islami haberdini haberortadoğu haberleriislam coğrafyası
DOLAR
32,5696
EURO
34,9113
ALTIN
2.423,36
BIST
9.722,09
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Az Bulutlu
22°C
İstanbul
22°C
Az Bulutlu
Perşembe Az Bulutlu
21°C
Cuma Az Bulutlu
19°C
Cumartesi Az Bulutlu
18°C
Pazar Az Bulutlu
18°C

Allah’ım, Ben Bir İnsanım

Allah’ım, Ben Bir İnsanım

Allah’ım, ben bir insanım. Hangi Müslüman’a ağır ve incitici konuştuysam bunu, onun için arınma ve mükâfat (vesîlesi) kıl.” (Müslim, Birr, 88.)

Ne büyük bir dua, ne büyük bir incelik ve amin.
Alemlere rahmet olan efendimiz as bir kere daha yoluna ram olunacak, kendine hayran bırakacak örnekliği sergiliyor. Eşrefi mahlukat olan insana, ince kavrayışa dair izler bırakıyor, letafetle dokunuş konusunda erdemli duası ile farkındalık oluşturuyor.
Kalp kırmanın kişide oluşturacağı psikolojik, psikososyal, nörobilişsel bir yıkımın sürecini ve şiddetini bize haber veriyor. Gönül kırıcı, ağır ve incitici konuşmanın insan üzerindeki ezici, darmadağın edici tesirinden o denli haberdar ki arınış, mükafat makamına varış merhalelerinde level atlayış olarak kabul edilmesini Rahman’dan rica ediyor.

Akla hemen şu soru geliyor: Efendimiz as neden kalbi kırılana bu denli bir inisiyatif kullanıyor ve dua ediyor? Yalnızca helallik istenebilirdi. Gönül alıcı eylemler gerçekleştirerek muhabbet tesis edilebilirdi. Helallik almak nasip olmadı ise tövbe edilebilir ve mahşerde helalleşme gerçekleşebilirdi.
Neden ısrarla kalbi kırılana yönelik niyazları göğe yükselterek dua hakkını onların lehine kullanıyor. Biz olsak kanımca kul hakkına girdiğimiz gibi bir kaygının derdi ile kendimize dönük kurtuluş nidaları ile tövbe ve istiğfar arayışlarında say eder dururduk.

İnsan bu hadisi şerif üzerinde biraz düşünerek hikmetini tefekkür etmeden geçemiyor. Müthiş seviyede düşünsel derinlik içeren, insanı zahirde ve batında pek çok parametrede muhafaza eden bilgelik ve stratejik derinlik görüyoruz. Şifası kozmik düzeyde tesir edecek, sadece kalbi kırılana değil aleme ulaşarak şifa verecek enerjinin, değişim ve dönüşümün pozitif alanda oluşacak başlangıç butonuna dokunuşun iradesini görüyoruz.
İnsan ağır bir söz ya da kalp kırıcı bir söz duyunca bu durumun komplike hasarlara yol açan acı seyirleri vücutta ve ruhta başlar. Dünyanın olduğu gibi insanın da vücudunun çoğunluğu sudan oluşur. İnsanda yüzde altmış orana ulaşan su, bizlerin ses frekanslarına duyarlı yapımızı açığa çıkaran fıtri hakikattir. Dr. Masaru Emoto, dalga” ve “hareket’’ mekanizmasının nasıl da seri ve şaşmaz oluşum etkisini ‘’Su deneyleri’’ ile sergilemiştir.
Ses frekansları zerreden kürreye varlığımıza tesir eder. Gen kodlarımıza kadar mutasyona sebep olan izler bırakabilir. Yapılan bilimsel araştırmalar ile varlığın atom boyutunun, hatta atom altı parçacıklarının dahi bilinci ve bir hafızası olduğu bulguları mevcuttur… Olumlu ya da olumsuz oluşuna göre her ses, her söz, her bir cümle insanı madden ve manen etkiler ve değiştirir. Dolaşım, sindirim, boşaltım, şeker, karbonhidrat; metabolizmasına varana dek işleyişi tesir altına alır.

