islami haberdini haberortadoğu haberleriislam coğrafyası
DOLAR
32,6004
EURO
34,8095
ALTIN
2.502,27
BIST
9.435,31
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Hafif Yağmurlu
14°C
İstanbul
14°C
Hafif Yağmurlu
Cumartesi Açık
20°C
Pazar Az Bulutlu
21°C
Pazartesi Az Bulutlu
23°C
Salı Az Bulutlu
22°C

SUFİLİK VE PSİKOLOJİ

SUFİLİK VE PSİKOLOJİ
4 Şubat 2022 16:40
A+
A-

Psikoloji aslında batı kaynaklı bir bilim olsa da İslamiyet’in temelinde zaten bu bilim mevcuttur. Günümüzde ne yazık ki bu bilim batı temelli kaynaklara dayanmaktadır. Bu kaynaklarda çok kıymetlidir ve işe yaramaktadır. Sufi yolu belki de psikoterapi akımlarından olan varoluşsal psikoterapiyle daha çok eşleştirilebilmektedir. İki akımda da kişi varlığını ve hakikati sorgulamaktadır.

Sizlerle bu yazı da Psikoloji biliminin ve tasavvufun aslında birbirine ne kadar benzediğini anlatacağım. Tasavvuf ile insan kendi iç hakikatini aramaya ve bulmaya yönelir. Tasavvuf da insan bir yolcudur ve hakikati aramaktadır. Tasavvuf insanın hem mükemmel olduğunu aktarırken hem de kopuşla birlikte başlayabileceği bir bozulmayı da içinde barındırdığını aktarır. Sufiler anksiyeteden arınmış bir yaşamı ve feyz alınan bir yaşam sürdürmeyi hedeflemektir. Günümüzde ki bazı terapilerde de bu sistem kullanılmaktadır. Terapide ki amaç kişinin kaygısının kmkenini bulup o kaygıyı indirgeyebilmek.  Bir diğer benzer nokta ise Psikoanalitik terapide uygulanan bilinçdışı nesnelerin dışa aktarımı sufilerinde nefsi terbiye aşamasında kullandığı bir yöntemdir.

Tasavvufta yolcunun bir arzu nesnesi vardır ve ona ulaşmayı hedefler. Fakat sıkıntılar tam da bu aşama da başlamaktadır. Ben-sen ilişkisinde kişi sadece kendi faydasını düşünürse nefs-i emmarenin tuzağına yakalanmıştır. Nefs-i emmare kişinin kötülükten arınmamış nefsidir. Kişi nefs-i emarenin tuzaklarından iç gözlem yaparak ve iç sorgulama yaparak kurtulabilir. Günümüzde terapilerde de iç gözlem yapılarak danışana hem kendini tanıması sağlanmakta hem de olaylar karşısında verdiği tepkilerin doğruluğu sorgulatılmaktadır. Yolculukta olan kişinin nefs-i mutmainne aşamasına gelmesi ile bütün kaygılardan, dünyevi sorunlardan, içsel çatışmalardan ve sahip olma düşüncesinden kurtulduğu aktarılmıştır. Bu aşama gelirken kişinin kendini bilmesi ve tanımış olması gerekmektedir. Psikoterapilerde de amaç insana kendi benliği hakkında farkındalık kazandırmakla beraber onu tanımasını sağlamaktır.

Kişilik insanın genlerinden aktarılabilen, yaratıldığında sahip olduğu kişilik özellikleridir. Karakter ise kişinin çevresiyle olan etkileşimi ve deneyimlerinden sonuçla oluşturduğu özelliklerdir. Tasavvufta ki kişilik kuramı kalb, ruh ve nefs arasında geçmektedir. Ruh ile nefs kalbi ele geçirmeye çalışır. Kalp kişinin duygu, düşünce ve duygulanımları ile varoluşsal arzuları arasında bir katalizör görevi görmektedir. Aynı zamanda kalb ilahi ışık ve bilgeliğede götürmektedir. Kalp gözü ifadesi ile bu kelimeyi sezgisel anlamada taşınmaktadır. Burada anlam ise kalbin uyanıklığı veya körlüğüdür.

Son olarak kalP nasıl uyandırılır? Sufiler kalbin ancak Rabbi anmak ile uyanacağını aktarmaktadır.

MEDİNE NUR KALYONCU 

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.