Mirat Haber Ajansı
İran sınır muhafızları tarafından nehre dönmeye zorlandıkları iddia edilen 18 Afgan mültecinin geriye dönüşte nehirde boğulması, Kabil ve Tahran arasında diplomatik bir gerilime ve uluslararası soruşturma çağrılarına doğru tırmandı. Afgan dışişleri bakanı Hanif Atmar adalet ve bu suçu soruşturmak için tüm diplomatik güçleri kullanma tehdidinde bulundu ve İranlı yetkililerle gergin toplantılar düzenlediklerini belirtti. Tartışmaya ABD de katılarak İran karşıtı bir pozisyon aldı.
ABD Dışişleri Bakanlığı İran’ın göçmenlere kötü muamele ve kötüye kullanımının dehşet verici olduğu, kapsamlı bir soruşturma için çağrıları destekliklerini ilan etti. Diğer bir ABD müttefiki Fransa da İran’ın Afgan-İran sınırındaki göçmenlere yönelik “barbarlığını” kınadıklarını Kabil büyükelçisi Martinon vasıtasıyla ve Paris’teki hükümet sözcüleriyle bildirdiler.
Hayatta kalanlara göre İran’a geçmeye çalışırken Herat’ın kuzeyinde elli kişiden fazla bir grup halinde yakalandıklarını, İranlı güvenlik görevlilerinin kendilerini önce dövdüğünü sonrasında da Harirod nehrine geri dönmeye zorlandıklarını söyledi. İran ölümlerle bağlantılı oldukları iddiasını kesinlikle reddetti ve İran Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Abbas Musevi de sınır muhafızlarının ölümlere kendilerinin neden olduğunu reddetti ve olayın Afgan topraklarında meydana geldiğini söyledi. Ancak konunun önemini ve bunu öğrenilmesi için olayı araştırmak amacıyla Afganlarla işbirliği başlattıklarını ifade etti.
Her yıl yüz binlerce umutsuz Afgan, daha müreffeh komşularında geçici iş aramak için İran’a seyahat ediyor. Birçoğu şantiyelerde veya sanayide zor koşullarda olsa da İran’da durum kendi ülkelerinden daha iyi olduğu için çalışıyor. Covid-19 salgını, uyuşturucu kaçakçıları ve insan kaçakçıları ile dolu olan 570 millik sınır boyunca mülteci hareketleri durmadı.