Hakarete uğrayan insan için durum bu bakımdan son derece hassastır. Dolaşım, sindirim, boşaltım, şeker, karbonhidrat metabolizmasına varana dek işleyişi olumsuz olarak tesir altına alır ve bünyeyi alt üst eder.
Elbet sadece bu kadarla kalmaz. Bilişsel ve zihinsel fonksiyonlarımızı yöneten ve kalıcı hafızalar ile nesillere epigenetik faktör olarak kalıtım sebebi olan GEN ve MEM ‘lerimize dahi işler.Güzel söz frekansları ile uyumlu olarak bireyin maddesel ve ruhsal varlığını, kalıtım materyalini onarır, şifa sebebi olarak nesillere aktarılır.
Ağır ve incitici söz ise bireyin maddesel ve ruhsal varlığını, kalıtım materyalini bozarak yukarıda bahsedilen metabolik ve ruhsal parametrelerde hastalık sebebi olarak insana yansır.

Travma onarılamaz ise kişiyi ölene kadar, neslini yedi silsile öteye kadar etkileyebilir. Travmanın ciddiyetine göre oluşan nevrotik süreçler topluma dert ve keder yaşatan davranış bozuklukları olarak nükseder. Fertlerin, eşlerinin, aile, köy, şehir, ülke ve dünya üzerinde kelebek etkisi yapar ve insanlık üzerinde bıraktığı zararın bu boyutu kıyamete kadar tırmanır gider.
Ağır sözler söyleyerek, hakaret ederek kalp kırmak bir insanı ruhu ve bedeni ile hasta edip kıvrandırmanın adıdır.
Rahmet Peygamberi as bu hasara isteyerek ya da istemeyerek maruz bıraktığımız canlar için bu duayı yapmayı fevkalade bir erdemle kuşanmıştır. En doğrusunu teferruatı ile bilen Allah bize düşünce ve hikmet nurunu bahşederek yolumuzu aydınlatacak kitaplar, nebiler ve salih kullar ile yardım eder. İnsanlığı çöküşten inşâ olmaya sevk eder.

İnsanın gönlü bir sırça sarayına işte bu sebeple benzetilmektedir. Gönül kırıldı mı, bir daha tamiri güçtür. Gönlü kırılan kişi affetmenin erdemine ulaşana dek ve hatta affettikten sonra dahi istemeyerek beyin ve ruha yansıyan iz ile tekrar eden acılar çeker.
‘’Yemin olsun size kendinizden öyle bir Peygamber gelmiştir ki sizin sıkıntıya uğramanız ona çok ağır gelir. O, size çok düşkün; müminlere karşı çok şefkatlidir. (Tevbe 9/128)

İşte bu acıyı Tevbe suresi 128. ayeti celilesinde de dikkat çekildiği gibi efendimizin insana, hassaten müminlere karşı son derece duyarlı kişiliği ile hissetmesi fevkaladedir.O bakımdan Rahmet Peygamberi Hz. Muhammed as’ın dilinden müthiş bir bilinç ve merhametle süzülen dua insanlığa dair olmamız gereken seviyeyi örneklendiren adeta bir manifestodur.

Allah’ım, ben bir insanım.
Hangi Müslüman’a ağır ve incitici konuştuysam bunu, onun için arınma ve mükâfat (vesîlesi) kıl.” (Müslim, Birr, 88.)

Gönül Allah’ın nazargâhıdır. O vakit gönüllerde inşâ ettiğimiz makamlara tekrardan bir restorasyon yapalım. Allah’ın rahmet ve avf-u mağfiret nazarını celp edecek gayrete ram olalım.
Selam ve dua ile kalınız…

Yorumlar
  1. Ayşe ATAŞER dedi ki:

    Selamaleykum söz ses çok önemli beyin telkinle yönetiliyor. İki söz bir büyü yerine geçer derler.Tesiri insanda nasıl bir etki oluşturur.Bu Allahcc saklı.Peygamberimiz sav incelikte zirve biliyor ve dua ediyor.Muhteşem.Onun ümmeti olmanın şükrünü ödeyemem

  2. Hatice Şebnem Diktürk dedi ki:

    Gönül Allah’ın nazargâhıdır. O vakit gönüllerde inşâ ettiğimiz makamlara tekrardan bir restorasyon yapalım. Allah’ın rahmet ve avf-u mağfiret nazarını celp edecek gayrete ram olalım.
    Selam ve dua ile kalınız…

  3. Hiç dedi ki:

    Allah razı olsun çok sevgili ve kıymetli kardeşim. Gayret bizden tevfik Allah’tan. Ne yazıktır ki kalp kırmayı marifet sayıp dobralık kisvesine sığınanlar var. Böyle bir peygamberin ümmetine hiç yakışmıyor. Allah sizi ve bizi cümle yaratılmışın şerrinden korusun. 🌹