Yahudi Yerleşimciler Polis Eşliğinde Mescid-i Aksa’ya Baskın Düzenledi
Yasa Dışı Yahudi Yerleşimciler Mescid-i Aksa’ya Baskın Düzenledi
İşgal altındaki Doğu Kudüs’te bulunan Mescid-i Aksa, yasa dışı 225 Yahudi yerleşimci ve İsrail polisi eşliğinde bir kez daha hedef alındı. Kudüs Valiliği’nin Facebook hesabından yapılan açıklamaya göre, Mescid-i Aksa’nın El-Meğaribe Kapısı sabah saatlerinde fanatik Yahudi yerleşimcilerin baskınına karşı kapatıldı.
Yahudi Yerleşimcilerin Mescid-i Aksa’ya baskın yaparak avluda kışkırtıcı eylemler gerçekleştirdiği bildirildi. Filistin resmi haber ajansı WAFA’nın aktardığına göre, İsrail polisi de bu olayın ardından Kudüs’ün eski şehrinde güvenlik önlemlerini artırdı.
Ürdün’den Kınama Geldi
Ürdün Vakıflar Bakanı Muhammed el-Halayile, İsrail polisinin koruması altındaki fanatik Yahudi grupların Mescid-i Aksa’ya düzenlediği baskınları kınadı. Halayile, bu grupların İsrail hükümeti tarafından desteklendiğini ve Mescid-i Aksa’nın tarihi ve hukuksal statüsünü değiştirmeyi amaçladıklarını belirtti. Müslümanların Mescid-i Aksa’ya olan bağlılığını vurgulayan Halayile, İsrail’in bu tür eylemlerinin bölgedeki gerilimi artırdığını ifade etti.
Bu olay, İsrail’in Doğu Kudüs’teki istikrarsızlığı ve Mescid-i Aksa’ya yönelik süregelen ihlallerini bir kez daha gözler önüne serdi. Filistin halkının kutsal mekanlarına yönelik saldırılar uluslararası toplumun dikkatini çekerken, bölgedeki gerilimin artmasına neden oluyor.
HABER YORUM
Üç din tarafından da kutsal sayılan Kudüs ve Mescid-i Aksa, Siyonistlerin elinde ve gözetiminde…
Ancak hemen şunu ifade edelim ki, Kudüs ne zaman haçlıların ya da Siyonistlerin eline geçtiyse oraya kan ve göz yaşı hakim olmuş, Müslümanlar tarafından fethedildiği zamanlarda ise bölgeye barış ve huzur ortamı gelmiştir. Tarih bunun örnekleriyle doludur.
Hz. Ömer (r.a) miladi 637 yılında Kudüs’ü fethettiğinde, orada bulanan Hristiyan ve Yahudiler rahatça ve özgürce ibadetlerini icra edebilmişlerdir.
1099 Yılında Haçlılar Kudüs’ü ele geçirdiklerinde ise dinine ve milletine bakılmaksızın büyük katliamlar yapılmış, insanlar hunharca katledilmiştir.
Selahaddin Eyyubi 2 Ekim 1187’de şehri aldığında ise, Kudüs tekrar özgürlüğüne kavuşmuş, şehire barış ve huzur ortamı hakim olmuştur. Ta ki 1917 yılına kadar… Bu yıl elimizden çıkan Filistin topraklarına artık, kan ve göz yaşı hakim olacaktır ve bu gözyaşı günümüze kadar gelecektir.
Tarihi gerçekler böyledir. Müslümanlar, İslam dininden aldıkları barış ilhamını yaşamayı ve yaşatmayı kendilerine görev addetmişler ve bu minval üzere dünyaya adalet dağıtmışlardır.
O güzel günlerin tekrar geleceği muhakkaktır….
“Ey iman edenler, hepiniz topluca “barış ve güvenliğe (Silm’e, İslam’a) girin ve şeytanın adımlarını izlemeyin. Çünkü o, size apaçık bir düşmandır.” (Bakara 208)
MİRATYOUTUBE
MİRATHABER.COM