Ey şu gök kubbenin muhteşem alı
Semada sendeki duruşu sevdim
Dedemin kanına doğan hilâli
Kan kırmızıdaki sarışı sevdim
Şanınla yücelttin aziz milleti
Seninle, kölelik denen zilleti,
Üstümüze gelen her bir illeti
Çelik iradenle kırışı sevdim
Şehrin çarşısında hem pazarında
Şühedânın aziz, pâk mezarında
Eşsiz vatanın, yaz, kış üzerinde
Dalgalandığın her karışı sevdim
Elde kalkan, yay sel gibi akarak
Rengini aldığın kanın dökerek
Burca dikmek için bilek bükerek
Alplerin girdiği yarışı sevdim
Gölgendir toprağı bize yurt kılan
Yokluğunda neş’em, sevincim yalan
Yurduma, ilime seninle gelen
Emanı, huzuru, barışı sevdim
Sen olmadan aşkın tarifi olmaz
Sensiz atan yürek imanı bilmez
Hürriyete, sende arkası gelmez
Çırpına çırpına çağrışı sevdim
Kahpe kurşunu yer, uzanır erce
Şehit olur Ömer Halisdemir’ce
Bayrağa sarılıp naaşı hürce
İlâhî huzura varışı sevdim
Tek istinatgâhı mazlum ümmetin
İslâm dünyasında hâmî milletin
Cengâver evlâdı her bir Mehmet’in
Uğrunda canını verişi sevdim
Gönderde, benliği haykırdıkça sen
Gönlüm şen, ruhum şen, iliklerim şen
Millete istiklâl telkin ederken
Kalbimdeki deli vuruşu sevdim
Gökçe kızlar seni aşkla işlerken
Duvağın al bayrak diye düşlerken
Çeyiz hazırlığı senle başlarken
Sandığına kat kat dürüşü sevdim
Vatanın üstünde dalgalan yeter
Olmadığın yerde hürriyet biter
Hazine verseler de katar katar
Sensiz ne malı ne kuruşu sevdim
Üç kıtadan namın geldikçe senin
Vatanda rüzgârın kaldıkça senin
İçime ferahın doldukça senin
Ruhumdaki arşa erişi sevdim
Mustafa TOPAL
Teşekkürler Mirat Haber, teşekkürler Şaban Hocam.