islami haberdini haberortadoğu haberleriislam coğrafyası
DOLAR
32,5245
EURO
34,8905
ALTIN
2.435,28
BIST
9.752,60
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Az Bulutlu
20°C
İstanbul
20°C
Az Bulutlu
Cuma Az Bulutlu
19°C
Cumartesi Az Bulutlu
16°C
Pazar Az Bulutlu
16°C
Pazartesi Az Bulutlu
18°C

Ayasofya Cami Olarak Açılacaktır

Ayasofya Cami Olarak Açılacaktır

Pandemi ile ilgili olarak kısıtlamalar gevşetilmeye ve kaldırılmaya başlayınca, Türkiye gündemi hızla değişti ve İstanbul’un fetih kutlamalarından sonra Ayasofya’nın müzeden camiye çevrilmesi olayına kadar evrildi. Yalnız şunu hatırlatmakta fayda var ki, son birkaç gündür corona verilerileri yükselmeye başladı. İkinci dalga gelmez inşallah!   

Miladi 532- 537 Tarihleri arasında Roma imparatoru l. Justianus tarafından yaptırılan Ayasofya, 1453 yılında İstanbul’un fethi ile Osmanlı’nın eline geçti ve Fatih Sultan Mehmet Han tarafından “kılıç hakkı” olarak camiye çevrildi. El-Hak Fatih tarafından yapılan doğruydu ve İslam’ın ve Müslümanların zaferi olan fetih, böylece taçlandırılmış oluyordu.

Şubat 1935 yılında dönemin hükümeti tarafından bakanlar kurulu kararıyla müzeye çevrilen bu tarihi yapı, bugünlerde tekrar camiye çevrilmesi noktasında girişimlere sahne oluyor. Benim naciz kanatim de, Fatih’in yadigârı ve emaneti Ayasofya’nın; “karşısında Sultan Ahmet var, o bölgede camiye ihtiyaç da yok, batı âlemine ters düşeriz” diyerek bahaneler ileri sürmeye gerek yok. Hele hele Yunanistan gibi Avrupa’nın şımarık çocuğunun bu konuda ki yorumlarına hiç mi hiç ihtiyacımız yok. Yunanistan’ın tehditlerine gelince, birilerinin telkinleriyle veya gazıyla, savaş gibi çılgınca bir girişimde bulunursa (ben buna ihtimal vermiyorum) Kurtuluş mücadelemizde verdiğimiz dersin çok fazlasını veririz ki Yunanlılar da bunun farkında.

Fatih Sultan Mehmet Han’ın “kılıç hakkı” ve bize emaneti olan Ayasofya’nın tekrar Cami olarak ibadete açılmasına karşı çıkan Yunanistan ve avanelerini anlamakta zorlanmıyoruz da içimizde bu işe karşı olanları anlamakta maalesef zorlanıyoruz.

Ayasofya’nın camiye çevrilmesine, siyasi nedenler ile karşı çıkanları ise hiç anlamıyorum.  İktidarın bu açılıştan siyasi rant elde etmek istediğini söyleyen muhalefet, bu açılışa karşı çıkmakla bir nevi İslam’a ve islam’da ki fetih anlayışına karşı olmak durumuna düşüyor. Kim bilir belki de savunduğu fikirler ve ideoloji açısından böyle bir duruma düşmek istiyor da olabilir. Oysa ki, eğer iktidar bu olaydan siyasi rant elde etmek istiyorsa, sizde halkımızın çoğunluğunun sesine kulak verin ve Ayasofya’nın cami olarak ibadete açılması noktasında irade kullanın ve siz de siyasi rant elde edin.

Diğer taraftan, bu olayın arkasında farklı düşüncelerin olması, beni pek şaşıtmıyor da “ne şiş ne de kebap yansın” misali açıklama yapanlar ise beni çileden çıkartıyor. Kimisi;

“Ayasofya müze olarak kalsın” derken, kimisi de çıkıyor, “Sultan Ahmet’i de müze yapalım” diyor”

Ben de diyorum ki “müze yapmak için sonra da Süleymaniye ve Beyazıt cami mi sırada? Yoksa sıra da Eminönü Yeni cami-i mi var?” Yapmayın Allah aşkına… Bu nasıl bir eziklik göstergesidir. Bu ezikliği yaşamak size ıstırap vermiyor mu?

