islami haberdini haberortadoğu haberleriislam coğrafyası
DOLAR
32,4862
EURO
34,9409
ALTIN
2.435,20
BIST
9.716,77
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Az Bulutlu
20°C
İstanbul
20°C
Az Bulutlu
Cuma Az Bulutlu
18°C
Cumartesi Az Bulutlu
16°C
Pazar Hafif Yağmurlu
16°C
Pazartesi Az Bulutlu
18°C

ANNE SIKILDIM

ANNE SIKILDIM

Okullar ara tatile girdi. Ebeveynler eyvah 15 gün ne yapacağız telaşı ile tatil planları yapmaya aktiviteler araştırmaya başladı bile. Çünkü birçok anne çocuğundan “Anne sıkıldım” cümlesini sıklıkla duyacağından emin. Peki çocuklar neden bu kadar çok sıkılıyorlar, ilgili bir ebeveyn çocuğuna en iyi aktiviteleri bulan ebeveyn midir, çocuklara hangi aktiviteleri sunmak gereklidir biraz bunlardan bahsedelim.

Çocukların sıkılması kötü bir şey değildir. Hatta sıkılmalarına fırsat verilmesi çocuğun kendini tanıması keşfetmesi için bir fırsattır bile. İstedikleri önlerine gelen, ihtiyaçları sürekli yetişkinler tarafından karşılanan çocuk tembelleşir, çözüm üretemez, sıkılır. Sıkıldığı zaman bile neyle uğraşacağını yetişkinlere sorar. Bunu duyan ebeveyni çocuğunu mutlu etmesi gerektiği düşüncesiyle aktiviteden aktiviteye koşar. Her günü dolu dolu aktiviteyle geçen çocuğun ise hazza duyarlılığı körelir.

Oysaki bunun yerine çocuklara farklı fırsatlar verilmelidir. Odalarının bir bölümünde özgürce hareket edebilecekleri içerisinde kutuların, boyaların,  atık malzemelerin, kumaş parçalarının, bozulmuş ev aletlerinin bulunduğu bir alanları olmalıdır. İstedikleri materyalle yeni ürünler oluşturabilecekleri fırsatlar sunulmalı, desteklenmelidirler. Mesela onlara yeni oyuncak bebekler almak yerine atık kumaş parçalarını, yaşlarına uygun başlıklı iğneleri sunup bebeklerine elbise dikme fırsatı vermek, yeni arabalar almak yerine düğmeler, kapaklar, atık malzemeler sunarak kendi için bir araba bir kalemlik vs üretmesini sağlamak, hikaye okumaktan sıkılan çocuğa kendi hikayeni yazabilirsin diye ışık tutmak, üretebilme ve düşünebilme becerilerini ve bakış açılarını geliştirecektir.

Bu şekilde desteklenen çocuklar kendilerini ve yeteneklerini keşfetmeye başlayacak, yetişkinlerine daha az bağımlı olacaklardır. Yani ebeveynlerin görevi sıkılan çocuklarına aktiviteler bulmak, onları eğlendirmek değil, onlara alan açmak ve fırsatlar sunmaktır.

Örnek; Arda’nın annesi yoğun iş temposundan dert yandı. “Çocuk tüm gün elinde telefonuyla oynuyor. Bir şeyde diyemiyorum ki, ben çok yoğunum, elinden telefonu alsam çocuk sıkılacak, onunla ilgilenemeyeceğim bende.”

Örnek; Defne’ nin annesi kızını yaz tatili için 3 farklı kursa yazdırdığını söyledi. “günleri dolu dolu geçecek, yoksa sıkıldım diye bana saracaktı.

Kendi İşlerini Yapma Fırsatı Sunmak

Çocukları kendi işlerini yapabilecek şekilde yetiştirmek de bireyselleşebilmeleri ve sağlıklı özgüven geliştirebilmeleri için önemlidir. Misal  4 yaşında ki bir çocuk sabah kahvaltısında kendi ekmeğine reçelini sürebilecek, 5 yaşında ki bir çocuk kirlenen yatak çarşaflarını çıkartıp makinaya koyabilecek, 8 yaşında bir çocuk tarifini okuyup bir kek yapabilecek olgunluğa gelmiştir.

Ancak çocukların yaptığı işler beğenilmeyip, ev kirlenir düzen bozulur diye kendi işlerini yapmalarına ve yaratıcılıklarını geliştirmelerine fırsat verilmediği sürece sürekli canları sıkılan, ancak ne çözüm ne de yeni bir ürün üretemeyen nesiller yetiştirilir. Oysaki kendi işlerini görmelerine fırsat vermek çocukların gelişimlerini bir çok alanda destekleyeceği gibi Onları Müslüman ahlâkına uygun olarak yetiştirilme fırsatı da sağlayacaktır. Çünkü bizler kendi söküğünü diken bir peygamberin ümmetiyiz. Elbette ki bundan çıkarılacak derslerimiz alacak örneğimiz vardır.

Kendi Söküğünü Diken Bir Peygamber

Bir kişi, Hz. Aişe’ye: “ Hz. Peygamber (s. a. v) evde ne yapardı?” diye sorar.

Hz. Aişe de şöyle cevap verir:

“Ev işleriyle meşgul olurdu. Elbiseleri kendi yamalar, evi kendi eliyle süpürürdü. Eliyle süt sağar, çarşıdan ev eşyasını satın alır gelirdi. Ayakkabısı sökülürse bizzat kendisi kendi eliyle onarırdı. Su kovasının ipini bağlardı. Deveyi kendi eliyle bağlar, ona yem verirdi. Hizmetlisi ile birlikte un öğütürdü..” (BuharÎ)

Şeyma DEMİRCAN NAMAZCI

 

 

 

ETİKETLER: ÜSTMANŞET, yazarlar
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.