Alman doktorların yaptığı, araştırmaya göre etnik kökene sahip Müslümanlar arasında Covid-19 hakkında bilgi kirliliği olduğu ortaya çıktı.
Alman doktorların yaptığı, araştırmaya göre etnik kökene sahip Müslümanlar arasında Covid-19 hakkında bilgi kirliliği olduğu ortaya çıktı. Ülke nüfusunun yüzde 6‘sını oluşturan Müslümanlar, yoğun bakım ünitelerinin yüzde 50’den fazlasını kaplıyor.
Mirat Haber Ajansı
Alman doktorların, yoğun bakımdaki korona virüs hastaları arasında azınlık etnik kökenden gelen insanların büyük bir kısmından endişe duyduğu bildiriliyor. Özellikle Müslüman topluluklarla hastalığın tehlikeleri hakkında yanlış bir iletişim eksikliğine işaret ediyorlar. Almanya’nın hastalık kontrol kurumu Robert Koch Enstitüsü başkanı Lothar Wieler, konunun geçen ay kıdemli tıp danışmanlarıyla görüşüldüğünü doğruladı. Wieler, tartışmanın ırkçı olarak görülebileceğinden korktukları için konunun Alman hükümeti için tabu olduğunu belirtti. Bunu hükümet için çok büyük sonuçları olan büyük bir sorun olarak nitelendirdi. 14 Şubat’ta gerçekleşen görüşmede “bazı kişilere bunu tartışmak için yaklaşmaya” çalışmıştı. Kaygılarını cemaatlerine iletebilecekleri umuduyla dini toplulukların başkanlarıyla konuşmanın gerekli olduğunu ifade etti.
Almanya’da çoğu Türk olmak üzere nüfusun yaklaşık yüzde 6’sını Müslümanlar oluşturuyor, ancak yoğun bakım koğuşlarında yatanların yüzde 50’sinden fazlasını bu grup oluşturuyor. Çoğunluk kökenlerini Türkiye’ye dayandırırken, geri kalanı Arap ülkelerinden geliyor, ardından Balkanlar, Afganistan ve İran geliyor. Almanya’da azınlık etnik gruplardan insanların virüsten ne ölçüde daha fazla etkilenebileceği konusunda çok az kamuoyu tartışması oldu. Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) geçen sonbaharda yaptığı açıklamada, hemen hemen tüm üye ülkelerde, azınlık etnik gruplardan insanların Covid-19 vakalarında ve bunun sonucunda meydana gelen ölümlerde sistematik olarak aşırı temsil edildiğini açıkladı. Sebeplerin arasında yoksulluk, sıkışık yaşam koşulları, toplu taşıma araçlarının daha sık kullanılması ve otel, yiyecek-içecek veya et işleme endüstrileri gibi fiziksel mesafeyi korumanın imkansız olduğu işler olduğunu vurguladı. Almanya, koronavirüs hastalarının işgal ettiği yoğun yatakların sayısı hakkında cinsiyet ve yaşlarının ayrıntıları da dahil olmak üzere istatistik toplar, ancak hastaların etnik geçmişlerine ilişkin resmi bir istatistiki veri yok. Medyayla yapılan düzenli hükümet brifinglerinde konu olmadı ve politikacılar konuyu ihmal etmek veya küçümsemekle suçlandı. Bununla birlikte, yoğun bakım doktorlarının anketine göre, tedavi ettikleri en ağır hastaların yüzde 50-90’ı etnik azınlıklardandı. Bu hastalara içeriden, iletişim engeli olan insanlar demeye karar verdiklerini belirtiyorlar. Wieler, toplantının uzmanlar arasında halka açık bir tartışma değil, kişisel, gayri resmi bir bilgi paylaşımı olduğunu ifade etti. Ayrıca katılımcıların herhangi bir somut sonuca varmadıklarını ancak sadece fikirleri değerlendirdiklerini açıkladı.