Başka bir ezik grup daha var ki evlere şenlik. Ayasofya’yı Cuma namazları için ibadete açalım ama Pazar günlerini de Hıristiyan ayinlerine tahsis edelim diyen, beyinleri dümura uğramış insanlar grubu da var. Bu nasıl bir eziklik duygusudur ya Rabbi? İsterseniz Hindulara ve Budistlere de Ayasofya’da  birer gün ayıralım,(!) ne dersiniz?

Hiçbir mazerete sığınamayıp, burasını yabancıların ziyaret ettiğini ve dolayısıyla müze olarak kalması gerektiğini söyleyen insanlara ise gülüyorum. I. Ahmed’in yaptırdığ ve yabancıların “Blue Mosgue- Mavi cami” diye bildikleri Sultan Ahmad Cami-i ni ziyaret edenlere, caminin kapısında hangi dine mensup olduğu veya tabiyeti mi soruluyor? Güldürmeyin Allah aşkına insanı…   

Mahkeme Kararı

Ayasofya cami-i’nin tekrardan ibadete açılması noktasında şu anda 2 Temmuz’da nihayet bulacak mahkame kararı bekleniyor. Hiç şüphesiz yargının alacağı karara saygılıyız. Fakat şunu ifade etmek istiyorum ki, Şubat 1935 yılında Bakanlar kurulu kararı ile müzeye çevrilen bu tarihi yapının, tekrar Bakanlar kurulu kararı ile camiye çevrilmesi gerekirdi. Şimdi birileri bu cümle üzerine hemen atlayıp “ O iş senin sandığın kadar kolay değil. Geçmiş dönemlerde kaç hükümet bunu denedi başaramadı” diyebilir. O zaman ben de;

“Ayasofya’nın tekrar camiye çevrilmesi niye bu kadar zor veya bu açılışı kimler neden istemiyor?” diye sorma hakkına sahip olurum. Yani demem o ki, bu işin zor olduğunu öne sürenlerin, bu söylemlerinin altını doldurmasını isterim. Hatta sorumu biraz daha avam bir dil ile sorarım ki, “Ayasofya’nın cami olarak açılması kime neden bu kadar batıyor?” deyiveririm. Deyiveririm de bana cevap verecek birini bulabilir miyim, onu bilmiyorum. Çünkü konuışanların hiçbiri bu konuda samimi değiller ve herkes işkembe-i kübra’dan sallıyor.

Ortaçağı kapatıp Yeniçağı açan İstanbul’un Fethi’ni önemsemek şöyle dursun “Zulüm 1453’de başladı” diyenlerden, Fatih Sultan Mehemd Han’ın kabrine saygısızlık edenlerden, Ayasofya’da Fetih suresinin okunmasından rahatsız olanlardan, dini inaçlara saygısı olamadığı gibi kendi kültürünü yoz-yobaz görenlerden; Ayasofya’nın müzeden tekrar camiye çevrilmesi noktasında olumlu düşünmelerini ve olumlu beyanda bulunmalarını maalesef bekleyemiyoruz.

Benim naçiz kanatim odur ki, dünyanın incisi ve merkezi istanbul’umuzun simgesi haline gelmiş Ayasofya, Ağustos ayı içinde bir Cuma namazında cami olarak ibadete açılacak. Özellikle Hıristiyan âleminden bu açılışa tepkiler gelecektir. Ancak unutulmamalıdır ki burası, Fatih Sultan Mehmet Han’ın kılıç hakkıdır ve Türkiye Cumhuriyeti’nin malıdır. “Buna izin vermeyiz, bunu savaş sebebi sayarız” gibi söylemler, Ayasofyanın açılışını İstanbul’un ikinci fethi konumuna getirir ki, Müslüman Türk milletinin buna da bir itirazı olmaz.

İkinci Fetih…

Vallahi güzel, buna benim bir itirazım olmaz…

Selam, saygı ve muhabbetlerimle.

Şaban DOĞAN

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.