islami haberdini haberortadoğu haberleriislam coğrafyası
DOLAR
32,3724
EURO
34,9981
ALTIN
2.325,89
BIST
9.095,89
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Az Bulutlu
23°C
İstanbul
23°C
Az Bulutlu
Cumartesi Az Bulutlu
22°C
Pazar Az Bulutlu
22°C
Pazartesi Az Bulutlu
24°C
Salı Az Bulutlu
18°C

10 KASIM…

10 KASIM…
10 Kasım 2022 10:54
A+
A-

Bugün 10 Kasım. Mustafa Kemal Atatürk’ün ölüm yıldönümü.

Yine saat 9.05’de sirenler çalacak ve bütün Türkiye’de saygı duruşu yapılacak. Bir kısım insanlar bu saygı duruşuna isteyerek iştirak ederken bir kısım insanlar da istemese de saygı duruşunda bulunacak. Özgürlükler ülkesiyiz ya…

Yine beylik laflar edilecek… “Atatürk ölmedi, yüreğimizde yaşıyor.” “Sen olmasaydın biz olmazdık” “Senin yerine ben öleydim” kabilinden birçok söz söylenecek ve Mustafa Kemal Atatürk, ölüm yıldönümünde böylece anılmış olacak. İslami ritüellerden uzak yapılan bu anma programlarının amacı eğer Atatürk’ü anlamak ve anlatmak için yapılıyorsa, baştan sona yanlış yapılıyor demektir….

Bu şekliyle Mustafa Kemal’i anmak, bize bir şey kazandırmayacağı gibi, manevi değerlerimizden çok şeyi de alıp götürecektir. Zira “Sen olmasaydın biz olmazdık” demek bile, insanı şirke götürecek bir söylemdir. Diğer taraftan da saygı duruşu gibi bir geleneğin bizim kültürümüzde ne kadar yeri vardır bu tartışma konusudur.

Ya çocuklarımız!

Uzun uzun kavaklar/Dökülüyor yapraklar/ Ben atama doymadım/ Doysun kara topraklar şiirleri okutulacak ve bu minik yavrularımıza, psikolojik durumlarının nasıl etkileneceği hiç düşünülmeden de İslami gelenek ve göreneklerde yeri olmayan ve bir orta çağ Avrupa geleneği olan siyahlar giydirilecek… Orta çağ Avrupa’sında ki bu geleneğin, ölülerin ruhlarının insanlara musallat olabileceği gerekçesiyle bir korunma biçimi olarak geliştiğini hatırlatmakta fayda var.

Yani sizin anlayacağınız, ölüleri yâd etmek adına bile olsa, İslami ritüellere var güçleriyle saldıranlar, orta çağ Avrupa’sında ki saçma sapan bir adete sahip çıkılabiliyorlar ve maalesef bunu medeniyet ya da modernizm adına yapabiliyorlar. Nasıl bir çarpık zihniyettir anlamak mümkün değil… Böyle bir şeyi topluma icbar etmek, ne adına yapılırsa yapılsın yanlıştır…

Geçmiş yıllarda bazı yerlerde çocuklarımıza Atatürk büstleri önünde secde ettirilmesi ise tam bir aymazlık ve terbiyesizliktir. Bu 10 Kasım’da böyle bir aymazlığın içine giren öğretmen çıkar mı bilemiyorum ama böyle bir şeye tevessül edilmese gerçekten iyi olur.

Burada belirtmek istediğim bir konu daha var. Daha önceki yazılarımda, Cumhuriyet bayramı, 30 Ağustos zafer bayramı gibi zaman dilimlerinde, Mustafa Kemal’in adının hutbelerde geçmemesi sebebiyle Diyanet İşleri Başkanlığını yerden yere vuranlar için bir teklifim olmuştu. Eğer Mustafa Kemal sevginizde samimi iseniz, ADD başta olmak üzere birçok sivil toplum kuruluşu olarak 10 Kasım geldiğinde buyurun, dini ritüeller içeren programları organize edin de bizler de Atatürk sevgisinde samimi olduğunuza inanalım. Bu konuda kamuoyuna tek bir sorum olacak.

“Kur’an ve Mevlid tilavetini mi Mustafa Kemal’e yakıştıramıyorsunuz yoksa Mustafa Kemali mi Kur’an tilavetine yakıştıramıyorsunuz?”

Çok net bir soru değil mi?

Hâlbuki bizim kültürümüzde ölülerimizi nasıl yâd edeceğimiz açık ve nettir. Vefat eden insanların arkasından Kur’an okur dualar eder ve o kimseyi rabbimizin bağışlamasını dileriz. Çünkü ahiret hayatına başlayan insanın, bu arada tabi ki yaşayanların da duaya ve yüce rabbimizin mağfiretine ihtiyacı vardır. Bu kim olursa olsun değişmez.

O zaman gelin, her konuda olduğu gibi bu konuda da açık ve net tavrımızı belirleyelim. Bunu başarabileceğinizden çok emin olmamakla birlikte bu teklifi yapmak istiyorum. Eğer Mustafa Kemal Atatürk’ü hali hazırda andığınız gibi anmaya devam etmek istiyorsanız buyurun anın ama bunu da insanlara dayatma zorbalığından vazgeçin ve Mustafa Kemal’in adı hutbelerde neden anılmıyor yaygarası da koparmayın. Çok komik duruma düşüyorsunuz. Daha açık bir ifade ile Kemalizm’i bu millete din olarak dayatma eğilimleriniz, biz özgür(!) bir ülkeyiz ama benim dediğim olacak söylemleriniz, Mustafa Kemal’e de zarar vermektedir.

Biz Müslümanların Ölülerimizi nasıl anacağımız ayet ve hadislerde gösterilmiştir. Gelin ayet ve hadislere kulak verelim ve yaşadığımız gibi inanmak yerine, inandığımız gibi yaşamaya çalışalım.

“Yasin, Kur’ân’ın kalbidir. Onu bir kimse okur ve Allah’tan âhiret saadeti dilerse, Allah onu mağfiret buyurur. Yâsin’i ölülerinizin üzerine okuyunuz.” (Müsned, 5/26)

“Ey Rabbimiz! Hesabın görüleceği gün beni, anamı, babamı ve bütün müminleri bağışla!” (İbrahim, 14/41)

“Hem kendinin hem de erkek ve kadın müminlerin günahları için mağfiret dile.” (Muhammed, 47/19)

Selam, saygı ve muhabbetlerimle…

                     Şaban DOĞAN

 

 

 

ETİKETLER: ÜSTMANŞET, yazarlar
Yorumlar
  1. Hakan Oğuz dedi ki:

    Çocuklarımıza sabah okul girişlerinde okutulan andımız şuan okutulmuyor, zamanla bu anma törenlerine de ortak bir çare düşünülebilir. Bu ülke de tatil yapabilmek adina 29 Ekim, 19 mayıs, 30 ağustos kutlaniyor. Tatil olmazsa onlarıda kutlamayı cogu kisi bırakabilir. Kutlama yapılacaksa İstanbul un fethi de 18 marka kutlanmali. Şirk e günaha batmadan tabii.

  2. Akıncı Molla dedi ki:

    Hocam yüreğine sağlık İslami kesim resepsiyonlarda resim çekilmek için saatlerce bekliyorlar istikameti değişen biz olduk stutgatttan selamlar