Hamas yılların acısı, öfkesi ve hazırlığıyla kendisini savunma çizgisinde İsrail’e büyük bir darbe vurmuştur. Bu darbe unutulacak gibi değildir.
SONUÇLARI NE OLACAK?
Bu manevî yıkım İsrail’de iç muhalefeti daha da azdıracak; laik – dindar çatışmasını derinleştirecek, adil Yahudiler ile zalimleri ihtilaflara gömecektir. Dünya ölçeğinde nefrete hedef olacakları için Siyonistler arasında bile bölünmeler olacaktır. Bin bir gayretle getirilip yerleşimci kılınanlar kaçacak, yeni yerleşimciler de getirilemeyecektir. Zillet daha da artıracaktır.
DARBE NE ZAMAN GELDİ?
Çünkü bu darbe, İsrail’in zirvede olduğu bir dönemde gelmiştir. Kapitalizmin dünyayı borçlandıran kan emici bankacı Yahudileri yanında, Amerika ve İngiltere arkasında, teknoloji emrinde ve Mossad’ın efsaneleştirildiği dönemde vuruldu.
Bütün bunlara, insanlığı Yahudilerin uşağı gören ve insanlara tüküren piç kibirleri ve orantısız zulümlerinin ruh dünyalarını köleleştirdiği
bir dönemde vurulduğunu da ilave edelim.
İSRAİL’İN HER AŞIRILIĞI HAYRA SEBEP OLACAKTIR
İsrail doğru ve adil bir değerlendirme yapamayacağından akıl almaz girişimler yapacaktır. İslam ümmetinin varlığını sömüren, krallıklar, emirlikler ve sultanlıklar ya İsrail’e karşı çıkacaklar ya da İsrail’in atacağı her bomba Gazze’ye düşmeden onların Oçağına düşecektir. Bir diğer anlatımla İsrail’in şedid düşmanlığı İslam’ın ve Müslümanların lehine gelişmeler sebep olacaktır.
(İsrail ,Gazze’ye yardım götürme girişiminde bulunacak araçlarını vuracağını beyanla Mısır’ı tehdit etmiştir. Savaş filosu ile gelen Amerika da tehdit amacıyla gelmiyor mu?)
İSRAİL’İN DİŞLERİ SÖKÜLMÜŞTÜR
İsrail korkutuculuğunu geçtik caydırıcılığını kaybetmiştir. Darbe sabahında ilk işi Amerika’yı aramak olmuştur. Savaş gemileri ile gelen Amerika ile nereye kadar gidecektir? Yahudilerin dolar imparatorluğu için dünyayı fesada veren Amerika’yı Afganistan’dan tanıyoruz. Amerika gireceği ilk savaşta parçalanmanın eşiğine gelecek, kendi başının derdine düşecektir.
ALLAH’I DIŞLAMANIN BEDELİ
Türkiye ve İsrail dahil laik ülkelerin anlamadığı ve anlayamayacağı bir gerçek var. Allah hayata müdahildir ama Sabûrdur. Kendisine ve yasalarına ortak koşulması anlamına büyük zulüm ŞİRK dahil insanlar ve diğer canlılara yapılan zulmü ölüm ötesine ertelemekle birlikte zalimleri zalimlere saldırtarak cezalandırır. Bir diğer anlatımla mazlumlar intikamlarını alamadıklarında İlahi adalet devreye girer. Mazlumlar inkârcı ve isyancı kullar olsalar da.
Bütün problem Müslümanlarda. Filistinler dahil Müslümanlar İslami çizgiye gelmedikleri için Allah’ın yardımına hak kazanamıyorlar. Ama tekrar edelim: Mazlumların intikama muktedir olamamaları Yaratanımızın ceza nitelikli yardımlarını tacil eder. İnandığımız bu gerçeği okuyalım:
“ Ey Yükümlü insan!
Eğer başarılı olursan, bu karşıtlarını üzer. Ve eğer başına bir musibet gelirse, “İyi ki biz daha önce tedbirimizi almışız” derler ve böbürlenerek dönüp giderler.
De ki: Allah’ın bizim için takdir edip onayladığından başkası bize asla erişmez. O bizim Mevlâmızdır/dostumuz-yardımcımızdır. Onun için müminler yalnız Allah’a dayanıp güvensinler.
De ki: Siz bizim için ancak başarı veya şehitlik olmak üzere iki güzellikten birini beklemektesiniz. Biz de, Allah’ın, ya kendi katından veya bizim elimizle size bir azap/ceza vermesini bekliyoruz. Haydi bekleyin; şüphesiz biz de sizinle beraber beklemekteyiz.” (Tövbe suresi 50/52)
YAHUDİLERİN DE GERÇEK DOSTU YOK
Filistinliler gibi Yahudiler de Hz. Ademin çocuklarıdır. Her iki gurup için çıkar yol insan fıtratı doğrulusunda adalet ve merhamettir.
Ama bunu önerecek gerçek dostlar nerede?
ALİ RIZA DEMİRCAN
YAZARIN DİĞER YAZILARI İÇİN BURAYA TIKLAYINIZ