islami haberdini haberortadoğu haberleriislam coğrafyası
DOLAR
35,4636
EURO
36,6196
ALTIN
3.076,80
BIST
9.819,27
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Az Bulutlu
9°C
İstanbul
9°C
Az Bulutlu
Cuma Parçalı Bulutlu
10°C
Cumartesi Parçalı Bulutlu
11°C
Pazar Az Bulutlu
11°C
Pazartesi Az Bulutlu
11°C

AŞKI SAMİMİYET YÜCELTİR!

AŞKI SAMİMİYET YÜCELTİR!
15 Aralık 2024 10:00
A+
A-

İnsanlar aşka doğar, aşkla büyür, aşkla yücelir ya da rezil olurlar ve sonunda aşksız olarak ölürler. Aşkla ölen yok mudur? Vardır elbette! Mevlana, ona ‘Vuslat’ demiş, onun yaşandığı ana da, ‘Şeb-i Arus (Düğün Günü)’ adını vermiş. Mevlevi dervişi Yanan Dede ise; “Yanmaktır efendim, biricik çaresi aşkın”, der. Aşkı böyle etkin bir güce kavuşturan nedir?

Onun cevabını aramak için manevi bir yol haritası izlersek, böyle bir hayat suyunun kaynağına ulaşmış oluruz. Kuran’da, Yüce Yaratıcımız aşk tutkusunu bize, Hz. Yusuf‘a aşık olan Züleyha’da gösterir. Öyle derin bir yürek yarasıdır ki bu, İlahi lütfün önüne getirip beşeri aşkı koyar ve böyle bir teslimiyet için ayıplanan Züleyha’nın kendini savunabilmesi için kadın dostlarının eline elma ve bıçağı verdirir. Aslında elma lezzetin, bıçak acının işaretidir. Hani halk arasında birbirine bağlılar için bir terim vardır ya, ‘Biz bir elmanın iki dilimiyiz’ diye. Burada da bu hikmetli yüzüyle gelir karşımıza. Aşk bu ikisinin ortasında tek belirleyici unsurdur ve Genç Yusuf’umuz içeri girince kadınlar yiyecekleri elmayı değil, kanlarını dökecekleri ellerini keserler.

Bu, bize bütün insanlığı sevebilmek için bir insanı sevmekten vazgeçmeyi işaret ediyor olmalıdır. Çünkü insan, ruh ve beden ilişkisinde, bedenin hazzına yönelerek ruhun kuşatıcı ve diriltici ikliminden uzaklaşırsa, Züleyha gibi bir tutkuda, bir insana tutkuda köleleşerek yok olup gider! Çünkü duygularına teslim olan insan kendin, kendi iradesinin sahibi değildir.

Aşk kemale ermiş bir ideal halini alırsa, yukarıdaki dervişimizin söylediği yanmaya götürür insanı.  Günümüzün silahla katledilen aşkların karşısında her gün bir ailenin dramına şahit olmanın ıstırabıyla bunları düşündüm nedense. Severek evlenen çiftler nefretle boşanmaya koşuyorlar, sonra araya (sen-ben) meselesi giriyor ve acı verici sonuçlar doğuracak cinayetler işleniyor.Bu durum, aşkta samimiyetin kaybolduğunu gösteren bir sosyal felaket halini almaya başladı. Artık ne çöllere düşen, Mecnun’u, ne dağları delen Ferhat’ı, ne de Aslı’nın önünde yanıp tutuşarak alev topuna dönen Kerem’i çağrıştıran büyük aşkların rüyası bile yoktur. Artık günümüzün aşıkları, gönül bahçelerinde onu besleyip büyütmüyor, hasret fırınında yakıp kavurmuyor ve gurbet yollarındaki türkülerle, şiirlerle yıkamıyorlar. Kavuşmaya can feda etmek yerine, ayrılmaya can feda ediyorlar!..

MUHSİN İLYAS SUBAŞI

MİRATHABER.COM -YOUTUBE- 

 

ETİKETLER: Manşet
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.