de şükredici kul olmamız emredilmektedir. Okuyalım:
“Emirlerini ve yasaklarını uygulayarak Allah’a ibadet et ve Ona şükredici kullardan ol.”(Zümer 66)
Şükredici olabilmek için, şükredilen nimeti Rabbimiz olan Allah’tan bilmek, Onun rızasına yönelmek ve şükrü, sahip olunan o nimetin cinsinden bir işle yapmak gerekir.
Hamdolsun, Ülkemizde su götürülmedik ev kalmadık gibidir.
Her kes için zaruri bir gereksinim olan evini borç harç yapmaya çalışan kişilere evinin su tesisatını yapacak parayı vermek veya ödeyemediği için suları kesilen ailelerin su faturasını ödemek su nimetine şükretmek olabilir. Ayrıca her birerimiz için geçerli olan bir şükür türü de su nimetinin önemini kavrayarak abdest alırken bile su israf etmemektir. Her vesile ile su veya meşrubat ikram etmek de şükür yolu olabilir. Bu arada Afrika’da su kuyusu açmanın da bir şükür yolu olabileceğini de hatırlatmış olalım.
Canlıların halıkı olan Allahımız ümitlerin tükendiği yerde ve zamanda bereketli yağmurlarını gönderirse de yöneticilerimiz ve imam hatiplerimiz suyun israf edilmemesi için yıl boyu uyarılarını yapmalıdırlar. Sözü müjdeleyici bir ayetle bağlayalım:
“Yağmura susamış insanlar/hayvanlar tamamen ümitsizliğe düştükleri bir anda, gökten sağanak sağanak yağmur yağdıran ve böylece yemyeşil bitkilerle, çeşit çeşit, rengârenk meyvelerle rahmetini her yana yayan O’dur. Evet, her türlü teşekküre, övgüye lâyık olan gerçek koruyucu, gerçek dost O’dur.” (Şûra 28)
Asırlara dayalı çalışmalarının sonucu Amerika’yı yönetimleri altına Siyonist Yahudilerin Amerika’nın yardımı ve İsrail aracılığı ile yaptıkları katliamlar sonucu su kaynakları tahrip edildiği için GAZZE’de su sıkıntısı tahammül edilemez safhaya çıktı. Bu sebeple Gazze’ye yardımlarımız ihmal edilmemelidir.
MİRATHABER.COM -YOUTUBE-